Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin davayı tasarrufun iptali olarak yorumlamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak bu davanın az yukarıda açıklanan özellikleri yanında dava koşullarının da değerlendirilmesi gerekir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşul olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda davacının takibinin dayanağını oluşturan bono nakden verilen bir borca ilişkin olup 12/02/2008 tanzim tarihli ve 15/03/2008 vadelidir. İptali istenen ilk tasarruflar ise 13/04/2007 tarihli olup takip dayanağı borcun doğum tarihi şeklen iptali istenen tasarruflardan sonradır. Bu konuda davacı taraftan varsa borcun daha evvel doğumuna ilişkin delilleri sorulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi sabetli değildir....

    İlk derece mahkemesince; tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması,borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

      Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1 ). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....

        hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceğine (İİY 280/1) ve bu tasarrufta da borçlu Ömer'in payının 1/2 olmasından dolayı iptalin de bu oran ile sınırlı olduğunun açık bulunmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalılar vekilinin davalı Zekai dışındaki davalılar açısından temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davalı Zekai'ye yönelik olarak ileri sürülen temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nın 283/11. maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla ol-mamak üzere) mahkum edilmesi gerekir....

          Kat 2 nolu meskenin satışına ilişkin yapılan tasarrufun iptali ile söz konusu taşınmaz 4. Şahsa devredildiğinden, İİK 283/2 maddesi dikkate alınarak; ... 14. İcra Müdürlüğünün 2014/15096 takip sayılı dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olmak üzere 410.000,00 TL tazminatın davalı ...' dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisinde davacı vekili tarafından temyiz aşamasında gönderilen 20/06/2017 havale tarihli dilekçe ile, davalı borçlu ... tarafından takip borcunun ödendiğinin bildirildiği, ödemenin her zaman borcu sona erdiren sebeplerden olduğu, bu nedenle davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 20/06/2017 havale tarihli dilekçenin değerlendirilmesinin gerektiği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...'un müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazları diğer davalılara sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece iptal koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nin 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Mahkemece; davanın nakden tazmin yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı T4 vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır. Bu tür davalarda amaç borçlunun alacaklısını zarara uğratmak kastı ile mal varlığından çıkarmış olduğu mal ve hakların tasarruftan zarar gören alacaklının alacağını elde etmek amacıyla dava açarak alacağını elde etmesidir. Bu davaların açılmasının ön koşulu borçlu hakkında icra takibi yapılması, takibin kesinleşmesi ve bazı haciz işlemleri yapılmışsa haczedilen malların kamu alacağını karşılamaması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... Kamyon ve Otobüs Tic. A.Ş. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.02.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... Kamyon ve Otobüs Tic. A.Ş vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı ... Kamyon ve Otobüs Tic. A.Ş vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, borçlu ...aleyhine takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlu şirketin alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu araçlarını diğer davalılara devrettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                Dolayısıyla dördüncü kişi davaya dahil edilmeden bu kişi aleyhine tasarrufun iptali ve satış kararı verilemez. Davacı alacaklı iptal davasını malı üçüncü kişiden devralan dördüncü kişiye yöneltirse, bu kişinin kötüniyetli olduğunu yasal kanıtlarla ispatlamak zorundadır. Çünkü iptal davası iyiniyetli [4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun, TMK) md. 3/1] kişilerin haklarını etkilemez (2004 sayılı Kanun, md. 282/son cümle). Tasarrufun iptali davası sırasında davanın tarafı olan üçüncü kişi dava konusu taşınmazı devreder ise iptal davası kendiliğinden bedele dönüşür, iptal davasının konusunu üçüncü kişinin elinden çıkardığı malın yerine geçen değer (bedel) oluşturur (2004 sayılı Kanun, md. 283/2). 6. Bu tür davalarda taşınmaz borçludan taşınmazı satın alan üçüncü kişi konumundaki davalının elinde ise tasarrufun iptaline hükmedilir....

                  UYAP Entegrasyonu