Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun anlaşılmasına, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu dolayısıyla dava konusu tasarrufun İİK'nun 278/3-2 ve 280/1 madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Ne varki İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlendiği gibi tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için tasarrufun borçlu tarafından alacaklısından mal kaçırma amacıyla gerçekleştirilmiş olması gerekir. Somut olayda davacı tarafa verilen çek'in Keşide tarihi 7.12.2005 olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir ifade ile borcun doğum tarihi olarak keşide tarihinin esas alınması gerekir. Davacı taraf alacağın daha önce doğduğunun usulüne uygun biçimde kanıtlıyamamıştır. Tasarruf ise 25.11.2005 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Davacı taraf tasarrufun tarihi konusundada yazılı belgenin aksini ispat edememiştir. Bu durumda tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Açıklanan bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirdi. Bu durumda sonucu itbariyle doğru olan kararın açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 14.00 YTL peşin harcın onama harcından mahsubuna 24.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre borçlunun kardeşine yaptığı tasarrufun İİK 278/3-1 madde gereğince bağışlama niteliğinde olup iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... mahallesi, 268 Ada 1 ve 3 parsellerle ilgili davalılar tarafından Kulu Tapu Sicil Müdürlüğünün 5.7.2005 tarih ... yevmiye nolu işlem ile davalılar arasında ... 18.5.2004 tarihli miras devri sözleşmesine istinaden yapılan tasarrufun davacının takip miktarı ile sınırlı olarak iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kardeşler arasında yapılan tasarrufun bedel farkı ve iyiniyet gözetilmeksizin İİK 278/III-1.madde gereğince iptale tabi bulunmasına, davalı ...'...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/366 E. 2011/357 sayılı Kararına dayanarak, alacağı için yaptığı icra takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla davalı...'un maliki olduğu dava konusu taşınmazları diğer davalı...Ltd. Şti.'ne devrettiğini belirterek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

          Mahkemece, asıl davada 278 numaralı parselin diğer davalılara satışından itibaren hak düşürücü sürenin geçmiş olmasından dolayı bu parsel açısından davanın reddine, 419 parselin satışının alacaklıya zarar verme kastı ile yapıldığı gerekçesi ile tasarrufun iptaline, birleşen davada ise muris muvazaasının ispatlanmış olduğu gerekçesi ile her iki parsele ait tapu kayıtlarının iptali ile mirasçıların payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece asıl dava olan tasarrufun iptali davası ile birleştirilen dava olan muris muvazaasına dayalı iptal davası birlikte görülerek sonuçlandırılmıştır. Tasarrufun iptali davaları, İİK 277 vd maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 281.maddesi uyarınca "iptal davaları basit yargılama usulüne tabi" tutulmuştur. Oysa muris muvazaasına dayalı iptal davasının yargılama usulü farklı olup yazılı usule tabi bir davadır....

            ya devrine ilişkin tasarrufun iptali ile 150.000-TL ile sınırlı olmak üzere dava konusu taşınmazla ilgili davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİk. 277 ve devamı maddelerine dayalınarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemiyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazların reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece bozma ilamına gereği yerine getirilerek davalı borçludan kardeşi daval ...'...

              ya devrine ilişkin tasarrufun iptali ile 150.000-TL ile sınırlı olmak üzere dava konusu taşınmazla ilgili davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİk. 277 ve devamı maddelerine dayalınarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemiyeceğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazların reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece bozma ilamına gereği yerine getirilerek davalı borçludan kardeşi daval ...'...

                (İİK. 280/I) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Mahkemece yargılama sırasında konulan ihtiyati haciz mahiyetindeki ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ise de tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmayacağı, İİK'nın 281/II maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklının verilen ilamı icra dosyasına ibrazı ile cebri icra işlemine devam edileceği gözetilmeden kararın kesinleştiği tarihle sınırlandırması ve davanın kabulüne karar verildiği halde infazda tereddüt yaratacak şekilde icra dosya numarası belirtilmeden yalnızca tasarrufun iptaline dair hüküm kurulması isabetli değildir....

                  Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Yine tasarrufun iptaline karar verildiği takdirde iptalin hangi alacakla ilgili olduğunun hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekir. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde alacaklı davacı ...in ... 9....

                    Mahkemece 715 ve 717 sayılı parsellere ilişkin davanın vazgeçme nedeniyle reddine, 844 sayılı parsele ilişkin davanın kısmen kabulü ile taşınmazdaki tasarrufun iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz yada "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

                      UYAP Entegrasyonu