Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yargılama sırasında konulan ihtiyati haciz niteliğindeki ihtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş ise de tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmayacağı, İİK'nun 281/2 maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği ve davacı alacaklının verilen ilamı icra dosyasına ibrazı ile cebri icra işlemine devam edileceği gözetilmeden mahkemece ihtiyati haciz mahiyetinde verilen ihtiyati tedbirin kararın kesinleştiği tarihle sınırlandırması doğru değildir. Ne var ki bu hususlar yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....

    Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak, aciz belgesi alınmış ise aciz belgesinde yazılı alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      Bu bağlamda yukarıda belirtilen nitelikte olmayan istihkak, ortaklığın giderilmesi, kıymet takdirine itiraz, senet iptali, tasarrufun iptali vb. nitelikteki davalar zamanaşımını kesmez. Bu nedenle, alacaklının tasarrufun iptali davasına rağmen davacı/borçlu yönünden takibi ilerletici işlemler yapması gerekir. Her ne kadar dosyaya sunulan tasarrufun iptaline dair ilamın temyiz edilmesi nedeniyle, teminat yatırıp, mehil belgesi alan 3. kişi tehiri icra kararı sunmuş ise de; anılan karar tasarrufun iptali ilamının icrası bakımından sonuç doğuracak nitelikte olup, borçlu bakımından takip işlemlerine devam edilmesine engel değildir. Bir başka ifade ile, alacaklı borçlu bakımından başkaca malvarlığı araştırılmasını talep edebilir, haciz taleplerinde bulunabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalı borçlu ...'nın alacaklısından mal kaçırmak amacıyla Antalya Dutlubahçe mahallesi 2621 Ada 4 parsel bodrum kat 2 nolu bağımsız bölümü 18.10.2004 tarihinde davalı ...'a sattığını belirterek tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir. Davalı ... vekili takip konusu belgedeki borca ve imzaya itiraz ettiklerini ve derdest olan itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, dava tarihinde takip kesinleşmediğinden aciz belgesi sunulamayacağını, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

        Mahkemece, davalılar arasındaki akrabalıktan dolayı tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 3.kişi ...’nin borçlu ...’ün annesi olmasına İİY'nın 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, diğer taraftan ...’nin borçlu olan kızı ...’ün alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİY. 280/II) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı takibindeki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere tasarrufun iptaline karar verilmek gerekirken yazılı şekilde alım satımın geçersiz...

          Bu halde tasarrufun iptali davalarında taşınmazların devri sırasında derdest bir icra takibinin bulunmasının dava şartı olmadığı, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasının dava şartı olduğu, dosya kapsamına göre tasarrufun iptali davasının açıldığı tarihte derdest bir icra takibi mevcut bulunduğu, kaldı ki dava dilekçesinde TBK'nın 19.maddeyede dayanıldığından, derdest takip bulunmasının dava ön koşulu olmayacağı değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazların devri sırasında derdest bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kabule göre de davanın hem usulden, hem de yetersiz gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olduğu gibi eksik incelemeye dayalı olmuştur....

          Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz satışının kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK'nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya Uşak 2....

            Mahkemece, tüm dosya kapsamından tasarrufun iptali davasının koşullarının oluştuğu, ivazlar arasında fahiş fark olduğu ve danışıklı devir olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kardeşine yaptığı tasarrufun anılan yasanın 28/1.maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalı ...’in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde takip konusu alacak ile tasarrufa konu şeyin bedelinden hangisi az ise o değer üzerinden harç alınması gerekir....

              tasarrufun iptali davasının karşı dava olarak yasal süresi içinde açılmakla birlikte ;istihkak davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesinden sonra asıl davadan ayrıldığı,ancak yargılamaya İcra Hukuk Mahkemesi tarafından devam edildiği,istihkaka davasının hiç açılmamış sayıldığı bu durumda karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının ayrılmasına yönelik verilen karar yerinde olmakla birlikte ayırma işleminden sonra tasarrufun iptali davasının asıl davadan bağımsız bir hal aldığı,bu nedenle de İİK’unun 281 maddesi uyarınca genel Mahkemelerde görülerek sonuçlandırılabilmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin dikkate alınmamasının doğru olmadığı gereğine değinilmiştir. ........

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Kütahya İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı şirketin borçları nedeniyle davacı tarafından başlatılan takipte hesapların blokeli olması nedeniyle haciz işlemi yapılamaması ve davalının davaya konu taşınmazını diğer davalıya devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacı SGK tarafından 6183 sayılı Kanuna göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88/19 fıkrası uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu