WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kabule göre de tasarrufun iptali davalarında İİK 281/2. maddesine göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir.Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. Tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak yeni bir icra takibi sözkonusu olmayıp İİK'nın 281/2. maddesi gereğince uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür ve davacı alacaklı verilen ilamı icra dosyasına ibraz ederek cebri icra işlemine devam eder....

Nam-ı müstear, sözleşmeyi kendi adına ve gizlenmek isteyen kişi hesabına yapmakta böylece, gizlenen kişinin bu sözleşmenin gerçek tarafı olmasını ve bilinmesini önlemektedir. Bir diğer deyimle, nam-ı müstear müvekkilinin adını gizleyerek onun hesabına ve kendi adına hareket eden bir vekildir. (Güray Erdönmez, Nam-ı Müstear ve Tasarrufun İptali Davaları, Bankacılar Dergisi, S. 84 vd. Türkiye Bankalar Birliği, Sayı 59, 2006) Uygulamada da namı müstear (inançlı işlem) ile gizlenmiş muvazaalı işlemler hakkında iptal davaları açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kararlılık kazanmıştır. (Yargıtay 17. HD., 2010/11090 E., 2011/6367 K.; Yargıtay 4. HD., 2021/26629 E., 2022/8672 K.; Yargıtay 4. HD., 2021/14997 E., 2021/7423 K.; Yargıtay 17. HD., 2019/2825 E.,2020/6311 K.; Yargıtay 4. H.D. 2022/12753 E. 2022/17736 K. Sayılı ilamı) İstinaf kanun yolu incelemesi resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) yapılır....

Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müsteair neliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir. 1-Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu tür işlemlerin İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptali istenmesi mümkün olduğundan mahkemenin red gerekçelerinden biri olarak borçlu ile üçüncü kişi arasında bir tasarruf bulunmaması sebebi bu nedenlerle yerinde değil ise de tasarrufun borcun doğmundan önce yapılmış olması nedeniyle reddi isabetli olup davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, dava koşulu yokluğundan red edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı olarak nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir....

    kararının kesinleşmediğini diğer taraftan müvekkilinin her iki şirketten de alacaklı olduğunu ve tasarrufun iptali davasının konusunun ipoteğin muvazaalı olduğu noktasında toplanmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili borçlunun, ... İli, Merkez İlçesi, ... Köyü ... Mevkii, 2263 Parsel, K Blok ,D:2 adresindeki taşınmaz ile ...Yağ San.Tic.Ltd. Şti.'nin bir kısım hisselerini kendi hesabına fakat eşi olan diğer bir davalı ... adına satın alarak tescil ettirdiğini, davalı ...'in bu konuda aracılık ettiğini, her iki işlemde de nam-ı müstear durumunun mevcut olup devirlerin muvazaalı şekilde yapıldığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmaz ile hisselerin devrine yönelik tasarrufların iptali ile bunların ... adına yapılmış sayılmasını, talep ve dava etmiştir....

          den alacakları karşılığında davalı ... adına tescil edildiğini ve teknede çalışan bir kısım işçilerin de muristen olan alacaklarının, davalı ... tarafından ödendiğini beyan ettikleri, davalının dava konusu teknede tadilatlar ve bakım işleri yaptığı hususları değerlendirildiğinde davacı tarafın, İİK 277. vd. maddelerinde sayılan tasarrufun iptali koşullarını ıspatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalılar ...,... ,... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müstea niteliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19.maddesine göre açılan dava yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır....

            Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve borçlunun ortağı olan davalı ...'a borcun doğmundan bonra yapılan temliklerin İİK'nun 280 maddesine göre iptali gerektiğinden davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre 29.01.2008 tarihinde davalı ... tarafından dava dışı Serpil'den satın alınmıştır. Bu satışla ilgili banka kredisi ... adına çekilmiş ve kredi borcunun ödemelerine ilişkin olarak düzenlenen dekontlarda ödemenin anılan şahıs tarafından yapıldığı görülmüştür. Kredinin borçlu tarafından çekildiği ve ödemelerin onun tarafından yapıldığına ilişkin olarak diğer bir ifade ile tasarrufun, nam-ı müstear şeklinde yapıldığına dair soyut iddiadan başka bir delil bulunmamaktadır....

              ın nam-ı müstear sıfatı ile edindiği hisseleri muvazaalı olarak ..., ..., ..., ... ve ...'ya devrettiği, ... A.Ş. nin hisselerini ...'dan devralan davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'nın, borçlu davalı ... ve nam-ı müstear sıfatı ile onun hesabına hareket eden ...'ın alacaklıları ızrar kastı ile hareket ettiklerini bilebilecek durumda oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ...,...,... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Hukuk Dairesi'nin 2022/819 esas 2022/1046 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; Nam’ı müstear davasında borçlu ile nam’ı müstear arasında temsil ilişkisi olup, bu ilişki üçüncü kişilerden saklanmaktadır. Yani nam’ı müstear kendi adına borçlu namına hareket etmektedir. Yani görünürde hukuki ilişkiyi kendi adına yapmakta, üçüncü kişilere bu şekilde görüntü vermekte, iç ilişkide ise; borçlu namıma hareket etmekte, yani hukuki ilişki ile elde ettiği menfaati namına hareket ettiği borçluya devretme mükellefiyeti altına girmektedir. Bu ilişki alacaklılardan mal kaçırmak için uygulanmaktadır. Borçlu ile üçüncü kişi arasında hukuki ilişki bulunmadığı için tasarrufun iptali davası açılamamakta, muavaza nedeni ile iptal davası açılmaktadır. Borçlanma parası ile mal edinilmesinde borcunun dolaylı devri olarak değerlendirildiğinden, tasarrufun iptali davasına konu olmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu