Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre davanın kabulü ile davalının 77.528,49 TL'yi 7.5.1998 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte dava dışı 3.kişi konumunda bulunan ... Nak. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti'nin Körfez Vergi Dairesine olan vergi borcu aslı ve ferileri karşılığı olarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Anılan yasanın 26.maddesinde İİK 284. maddesine parelel biçimde kamu alacağından dolayı açılan tasarrufun iptali davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılması öngörülmüştür. Anılan dava açma süresi hakdüşürücü süre niteliğinde olduğundan mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığının res'en incelenmesi gereklidir....

    nın ise kardeşi olmasına, 6183 sayılı Kanun’un 28/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ... ve Zehra'nın, borçlu İdris'in amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 S.K. m.30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekili ile davalılar ... ve ...'in sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının yaptığı takiple ilgili 2007, 2008, 2009 2010 ve 2011 yıllarına ait vergi borçlarından dolayı mevcut bulunan davacı alacağının sağlanması yönünden tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....

      nın ise kardeşi olmasına, 6183 sayılı Kanun’un 28/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ... ve Zehra'nın, borçlu İdris'in amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 S.K. m.30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekili ile davalılar ... ve ...'in sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının yaptığı takiple ilgili 2007, 2008, 2009 2010 ve 2011 yıllarına ait vergi borçlarından dolayı mevcut bulunan davacı alacağının sağlanması yönünden tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....

        olması ve müvekkil idarenin T4 alacağının tahsilini imkansız kılması sebebiyle AATUHK 24. ve 30. maddeleri gereğince yapılan tasarrufların İptali amacıyla bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, zira söz konusu taşınmazların satışının yapıldığı kişilerin borçlunun kardeşi ve yiğeni olup borçlunun borcunu ve niyetini bilen ve bilmesi lazım kişilerden oldukları aşikar olup iyiniyetten bahsedilemeyeceği, asıl borçlu T4 un borcu sebebiyle mal kaçırma amacıyla yapıldığı kanaatinde olduklarını, ve iş bu satışların olağan yaşam koşullarına ters olduğunun da ortada olduğunu, ayrıca davalı ölü T7'un anne babası vefat elmiş olduğundan tek mirasçısı olarak kızı T5 gözüktüğünü, başka mirasçılarının tespit edilmesi halinde bu kişilere de davayı yöneltme hususunda mahkememizce taraflarına süre verilmesini talep ettiklerini, tasarrufun iptali davası şahsi dava olup bu sebeple genel kural uyarınca davalılardan birinin ikametinde açılabileceği ve yine 6183 sayılı kanunun 30.maddesi gereğince zamanaşımı ve...

        Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için iptale tabi tasarruf tarihinden önce vergiyi doğuran olayın ortaya çıkması ile oluşan bir kamu alacağının varlığının gerekmesine, somut olayda kamu alacağını doğuran olayın dönemine ilişkin olarak davacı tarafından dosyaya sunulan ödeme emirlerinde en eski vergi döneminin 2006 yılı Haziran ayı olmasına, tasarruf tarihine göre vergi borcunu doğuran olayın döneminin önceki tarih olduğunun davacı tarafından ispat edilememiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 11.4.2012 tarihinde...

          Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davanın 6183 sayılı Yasanın 26, 27 ve 29.maddelerde öngörülen süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1- Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu tarafından kardeşi ...'e yapılan 4.10.2000 tarihli tasarrufla ilgili olarak 6183 sayılı Yasanın 26.maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde dava açılmamış bulunmasına göre, davacı vekilinin borçlu ile kardeşi ... arasındaki tasarruf yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle dava konusu 7 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazlarıyla hükmün ONANMASINA, 2- Davacı vekilinin; borçlu tarafından yeğeni ...'...

            Dava 6183 sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Somut olayda dosya kapsamından; davalı ...’ın dava konusu vergi borcunun 2005 yılı Mayıs ayından 2010 yılı Kasım ayına kadar olan döneme ilişkin olduğu iptali istenen tasarrufun ise 06.10.2009 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....

              HD. 18.11.2003 tarih 5510-5515 sayılı kararları) Somut olayda davacı kurum ile davalı arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak nedeni ile 6183 sayılı Yasa gereğince başlatılan takip, idarenin sözkonusu zararı alacak davası açarak tahsil etmesi gerekirken 6183 sayılı Yasa uyarınca ödeme emri düzenlemesinin yasaya uygun olmadığından bahisle iptal edildiği, bununla birlikte davacı kurumun inceleme konusu olan tasarrufun iptali davasının devamı sırasında bu defa İİK gereğince aynı alacakla ilgili olarak ilamsız takip başlattığı ve yapılan takibe de davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı alacaklı tarafından Mersin Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nin 2011/157 esas sayılı dosyasında derdest olan itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır....

                Mahkemece, davacı hazine, davalı ... vergi borçlusu olduğunu ve davalılar arasındaki hisse devrinin alacağın tahsilini imkansız kılmak için yapıldığını iddia etmiş ise de 6183 sayılı yasaya göre 35.maddesine göre şirketin kamusal borçlarından devralan ve devreden müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağından hazinenin tahsil imkanını imkansız kılma iddiasının yerinde olmadığı dolayısı ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve iptali istenilen tasarruflardan 22.01.2002 tarihindeki davalı ... ile ......

                  Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesine, tasarrufun iptali davalarının mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı da asliye ticaret mahkemesinde değil asliye hukuk mahkemesinde görülmesinin gerekmesine, 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davaların, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasında artık işbölümü değil görev ilişkisinin bulunmasına somut olayda da davanın 31/12/2012 tarihinde 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına...

                    UYAP Entegrasyonu