Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-... ve İflas Kanunu'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Bu tür davaların görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinin varlığıda ön koşuldur. Somut olayda, davacı alacaklı tarafından, borçlu şirket hakkında 5 ayrı takip dosyasından takip yapıldığı halde borçlu şirketin adresinde yapılmış İİK'nun 105.madde kapsamında aciz belgesi niteliğinde bir haciz olmadığı gibi alacaklı tarafından bir aciz belgesi de sunulmamıştır....

    DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirketin, davalı T4 İstanbul 33....

    Tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ise İİK'nun 281/2 Madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre hakim iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunur. Bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşullar tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmıştır. İİK'nın 259. Maddesine göre ise ihtiyati hacizlerde teminat yatırılması mecburidir. Sadece alacak bir ilama müstenid ise ya da ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. Oysa ki, İİK'nın 281/2 madde ve fıkrasında böyle bir koşul aranmaksızın teminat alınmadan da ihtiyati haciz kararı verilebilecektir. Eğer tasarrufun iptali davası elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluk ediyorsa, bu halde de ancak teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilebilir....

      İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ......

          ALACAKLILARDAN MAL KAÇIRILMASIİPTAL DAVASININ ÖN KOŞULUMAHKEME KARARLARININ GEREKÇELİ OLMASITASARRUFUN İPTALİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 277 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 278 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 279 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 280 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili davalılardan Ş.Engin'in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borçlarına yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı davalılardan Semih'e sattığını, onun da diğer davalı Hüseyin'e sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir....

            Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava, İİK'nun 277. maddesi ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....

            Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-İİK'nun 284. maddesi gereğince tasarrufun iptali davasının, batıl tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılması gerekir. Anılan süre hakdüşürücü süre olduğundan mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığı re'sen araştırılmalıdır. Somut olayda iptali istenen tasarruf 15.6.1999 tarihinde yapılmış olup eldeki dava beş yıllık hakdüşürücü süre geçirilerek 12.11.2010 tarihinde açılmış olmakla davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi sonucu itibarıyla doğru olduğundan, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davanın, önşart yokluğu nedeniyle reddi gerektiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hükmedilmesi gereken vekalet ücreti de AAÜT'nin 7/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücreti olmalıdır....

              devamı maddeleri gereğince açılacak tasarrufun iptali davalarında İİK ‘nunda yetkili mahkeme belirlenmemiş olduğundan HMK’nın yetkili mahkemeleri düzenleyen yetki hükümlerine göre genel yetkili mahkeme olan davalıların ikametgah adresi olan dava dilekçesinin tebliğ edildiği Ankara mahkemeleri yetkili olduğundan yetkisiz İskenderun Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, davacı tarafından davalı müvekkilleri aleyhine açılan muvazaa nedeniyle tasarrufun iptalinin 04.01.2022 tarihli tensip ve ihtiyati haczin kaldırılması reddi ara kararında dava tasarrufun iptali (İİK’nun 277 ve devamı) olarak nitelendirilmiş olup, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davaları ancak borçlunun mal varlığını azaltan veya alacaklılarını zarara uğratan tasarruflarının iptalini düzenlemekte olup, bu davada dava dışı borçlunun tasarrufunun iptali söz konusu olmadığından verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine...

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davanın aynı zamanda TBK 19 maddesi gereğince açılmış muvazaalı işlemin iptali davası olduğundan ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, tasarrufun iptali davalarında İİK 281/ll cümlesi gereğince ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği gibi TBK 19 madde gereğince açılmış davada Yargıtay kararları ışığında ihtiyati tedbir kararı, ihtiyati haciz hükmünde olması nedeniyle 03.11.2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile tedbirin kaldırılmasına yönelik kararın kaldırılmasını istinaf yolu ile talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu