Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müsteair neliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir. 1-Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu tür işlemlerin İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptali istenmesi mümkün olduğundan mahkemenin red gerekçelerinden biri olarak borçlu ile üçüncü kişi arasında bir tasarruf bulunmaması sebebi bu nedenlerle yerinde değil ise de tasarrufun borcun doğmundan önce yapılmış olması nedeniyle reddi isabetli olup davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, dava koşulu yokluğundan red edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı olarak nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir....
Dava, nam-ı müstear talepli açılmış tasarrufun iptali davasıdır Borçlunun kendi yaptığı tasarruflar için dava açılması mümkün olduğu gibi parasını kendi verdiği ancak muvazaalı olarak başkası adına tescil edilen mallar için de dava açılması mümkündür. Bu gibi tasarruflar nam-ı müstear olarak adlandırılmaktadır. Nam-ı müstear somut olaya göre bir çeşit muvazaa olabileceğinden her türlü delil ile ispat edilebilir. Somut olayda davalı borçlu aleyhine yürütülen bir ceza dosyasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davalı borçlunun eşi olan... nin ev hanımı olması, dava konusu gayrımenkulü satın alabilecek gelirinin bulunup bulunmadığının da mahkemece araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece ceza dosyasının bekletici mesele yapılarak ve davalı ... nin dava konusu gayrımenkulü tasarruf tarihinde satın alacak gelirinin bulunup bulunmadığı hususları araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Ancak, gerek tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında; diğer dava koşullarının yanında borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece resen araştırılmalıdır. Söz konusu bu dava koşulu gerçekleşmediği takdirde de işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda borçlu Sabahat Elif Özer'in 24.09.2021 tarihinde kredi çektiği ve borçlunun kredi çekmeden 2 ay önce 26/07/2021 tarihinde taşınmazını devrettiğini, yani borcun doğumundan önce tasarrufun gerçekleştirilmiş bulunduğu anlaşıldığına göre (Bknz: Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 18/03/2019 gün 2016/10481 Esas- 2019/3144Karar sayılı içtihadı; 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ZİLYETLİĞE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; mülkiyet hakkı bulunmayan davacının nam_ı müstear iddiasına dayalı, şahsi haktan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 29/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ve dava konusu taşınmazların haciz ve satışı sağlanarak alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de; İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğunu, somut olayda davacı tarafından davalıların arasında muvazaalı olarak devredilen somut bir devir işleminin gösterilmediği, dosya kapsamında davalı borçlu tarafından davalı şirkete yapılan devir işleminin bulunmadığı, şirketin faaliyetlerini ayrı bir tüzel kişilik olarak yürüttüğü ve sahip olduğu malvarlığının şirketin tüzel kişiliği üzerine kayıtlı olduğu, İİK gereğince tasarrufun iptali ve TBK'nın 19. maddesi gereğince genel muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davalarında borçlu tarafından borcun doğumundan sonra...
Maddesine Dayalı Muvazaa Nedeni ile Nam-ı Müstear Olarak Yapılan Satış İşlemlerinin (Tasarrufun) İptali KARAR : Terme 1....
den alacakları karşılığında davalı ... adına tescil edildiğini ve teknede çalışan bir kısım işçilerin de muristen olan alacaklarının, davalı ... tarafından ödendiğini beyan ettikleri, davalının dava konusu teknede tadilatlar ve bakım işleri yaptığı hususları değerlendirildiğinde davacı tarafın, İİK 277. vd. maddelerinde sayılan tasarrufun iptali koşullarını ıspatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalılar ...,... ,... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müstea niteliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19.maddesine göre açılan dava yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi ve 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret mahkemesince; davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen muvazaa ve hile iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası olup TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvaza temeline dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi ve 13. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Uyuşmazlık, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 48. Asliye Ticaret mahkemesince; davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen muvazaa ve hile iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası olup TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvaza temeline dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali istemine ilişkin davada İstanbul 30. Asliye Ticaret Mahkemesi ve 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret mahkemesince; davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen muvazaa ve hile iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası olup TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvaza temeline dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....