"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalı borçlu ...'nın alacaklısından mal kaçırmak amacıyla Antalya Dutlubahçe mahallesi 2621 Ada 4 parsel bodrum kat 2 nolu bağımsız bölümü 18.10.2004 tarihinde davalı ...'a sattığını belirterek tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir. Davalı ... vekili takip konusu belgedeki borca ve imzaya itiraz ettiklerini ve derdest olan itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, dava tarihinde takip kesinleşmediğinden aciz belgesi sunulamayacağını, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Tasarrufun iptali davasında ise işlem lehtarı üçüncü kişi veya kişilerin yükümlülüğü cebri icra işleminden ibarettir (2004 sayılı kanun md. 283/1). 2004 sayılı Kanun’da yer alan “iade” ifadesinin asıl amacı, Yargıtay kararlarında “borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağını tahsili olanağını sağlamak” olarak açıklanmıştır. Tasarrufun iptali davası şahsi nitelikte bir dava olduğundan, işlemden yarar sağlayan üçüncü kişi veya kişilerin yükümlülüğü resmî tasfiye değil, sadece davacı alacaklının borcunu karşılayacak miktarla sınırlı olmasıdır. Dolayısıyla hakkında borç ödemeden aciz vesikası düzenlenmiş bir borçlu aleyhine alacaklı; hüküm ile elde etmek istediği sonuca göre mirası reddin iptali veya tasarrufun iptali davalarından hangisine başvuracağına karar vermelidir. 26....
Bu halde tasarrufun iptali davalarında taşınmazların devri sırasında derdest bir icra takibinin bulunmasının dava şartı olmadığı, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasının dava şartı olduğu, dosya kapsamına göre tasarrufun iptali davasının açıldığı tarihte derdest bir icra takibi mevcut bulunduğu, kaldı ki dava dilekçesinde TBK'nın 19.maddeyede dayanıldığından, derdest takip bulunmasının dava ön koşulu olmayacağı değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazların devri sırasında derdest bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kabule göre de davanın hem usulden, hem de yetersiz gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olduğu gibi eksik incelemeye dayalı olmuştur....
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz satışının kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK'nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya Uşak 2....
Mahkemece, tüm dosya kapsamından tasarrufun iptali davasının koşullarının oluştuğu, ivazlar arasında fahiş fark olduğu ve danışıklı devir olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kardeşine yaptığı tasarrufun anılan yasanın 28/1.maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalı ...’in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde takip konusu alacak ile tasarrufa konu şeyin bedelinden hangisi az ise o değer üzerinden harç alınması gerekir....
tasarrufun iptali davasının karşı dava olarak yasal süresi içinde açılmakla birlikte ;istihkak davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesinden sonra asıl davadan ayrıldığı,ancak yargılamaya İcra Hukuk Mahkemesi tarafından devam edildiği,istihkaka davasının hiç açılmamış sayıldığı bu durumda karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının ayrılmasına yönelik verilen karar yerinde olmakla birlikte ayırma işleminden sonra tasarrufun iptali davasının asıl davadan bağımsız bir hal aldığı,bu nedenle de İİK’unun 281 maddesi uyarınca genel Mahkemelerde görülerek sonuçlandırılabilmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin dikkate alınmamasının doğru olmadığı gereğine değinilmiştir. ........
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı T2 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı T4 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu tasarrufun bağış hükmünde olmadığını, kendisi dışındaki tüm hissedarların hisselerini alarak tek başına faaliyet sürdürmek amacıyla devir işleminin yapıldığını, tüm hissedarlara hisse bedellerini peşin ödediğini, 30.04.2015 tarihli hisse devrinin 07.05.2015 tarihinde Ticaret Siciline tescil edildiğini, bilirkişi raporunun eksik olduğunu devir edilen hisselerin 7.342 adet değil 56.100 adet olup 56.100 TL bedelle aldığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2007/9518 E. sayılı dosyasında takip yaptığını, borçluların mal kaçırma girişiminde bulunduğunu, bu nedenle Yomra Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/313 E. sayılı dosyasında tasarrufun iptali davası açıldığını, tasarrufun iptali istenen taşınmazlar üzerine 12.12.2007 tarihinde ihtiyati tedbir(ihtiyati haciz mahiyetinde) kararı alındığını, mahkemenin 03.06.2010 tarihinde tasarrufun iptaline karar verildiğini, şikayet dışı alacaklı ... Varlık Yönetim A.Ş’nin de aynı borçlular hakkında takip yaptığını ve tasarrufun iptali davası açtığını, şikayet dışı alacaklının tasarrufun iptali davasında 2009 yılında ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve 28.12.2010 tarihinde tasarrufun iptaline karar verildiğini, tasarrufun iptaline karar verilen bağımsız bölümlerde müvekkilinin takip dosyasının ilk haciz sahibi olduğunu, bu nedenle bağımsız bölümlerin satışından kaynaklı sıra cetvelinin müvekkilinin takip dosyasında düzenlenmesi gerekirken Ankara 26....
Ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Yerel Mahkeme kararının davalı ... vekiline 8.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinin ise HUMK.nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirilerek 28.12.2009 tarihinde verildiği anlaşıldığından davalı ......
-Davacı alacaklının temyizine gelince; Mahkemece ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ise de tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir ... takibi olmayacağı, İİK'nun 281/... maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklının verilen ilamı ... dosyasına ibrazı ile cebri ... işlemine devam edileceği gözetilmeden mahkemece ihtiyati haciz mahiyetinde verilen ihtiyati tedbirin kararın kesinleştiği tarihle sınırlandırılması isabetli bulunmamıştır....