Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için ön koşul olan aciz belgesinin olmadığı, borçlunun ev adresinde bulunamadığı ve üzerine kayıtlı araçları olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve banka borcunun 12.567,08 TL olup borçlu adına kayıtlı ticari minübüs ve dava konusu dışında taşınmazının bulunmasına dosya kapsamı ile aciz durumunun bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 04.12.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazla ilgili olarak ... 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/256 Esas ve 2012/12 karar sayılı dosyası ile tasarrufun iptaline karar verilmiş, davalı ... idare tarafından bu karar doğrultusunda iflas dosyasından yapılan ihale sonucunda dava dışı kişilere ihale edilmiş, ancak tasarrufun iptali davası ... 17.Hukuk dairesince bozulduğu ve yeniden yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilerek kararın kesinleştiğinden, davalı ... idareden ihale bedilinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taşınmazın 05.07.2013 tarihinde dava dışı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlular aleyhine yürütülen icra takibinde borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçluların alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını davalı 3.kişilere satarak devir ettiklerini ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlular ... ve ... vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, satışların gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı 3.kişiler ... ve ... vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, tasarrufun iptali davası koşullarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir....

        Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı şirketin borcun doğumundan sonra borçlunun muhasebecisi tarafından kurulmuş olup davacı ve borçlu şirketler arasında örtülü (danışıklı) işyeri devri olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Alacaklı İİK’nun 97/17 fıkrasına dayalı karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Karşılık olarak açılan bu davanın konusu istihkak iddia edilen mala ilişkindir. Bu mallar dışındaki tasarrufun iptali, karşılık davanın konusunu oluşturmamaktadır....

          Hacze dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında da anılan yasa hükmüne uygun olarak yalnızca satış işleminin iptaline karar verilmekle yetinilmiş olup; üçüncü kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle, taşınmazın mülkiyeti şikayetçi 3. kişiye aittir. Somut olayda, alacaklı ...'in borçlu ...'dan olan alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibinde şikayet konusu taşınmazla ilgili olarak 04.10.2019 tarihinde tasarrufun iptali davası açtığı, Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.04.2022 tarih ve 2019/253 E. 2022/163 K. sayılı kararı ile ... tarafından davalı...'a 08.01.2019 tarihinde yapılan hisse satış işlemine yönelik tasarrufun iptaline, Gaziosmanpaşa 6....

            Mahkemece, İİK 278/3-1 bendinde karı koca arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu hükmü gözetilmeli, Ünye İcra Müdürlüğünün 2011/2392 Esas sayılı dosyası getirtilmeli, tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerektiğinden kooperatif hissesinin devir tarihindeki gerçek değeri belirlenmeli, yine bu tür davalarda, davanın kabulü halinde alacak aciz belgesine bağlanmış ise bu miktar oranında, aksi durumda takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptali ile İİK'nun 283/1 maddesi gereğince bu miktar üzerinden haciz ve satış isteme yetkisi verileceği de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır....

              Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre borçlunun kardeşine yaptığı tasarrufun İİK 278 madde gereğince bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... nolu parsel üzerindeki binanın 1.kat, ... arsa paylı 5 nolu mesken, bodrum katta 25/170 arsa paylı 8 nolu mesken ile ilgili davalılar arasında yapılan 1.9.1999 tarihli tasarrufun ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptali ile davacıya takip hakkının tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                Davalılar ... ve ... vekili; tasarrufun iptali davası açılabilmesi için borçlu aleyhine, kesinleşmiş ve gerçek bir alacağa dayanan ... takibine geçilmiş ve bu ... takibinin de kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış ve davanın da tasarrufun yapıldığı tarihten sonraki beş yıl içinde açılmış olması, borçlu hakkında alınmış geçici veya kesin aciz vesikası bulunması şartlarının arandığını,davacıların tasarrufun iptali davası açmak için gerekli şartların oluşmadığını belirterek davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;dava konusu taşınmazın, borçlular ... ve ... tarafından davalı ...'a 25/08/2004 tarihinde yapılan satış ile dava tarihi 09/01/2014 arasında beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece, dava tarihi itibari ile taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, davalıların tapu maliki olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasında amaç borcun doğumundan sonra borçlunun mal kaçırma amacı ile yaptığı tasarrufun iptali ile alacağın tahsili imkanını sağlamak olduğu, somut olayda dava konusu taşınmazın borçlu tarafından 11.11.2009 tarihinde davalı ...’a onun tarafından da dava dışı....’a onun da ...’a satış yaptığı, bu halde davacıdan anılan sahışların davaya dahili sağlanması ......

                    Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, hacizden önce mülkiyetin davacıya geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına, tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” ve davalı alacaklının İİK’nun 97/17. maddesi gereğince karşı dava olarak açtığı “tasarrufun iptali” davası niteliğindedir. Tasarrufun iptali davasının konusu İİK’nun 280. maddesinde: “malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler” olarak tanımlandığından bu davalarda takip borçlusu yasal hasım konumundadır....

                      UYAP Entegrasyonu