Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: Dava, 6183 sayılı Kanunun 24 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptâli istemi ile açılmış, mahkemece davalılar hakkında usulen takip yapılmadığından ve dava şartı oluşmadığından dolayı davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi, 6183 sayılı Kanuna 4108 sayılı Kanunun 11. maddesi ile eklenen mükerrer madde 35'e göre tüzel kişilerden tahsil edilemeyen amme alacaklarının kanunî temsilcilerinden tahsili gerekmektedir. Dava konusu olayda vergi borcu davalıların ortağı bulunduğu anonim şirkete ait olup bu borcun ödenmemesi sebebiyle kanunî temsilcilerin sorumluluğu ortaya çıkmaktadır....

    Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa’nın 30.maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarruflar tarihleri ne olarsa olusun geçersiz olacağından ve kamu borç miktarı dikkate alındığında teminat olarak gösterilen aracın alacağı karşılamasının imkansız bulunmasına göre davalılar vekilinin tüm davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-HMK’nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Davacı alacaklı idare tarafından borçlu ... aleyhine yapılan takiple ilgili belgelerin (Borcun doğumu, ödeme emirleri, ödeme emri tebliğleri, haciz varakaları..vs) davacı alacaklı idareden istenerek dosyaya eklenmesi, 2-Borçlu tarafından dava konusu borcun 30.11.2016 başlangıç – 30.09.2019 vade tarihleri arasında yapılandırıldığının anlaşılmasına göre, yapılandırmanın gereğinin yerine getirilip getirilmediği, davalı borçlu tarafından yapılandırma gereği ödeme yapılmış ise ödeme tarihlerinin ilgili merciinden sorularak alınacak cevabın evraka eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Uyuşmazlık 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uygun olarak dava konusu taşınmazı üçüncü kişiden satın alanlar davaya dahil edilmiş ise de, bu kişilerin kötü niyetinin ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. 6183 sayılı Yasa’nın 31.maddesinde "– 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu kanun hükümleri dairesinde vermeye mecburdurlar. Bunlar karşılık olarak verdikleri şeyden dolayı alacaklı amme idaresinden bir talepte bulunamazlar." hükmüne yer verilmiştir. Davalı ... dava konusu taşınmazlardan 1 nolu bağımsız bölümü 25.12.2008 tarihinde ve 3 nolu bağımsız bölümü de 6.3.2012 tarihinde dahili davalı ...’a satış yoluyla devretmiştir. Bu halde, 1 nolu bağımsız bölüm için kamu ......

          Mahkemece, davalının 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası açması gerektiği, davacının kötü niyetinin ispatlanmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75.TL kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına 3.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davalı ...'un dava konusu taşınmazı satın almak için kredi aldığı, satış değerleri dikkate alındığında satışın muvazaalı olduğu sonucuna varılmadığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı vekili ve vekalet ücretinin daha fazla olması gerektiği iddiası ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... vekilince karar temyiz edilmiş ise de, 06.01.2013 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz esas defterine kaydı olmadığı gibi temyiz harcı da yatırılmadığından usule uygun olmayan temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan Yasanın 28/1.maddesinde ”Üçncü dereceye kadar (bu derece dahil)kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olduğu belirtilmiştir....

              Mahkemenin, davanın kabulüne ilişkin kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 09/02/2016 tarih 2016/1353 Esas 2016/1353 Karar sayılı ilamı ile 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan davaların dinlenme koşullarından birinin de iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması olduğu, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesine eklediği Saburcu Vergi Dairesi Müdürlüğü yazısından davalı borçlunun 28/10/2009 tasarruf tarihine kadar ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğüne borcunun bulunmadığı şeklinde cevap verildiği, dosyada mevcut ödeme emirlerinin de 2010 ve 2011 dönemlerine ilişkin borca yönelik olduğu anlaşıldığından, Mahkemece Saburcu Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı borçlunun tasarruf tarihi olan 28/10/2009 tarihine kadar olan döneme ilişkin vergi borcu bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadana sonra tasarruf tarihinden önce borçlunun vergi borcu olmadığı gerekçesi ile davanın...

                Davalı 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Yerel mahkeme kararının davacı vekiline 10.8.2009 tarihinde tebliğ edildiği temyiz dilekçesinin 15 günlük yasal süre geçirilerek 3.9.2009 tarihinde temyiz defterine kaydedildiği anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir. 2-506 sayılı yasanın 1.12.1993 gün ve 3917 sayılı Kanunla değişik 80/6.maddesi uyarınca kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı yasanın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesi görevli ve yetkilidir. Bu durumda mahkemece göre hususu re'sen dikkate alınarak iş mahkemesinde bakılmak üzere görev noktasında dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan incelenip sonuçlandırılması doğru görülmemiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Esas ve birleşen davalar 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 297/1- 2 maddeleri gereğince mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. HMK'nın 166. maddesine göre ise birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı birer dava olup, birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması, harç ve diğer yargılama giderlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir. Somut olayda davacı vekili Kırıkkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/290 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu Can Turizm Nakliye Oto İnş. Petrol Giyim Emlak Tic. Ltd....

                  HD.nin 14.12.2009 tarih, 2008/9775 E- 2009/18465 K sayılı ilamı ile onanmış, ... mirasçıları davaya dahil edilerek ... . Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karar davacı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde tanımlanan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılarak (aracın satış tarihi itibariyle tespit edilen değeri bakımından, gerçek bedelinin üstünde bir fiyatla satış işlemi yapıldığı bu anlamda mal kaçırma amaçları anlaşılamadığı, davalı tarafın satış işleminden önceki işlemlerden haberdar olmasının kendisinden beklenmeyeceği gerekçesi ile) davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda davacı idare vekilinin, dava dışı ......

                    UYAP Entegrasyonu