Mahkemece, borcun doğmundan sonra davalıların baba-kız olmaları nedeni ile aralarındaki tasarrufun İİK'nun 278/3-1 maddesine göre bağış niteliğinde olduğu ve bir bedel almadan devredilmiş olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davalarda amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Devir alan üçüncü şirketin bu işlemleri yaptığı iddia ve ispat edilmediğinden tasarrufun iptali gerekmektedir. Dosya içeriğinden davalı ...'...
Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak, aciz belgesi alınmış ise aciz belgesinde yazılı alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlu icra mahkemesine başvurusunda; İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davası üzerine verilen kararın ayrı bir takip konusu yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları, davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır....
Mahkemece, davalıların baba-oğul oldukları, İİK'nun 278.maddesi gereğince aralarında yapılan işlemin batıl olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş hüküm davalı üçüncü kişi vekili temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ,mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve göre davalı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 534,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı 3.kişiden alınmasına 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK'ya eklenen EK-Madde 1'de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2017 yılı için 41.530,00 TL'dir. Davacı 35.000,00 TL alacağının davalıdan tahsilini sağlamak üzere dava konusu tasarrufun iptalini talep etmiştir. Tasarrufun iptali davalarında dava değeri takip konusu alacak miktarı ile tasarrufun iptali istenilen şeyin değerinden hangisi az ise o değer oluşturduğundan, karar tarihi itibari ile hüküm kesin niteliktedir....
Açıklanan talep gibi dava tasarrufun iptali niteliğindedir. Tasarrufun iptali davalarına bakmak sulh veya asliye hukuk mahkemelerinin görevi dahilindedir. Bu durumda davaya bakmakta olan aile mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiği halde yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/06/2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, vergi dairesinden gelen yazılara göre borcun 2011-2012 yıllarına ait olduğu, taşınmazın ise 30.09.2010 tarihinde borcun doğumundan önce yapıldığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ,mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 4.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Tarım Mak.San ve Tic.Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu şirket aleyhine yürütülen icra takibinde borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun taşınmazını alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetkisizlik nedeni ile reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek davalı borçlunun üzerine kayıtlı taşınmazını mal kaçırma amacıyla davalı ...'e devrettiğini belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HMK.'...
Mahkemece, davalılar arasındaki akrabalıktan dolayı tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 3.kişi ...’nin borçlu ...’ün annesi olmasına İİY'nın 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, diğer taraftan ...’nin borçlu olan kızı ...’ün alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİY. 280/II) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı takibindeki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere tasarrufun iptaline karar verilmek gerekirken yazılı şekilde alım satımın geçersiz...