Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....
Ancak ikinci açılan dava nam-ı müstear olarak yapılan satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19.maddesine göre dava yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Burada da yapılan işlemin borcun doğmundan sonra yapılmış olması ön koşuldur. Somut olayda, dava konusu 7 nolu bağımsız bölüm ilk olarak 13.06.2011 tarihinde 19 nolu bağımsız bölüm ise 29.2.2010 tarihinde davalı ... tarafından dava dışı şahıslardan alınmıştır....
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya TBK'nun 19. maddesine göre dava yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu nedenle nam-ı müstear niteliğindeki tasarruf işlemleri de tasarrufun iptali davasına konu olabilir. Ancak bu tür işlemlerde amaç, alacaklılardan mal kaçırma olduğundan, alacağın bu muvazaalı işlemin yapıldığı tarihten önce doğmuş olması şarttır....
kararının kesinleşmediğini diğer taraftan müvekkilinin her iki şirketten de alacaklı olduğunu ve tasarrufun iptali davasının konusunun ipoteğin muvazaalı olduğu noktasında toplanmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın hesabına yatırılmak suretiyle yapılan ivazsız tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalı ...'ın banka hesaplarındaki paranın kendi parası olup borçlulara ait olmadığı, borçlu davalılara ait paranın bu davalının hesabına kaçırılıp aktarılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Asıl dava 6183 sayılı Yasa'nın 79/6.maddesine göre açılan itirazın iptali, birleşen dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan nam-ı müstear niteliğinde olduğundan mahkemenin tasarrufun iptali konusu olamayacağı yönündeki tesbiti hatalı olmakla birlikte, borç kaynağı mahkemece hükmedilen vekalet ücreti alacağına ilişkin olup borcun doğumunun iptali istenilen tasarrufun 20.12.2012 tarihinden sonra olması nedeni ile davanın ön koşulunun olmaması nedeni ile davanın reddinin isabetli olmasına göre davacı ..., ..., ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'e verilmesine, Duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar ... Mühendislik ve Mimarlık İnş. Taah. San. Tic. Ltd....
İSTİNAFA CEVAP : Davalı T5 vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmazı cebri icra yolu ile yapılan ihale sonucu satın aldığı, bu tür bir satım işleminin tasarrufun iptali davasına konu edilemeyeceği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir. Davalı T8 istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, İİK'nın 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK'nın 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir....
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, davacı ...Ş. tarafından açılan davanın reddine, davacı ... tarafından açılan davanın HMK'nın 114/1-d maddesinde düzenlenen taraf ehliyetine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK'nın 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan nam-ı müstear niteliğindeki tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa'nın 25.maddesine göre taşınmazların bir kısmının 2001 ve 2002 yıllarında davalı ... tarafından satın alındığı bu satışların nam-ı müstear olarak kabul edilse bile 5 yıllık hakdüşürücü sürenin geçmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptaline davasında ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Somut olayda, dava konularından 2563 ada 1 nolu parsel 42 nolu bağımsız bölüm 23.06.2009 tarihinde Emlak konuttan davalı ... adına alınmıştır....
T7 14.07.2022 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece ihtiyati tedbir taleplerinin hukuka ve usule aykırı olarak reddine karar verildiğini, davanın terditli olarak açılmış olup dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere dava dava konusu tapu temlik işleminin öncelikle muvazaa nedeni ile iptali, bu taleplerine uygun görülmez ise İİK.277 vd uyarınca tasarrufun iptali talepli şeklinde olduğunu, ancak mahkemenin talebi İİK.283. maddesi uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesi ile reddettiğini, davanın öncelikle muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğu göz önünde bulundurularak, ayrıca söz konusu taşınmazın devri halinde dava konusuz kalabileceğinden taşınmaz üzerine davacının iflas masası olduğu göz önünde bulundurularak teminat aranmaksızın üçüncü şahıslara devrinin önlenmesini teminen ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmelerinin hukuka ve usule uygun...