WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, baba-oğul olan davalılar arasındaki dava konusu taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; dava konusu ... ili ....parselde bulunan 21 nolu bağımsız bölümün IIK 283/1 maddesi gereği borca yeter tutarda haciz ve satışını isteyebilmek yönünde cebri icra yetkisi tanınmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 19. maddesi gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde, alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....

    Somut olayda ... plaka sayılı traktörün tasarruf tarihinin 31.05.2000 tarihi olduğu, öncesinde açılan davada bu traktörle ilgili tasarrufun iptaline karar verildiği, davacılar tarafından dava konusu traktörle ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı, eldeki davanın ise davalı ...in traktörü dava dışı ...'a satması nedeniyle İİK 283/2 maddesi gereğince tazminat davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Dava İİK.nın 283/2 maddesi uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. İİK.nun 284. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Dava konusu traktörün ilk satış tarihi 31.05.2000 olup iptal davası ise 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.09.2008 tarihinde açılmıştır....

      e raicinden düşük bedelle satılmış olmasına göre davalı borçlu ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı ... yönünden yapılan temyiz incelemesinde ise; Dava, İİK.'nun 277. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür iptal davaları, borçlu ile hukuki işlemde bulunan veya borçlu tarafından ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçılarına veya kötüniyet sahibi diğer kişilere karşı açılabilir. Davalılardan ... doğrudan borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişi değil, tasarrufun iptali istenilen taşınmazı 3.kişi davalı ...'ten satın alan 4.kişidir. Bu davalı hakkındaki davanın kabul edilebilmesi dolayısıyla onun yaptığı tasarrufun iptali, ancak kötü niyetli olduğunun kanıtlanması durumunda mümkündür. Davalı ...'...

        Mahkemece, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, bu davanın görülebilmesi için aciz belgesinin sunulması gerektiği, davacının bu belgeyi sunmadığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur....

          satış yetkisi ve kararı verilmesini, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve haciz , satış yetkisi verilmesine, İİK m.280 ve 283 ün kıyasen uygulanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, fazlaya dair dava ve talep hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; İİK'nun 277 ve devamı maddeleri olmadığı takdirde TBK 19.madde uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verdiği görülmüştür. Dairemiz İİK 277 ve devamı maddeleri uyasınca açılan tasarrufun iptali davalarına bakmaktadır. İlk talep İİK 277 maddesidir. Bu nedenle mahkeme öncelikle İİK 277 md. Şartlarını araştırmak zorundadır. İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, Bu tür davalar İİK 282. maddesi hükmü uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçıları aleyhine açılabileceği, kural bu olmakla birlikte yine anılan hükme göre davada kötü niyet sahibi üçüncü kişiler de davalı olarak gösterilebilir,somut olayda davalılardan ... doğrudan borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişi değil, tasarrufun iptali istenen taşınmazı üçüncü kişi davalı ...’den 07.07.2009 tarihinde satın alan dördüncü kişi...

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/3 E-2022/312 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Turbalı 1....

            Davacı vekili borçlu tarafından annesine yapılan taşınmaz hisse satışının muvazaaya dayalı olması nedeniyle davalılar arasındaki alacaklılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapılan satışın BK'nin 18. maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın İİK 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak iptal ve tescil olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesini istediğinden satış işleminde danışıklığın bulunup bulunmadığı konusu araştırılarak, davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları sonucuna varılması durumunda davacının alacağının tahsili için İİK 283/1.maddesi benzetme yoluyla uygulanmak suretiyle tapu iptaline gerek olmaksızın davacının alacağını alabilmesini sağlamak için dava konusu taşınmaz hissesinin haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekirken davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilmesi ve ön şart yokluğu nedeniyle reddedilmesi isabetli görülmemiştir....

              Bu durumda açılan davanın İİK. 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunun kabulü ile İİK. 278, 279 ve 280'inci maddelerinde öngörülen iptal sebeplerinin araştırlıp, bu yönde inceleme yapılması gerekir. Nitekim, davacı alacaklı dosyaya sunduğu dilekçelerde İİK.278, 279 ve 280'inci maddelerinde öngörülen iptal sebeplerinin gerçekleştiğini ileri sürerek davalı borçlu ile davalı 3. kişi arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiş ve tasarrufun iptali davası açılabilmesi için ön koşul olan aciz belgesini mahkemeye ibraz etmiştir. Bütün bu maddi ve hukuksal olgular karşısında İİK.278, 279 ve 280'inci maddeleri uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar vermek gerekirken, muvazaanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle yanılgılı niteleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu