E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nın 19. maddesine dayalı muvazaalı tasarruf işleminin iptali ile cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiş, karar davalılardan T4 vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının ihtiyati haciz talebi üzerine 07/06/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine, İİK 257 ve 281 maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, davalının ihtiyati hacze itirazının duruşmalı olarak incelendiği ve ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verildiği gerekçeli ara kararın yazılmış olduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince 07/06/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararı verilmiş olup teminat alınmamıştır, itiraz üzerine verilen kararda da teminat alınması yönünde herhangi bir karar bulunmamaktadır....
Kararın 14/01/2022 tarihli gerekçesi; şirket hisselerinin borçlu Salih tarafından Özlem'e devredildiği, şirketin tek ortağı ve yetkilisinin Özlem olduğu, tasarrufun iptali davası öncesi ihtiyati haciz istenebileceği, bu mallar davanın konusu olduğu için ihtiyati haciz kararı verilebileceği şeklindedir....
Dava, İİK'nun 277. maddesi ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....
Kararın 14/01/2022 tarihli gerekçesi; şirket hisselerinin borçlu Salih tarafından Özlem'e devredildiği, şirketin tek ortağı ve yetkilisinin Özlem olduğu, tasarrufun iptali davası öncesi ihtiyati haciz istenebileceği, bu mallar davanın konusu olduğu için ihtiyati haciz kararı verilebileceği şeklindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Talep ise, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz ve tedbir talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusudur. Anılan davada uygulanması gereken İİK'nın 281/2 maddesi uyarınca, hakim iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesinin yer almakta olup, buna göre ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir. Tasarrufun iptali davalarının amacı alacaklıların para alacaklarına kavuşmalarını sağlamaktadır....
Bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müsbet ya da menfi bir karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca davacının dava dilekçesindeki talebinin ihtiyati haciz istemi olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, ihtiyati tedbir kararı verilmesi hatalı olmuştur. (Emsal Yargıtay 17 HD.nin 2012/8174 Esas 2012/9903.Sayılı Kararı) Bu bakımdan Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları doğrultusunda davacının talebinin ihtiyati haciz talebi olarak kabul edilmesi gerekmiş olup, ihtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır. Diğer bir anlatımla ihtiyati haciz, devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulmasıdır....
Tasarrufun iptali davalarında ileri sürülen ihtiyati haciz talepleriyle ilgili olarak aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilemeyeceği gibi, tüm dava koşullarının ihtiyati haciz talebi için de aranması dava ile elde edilebilecek sonuçların alınmasına engel teşkil edebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat şart olmayıp yaklaşık ispat yeterlidir. Bu davalarda davacı alacaklı tarafından ihtiyati tedbir talep edildiğinde, mahkemece talebin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilmesi gerekli olup, ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması halinde verilen kararın ihtiyati haciz olarak kabulü gerekir. İİK'nın 281.maddesi gereğince tasarrufun iptali davası için özel olarak getirilmiş olan ihtiyati haciz isteyebilme imkanı ve hacze ilişkin karar yalnız alacaklının o malı satışı çıkarabileceğinin bilinmesi anlamında değil, aynı zamanda başkalarına devir ve ferağının önlenmesine yönelik tedbir niteliğindedir....
Kat 13 Bağımsız bölümlü işyeri niteliğindeki taşınmazın davalılar adına kayıtlı olması halinde tapu kayıtları üzerine İİK.nun 281/2 maddesi uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA," karar verildiği , davalı vekilinin itirazı üzerine 23/02/2023 tarihli ara karar ile " Davalılar vekilinin ihtiyati hacze itirazının REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür. Dava, İİK'nun 277. maddesi ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 281/2. maddesi gereğince "Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur....
Görülmekte olan dava; tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir. Bu gibi davalarda verilen ihtiyati haciz kararları, esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan, yaklaşık ispatın varlığının yeterli olduğu hallerde verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....
İİK'nin 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer” hükmü yer görülmektedir. Somut olayda, 27.11.2018 tarihinde ... 11. İcra Müdürlüğünün 2018/13390 E. sayılı dosyası ile dava dışı borçlular hakkında asıl takibe geçildiği, tasarrufun iptali davasının görüldüğü ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/57 Esas sayılı dosyasından verilen 18.02.2019 tarihli ara kararla takip borçlusu ve şikayetçi yönünden adlarına kayıtlı taşınır, taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, ihtiyati haciz kararının ... İcra Müdürlüklerince yerine getirilmesine karar verildiği, alacaklının talebi üzerine şikayetçi hakkında ihtiyati haciz borçlusu sıfatıyla asıl takibin başlatıldığı ... 11....