Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için öncelikle davacının gerçek bir alacağının bulunması diğer bir anlatımla tasarrufta bulunan kişinin gerçekten borçlu olması ve ayrıca borçlu hakkında düzenlenmiş kati(İİK 143 md.) veya geçici aciz(İİK 105md )belgesinin sunulması gereklidir. Somut olayda Söke Ağır Ceza Mahkemesinin 09.07.2009 tarih 2005/17 Esas 2009/185 Karar sayılı ilamından takip konusu senetlerdeki imzaların davalı borçlu ...'...
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için öncelikle davacının gerçek bir alacağının bulunması diğer bir anlatımla tasarrufta bulunan kişinin gerçekten borçlu olması ve ayrıca borçlu hakkında düzenlenmiş kati(İİK 143 md.) veya geçici aciz(İİK 105md )belgesinin sunulması gereklidir. Somut olayda Söke Ağır Ceza Mahkemesinin 09.07.2009 tarih 2005/17 Esas 2009/185 Karar sayılı ilamından takip konusu senetlerdeki imzaların davalı borçlu ...'...
İnşaat, ... mirasçıları olan ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının kabulü ile; borçlu davalının Malatya ... Mahallesi 5466 ada 1 nolu parselde bulunan 5, 6, 9, 11, 14, 17 ve 19 nolu bağımsız bölümler hakkında davacının alacaklı, davalı ...'ın borçlu olduğu Malatya 7.İcra Müdürlüğü'ne ait 2013/4970 esas ve 6.İcra Müdürlüğü'ne ait 2012/3639 esas nolu dosyalarındaki alacakları ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davacı tarafa bu bağımsız bölümler üzerinde haciz ve cebri satış yetkisi verilmesine, davalılar ..., ..., ..., ..., ... aleyhine açılan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
-- müvekkil tarafından borcun fazlasıyla ödendiğini, davalı firmanın aynı borca ilişkin önce ve sonra verilen tüm senetleri takibe konu etmesi kötü niyetli hareket ettiğini gösterdiğini, işbu nedenle davalı firmanın ----iddiası ile müvekkil aleyhine açmış olduğu tasarrufun iptali davasının açıklanan nedenlerle ileride telafisi güç zararların meydana gelmemesi için işbu menfi tespit davasınının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Esas sayılı dosyasıyla davalı tarafından tasarrufun iptali davası açıldığını, hem icra takip dosyasının hem de tasarrufun iptali dava dosyasının derdest olduğunu, Davalının 1 eylül 2019 tarihinde davaya konu faturayı ... ..Ltd Şti den tahsil ettiğini , ancak dava konusu faturaya ilişkin ne icra dosyasına ne de tasarrufun iptali dava dosyasına alacağını tahsil ettiğini bildirmediğini, tahsil edilen tutar kadar taraf ehliyetinin kalmadığı hususunda bildirimde bulunmadığını, icra takibine ve tasarrufun iptali davasına aynen devam ettiğini, .... Noterliği 24.06.2020 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamede dava konusu faturanın ... tarafından ödenmesi nedeniyle icra dosyasına beyanda bulunularak alacağın tahsil edildiği veya fatura ve icra dosyası ...'a temlik edilmiş ise temlik evrakının icra dosyasına sunulmasının talep edildiğini,ihtar cevabında ... ... A.Ş. tarafından .......
Kabule göre de; tasarrufun iptali davalarında vekalet ücretinin takibe konu alacak ile tasarrufun değerinden hangisi az ise o miktar esas alınmak suretiyle nisbi tarifeye göre hesaplanması gerekirken taşınmazın gerçek değeri tespit edilmeksizin fazla miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, davacı tarafından hakkında başlatılan icra takibinden 5 yıl sonra menfi tespit davası açıldığını, davacının takip borcuna ilişkin kısmi yani 4.500,00 TL ödediğini, davacının taşınmazına haciz konulduğunu ve satışının istendiğini, taşınmaz üzerinde haciz şerhi varken taşınmazın muvazaalı olarak 3.kişiye satıldığını, bu hususta açılan tasarrufun iptali davasının kabul edilerek kesinleşmesi üzerine taşınmazın tekrar satışını talep ettiklerini, işbu davanın satış işlemlerini durdurmak amacıyla kötüniyetle açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2018/134 ESAS - 2021/58 KARAR DAVA KONUSU : menfi tespit KARAR : Davacı tarafından, davalı aleyhine Aksaray 4....
Aksi halde , takip alacaklısıyla anlaşarak yada icra takibine itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesi halinde menfi tespit davası açmayan borçlunun bu şekilde davranması nedeniyle borçludan mal edinen üçüncü kişilerin mahkeme kanalı ile zarara uğratalması da bu yöndedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.6.2002 gün ve 2002/15-495-528 sayılı kararında, icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası sonucunda davanın kabulüne karar verilerek takibin kesinleşmiş olması halinde dahi tasarrufun iptali davasında böyle bir savunmanın bulunması alacağın gerçek bir alacak olup olmadığının - muvazaaya dayanıp dayanmadığının- araştırılması gerektiğine karar verilmiştir. Ne var ki, taraflar arasında görülüp sonuçlanan iptal davasında ise; davacının yukarıda belirtildiği gibi bir iddiası olmamıştır. Aynı taraflar arasında görülüp kesinleşen tasarrufun iptali davası ile borçlu hakkında yapılan icra takibine konu olan borcun mevcudiyeti saptanmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesine açtıkları menfi tespit davası sonucunda; İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2019/8432 Esas sayılı dosyası kapsamında vekil edeni Hüsamettin Balcı'nın davacıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine karar verildiği belirterek, dava konusu taşınmazlar üzerindeki tedbirlerin bu nedenle itirazen kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, İstanbul Anadolu 14....