Mahkemece; 30.10.2014 tarihinde tasarrufun iptali davasının kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazlar yönünden davanın reddine, davalı ...Ş ile borçlu arasındaki yatın satışı ile ilgili olmak üzere ( Kütük no: 18237, bağlama limanı İzmir 1982, yeni sicil 3175 İzmir) yatın İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2014/5873 sayılı takip dosyasından tasarrufun iptali ile bu tekne üzerinden haczin uygulanmasına, alacak defterine geçmemek üzere nakden tazmin ile yükümlü tutulmasına karar verilmiştir. Karar davalı ... İnş. Tur. San. ve Tic. A.Ş. vekiline 12.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, adı geçen davalı vekilince 27/03/2015 havale tarihli dilekçe ile vekalet ücreti yönünden hükmün tavzihi talep edilmiştir. Davalı ... İnş. Tur. San. ve Tic....
Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Aynı yasanın 283.maddesi gereğince borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişi, borçludan aldığı malı bir başka kişiye devrederse alacaklı, devir yapılan kötü niyetli dördüncü kişilere karşı da iptal davası açabilir. Buradaki "kötü niyetli dördüncü kişiler" iptal davasına konu malı, borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerdir. Kötü niyetin ispatı davacı alacaklıya aittir. Yasanın 283/2. maddesi hükmünce iptal davası üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu değere taalluk ediyorsa bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine(davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkum edilir. Dördüncü kişi yönünden ivazlar arasındaki fahiş fark tek başına tasarrufun iptaline karar verilmesi nedeni değildir. Somut olayda davalı ... ... dava konusu taşınmazı borçlu davalı ...’den doğrudan satın almış değildir....
DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirketin, davalı T4 İstanbul 33....
Davacı, dava konusu 19 numaralı bağımsız bölümün elden çıkarılmış olması nedeniyle davalı Şirket yönünden taleplerini 179.076,61 TL için nakden tazmine dönüştürdüklerini bildirmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava konusu 19 numaralı bağımsız bölüm yönünden İİK'nın 278/II-2 ve 278/1 maddelerine göre tasarrufun iptali şartlarının oluştuğu, davalı Şirket 19 numaralı bağımsız bölümü 18/12/2018 tarihinde elden çıkardığı, davacının bu bağımsız bölüm yönünden talebini İİK'nın 283/2 maddesine göre nakden tazmine dönüştürdüğü, 19 numaralı bağımsız bölümün davalı şirket tarafından elden çıkartıldığı tarihteki değerinin, davacının alacaklı olduğu her iki icra dosyasındaki takip değeri olan 179.076,61 TL'den fazla olduğu gerekçesi ile davacının bu bağımsız bölüm yönünden nakden tazmin isteminin kabulü ile 179.076,61 TL'nin davalı şirketten nakden tazminine karar verilmiş; davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalı ... hakkında takip yapıldığını, alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazını 30.03.2011 tarihinde değerinin altında bir bedel ile davalı kız kardeşi ...'ya devrettiğini belirterek, tasarrufun iptalini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın süresinde açılmadığını, dava açma koşullarının oluşmadığını, dava konusu hisseyi gerçek bedelinin üzerinde nakden satın aldığını, mal kaçırmak kastıyla muvazaalı bir satış olmadığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....
dan satın aldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla tasarrufun iptali ile icra dosyasına konu davacı banka alacağının 62.000,00 TL asıl alacak kısmının faiz ve fer'ileri ile birlikte davalılardan tazmin ve tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın 135.000,00 TL ye satıldığını, ödemelerin bir kısmının satış öncesinde çek ile bir kısmının ise tapu devri esnasında nakden yapıldığını, tapuda taşınmaz satış değerinin 80.000,00 TL gösterilmiş olmasının durumu değiştirmediğini ve müvekkilinin mal kaçırdığı manasına da gelmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, 2003 yılında satın aldığı evini 2008 senesinde bir arkadaşının bir borcu için 110.000,00 TL ile ...'...
Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de irdelenmeli, İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerektiği diğer bir anlatımla taşınmazı borçludan satın alan 3. kişinin taşınmazı elinden çıkarmış olmasına rağmen alacaklının tasarrufun iptalini istemiş olması ve taşınmazı 3. kişiden satın alan 4. kişiyi davaya dahil etmiş olmasında yasal bir sakınca bulunmaması yanında davaya dahil edilen 4. kişinin iyi niyetli olması halinde 3. kişi hakkındaki davanın talep olmaksızın yasa gereği bedele dönüşeceğinden açılan davanın nakden tazmin davası olarak sürdürülmesi gerekir.Somut olayda mahkemece dava konusu gayrımenkulün bilirkişi tarafından belirlenen gerçek değeri ile üzerindeki ipoteklerle satılması sebebi...
İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteme yetkisi tanınır. İİK'nun 283/2. maddesinde; “İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nisbetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilir" hükmü yer almaktadır. Tasarrufun iptali davasının, İİK'nun 283/2. maddesi gereğince bedele dönüşmesi halinde, aynı takip dosyası üzerinden infazının istenmesi gerekmekte olup, aynı takip dosyası üzerinden 3. kişiye icra emri tebliğ edilmelidir. Somut olayda, tasarrufun iptali isteminin bedele dönüştüğü ve 236.954,65 TL'nin şikayetçilerden tahsiline karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı borçlular ... Tarım Makinaları Tic. San. Ltd. Şti, ... ve dava dışı ...’ndan olan alacağının tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalı borçluların tarım kredi kooperatif birliklerinden olan alacağına haciz talebinde bulunduklarını, davalı borçluların alacaklılardan mal kaçırmak kastıyla tarım kredi kooperatif birliklerinden olan alacağını davalı ...’a temlik ettiklerini ileri sürerek, davalılar arasındaki temlik tasarrufunun iptalini, 3. kişiye ödeme yapılması durumunda davalı 3. kişinin nakden tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlu birden fazla taşınmazını elden çıkartmış ise de açılan tasarrufun iptali davasında devir edilen tüm taşınmazlar için tasarrufun iptali talep edilebilir. Her bir taşınmaz için iptal koşulları ayrı ayrı değerlendirilerek sonucuna göre koşullar oluşmuş ise tasarrufun iptaline karar verilecektir. Yine tasarrufun iptali davasında taşkın haciz iddiası dinlenmez. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince bedele dönüşen davada davalı 3. kişiler, tazminat miktarı kadar tüm mal varlıkları ile sorumlu olduklarından mahkemece her bir taşınmaz için ayrı ayrı olarak yaklaşık ispat kuralına göre değerlendirme yapılarak davanın niteliği, mevcut delil durumu dikkate alınarak ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam bir ispat koşulu da aranmadığından, İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca ihtiyati haciz koşulları değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, açıklanan gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....