Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin güncellenmiş değeri üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Yerleşik Yargıtay kararları uyarınca davacı taraf sözleşme ile üstlendiği edimin tamamını ifa etmekle davalıdan davaya konu taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep edebilir. Ne varki davacı tarafça daha azı istenilerek ödenen bedelinin güncellenmiş değeri talep edilmektedir. Sözleşme de belirtilen sürede bağımsız bölüm tamamlanıp davacı tarafa teslim edilmemiş olup borçlu temerrüdü sebebiyle sözleşme davacı tarafça fesih edilmemiş, aksine gecikme nedeniyle davalı taraftan bir miktar ödeme alınmıştır. Şu halde eldeki davada ihtilaf, ifa imkansızlığının hangi tarihte başladığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 10. maddesinde sözleşmenin feshi prosedürü düzenlenmiş olup ilk derece mahkemesince bu hususta hiç bir değerlendirme yapılmamıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 11100276 nolu devre mülk sözleşmesinin feshi ile ödenen 3666 TL'nin masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı şirkete ait devre mülkü satın aldığı halde teslim edilmediği ileri sürülerek devre mülk sözleşmesinin feshi ile ödenen 3666,00 TL'nin tahsili istenilmiştir. Davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemiş, cevap ta vermemiştir....

    Bayii fatura bedelini müşterek müteselsil borçlu, müşterek müteselsil kefil sıfatı ile ...' ye ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder. " düzenlemesinin yer aldığını, bu madde gereği, davalıya bayi sıfatıyla ...' nin betonunu veren davacının takibe konu fatura bedellerinin siparişini davalı adına ...' ye ilettiğini, betonları 3119 ve 3606 nolu faturalara konu betonların davalıya teslim edildiğini, faturaların ... tarafından kooperatif adına düzenlendiğini, davalının borcunu ...' ye ödememesi üzerine ...' ye fatura bedellerinin ve vade farkı bedellerinin müvekkilince ödendiğini, ödenen bedelin davalıdan tahsili için girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirket ve ... ile akdi ilişkisi bulunmadığını, siparişin dava dışı ... ... Malz. İnş. Tic. Ltd. Şti.' ye verildiğini ve bu firmayada ödemesinin yapıldığını, ... Şti.' nin de çimentoyu ......

      Yapılması Hakkında Kanun’un 4/b maddesi “b) Yardıma müstehak işçilerin, konut edindirme yardımı, işverenlerce tahakkuk ettirilerek... yatırılır. 506 sayılı ...primlerin ödenmesine ilişkin hükümleri dairesinde Kurumca tahsil edilen miktar, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden bir ay zarfında topluca ... adına açılacak “İşçiler ve Emeklileri Konut Edindirme Yardımı Hesabına”na yatırılır.” düzenlemesini; 8. maddesi ise “İşveren tarafından Sosyal Sigortalar Kurumuna zamanında ödenmeyen konut edindirme yardımları, resen veya ilgililerin başvurusu üzerine Sosyal Sigortalar Kurumunca 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun primlerin tahsiline ilişkin hükümleri dairesinde tahsil olunur.” hükmünü öngörmüşken; 588 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yi yürürlükten kaldıran 22.05.2007 tarih, 5664 sayılı Yasayla, konut edindirme yardımı hak sahiplerine ödeme yapılması konusundaki yöntem belirlenmiştir....

        Dava, davacı ile davalılardan T3 Limited Şirketi arasındaki 04/01/2018 tarihli "Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Konut Sözleşmesi"nin feshini, sözleşme kapsamında davacının diğer davalı bankadan çekilen konut kredisi finansmanı kredi sözleşmesinin iptali ile ödenen taksitlerin tahsili ve devam eden taksitlere ilişkin ödemenin durdurulmasına dair tedbir talebine ilişkindir. HMK 389 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyatı tedbir kararı verilebilir. Somut olayda davacı, diğer davalıya ait proje kapsamında konut finansmanı kredi sözleşmesi nedeniyle kredi kullandırdığı, davalının cevap dilekçesine ekli T3 Ltd....

          Davalı tarafından 32.000 TL nin ödenmesine dair sözleşme ile aynı tarihte 22.11.2017 tanzim 25/04/2018 ödeme tarihli davacı lehine senet keşide edildiği ve davacının senedin ödenmediğini iddia ettiği, bu hususta davalıya ihtarname de gönderildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından sözleşmede belirlenen bedelin ödenmediği ileri sürülmüş, davalı ise davaya yanıt vermemiştir. Yapılan yargılama ve toplanan deliller kapsamında; taraflar arasındaki sözleşme gereği araç kaydının davalı adına yapıldığı ancak, sözleşmedeki bedelin ödendiğinin davalı tarafından ispat edilmediği görülmekle, bedelin ödenmemesi nedeniyle davalı tarafından sözleşme ile taahhüt edilen edimin ifa edilmediği, buna bağlı olarak, davacının sözleşmenin feshi ile araç kaydının adına tescili talebinde haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, sözleşmenin feshi ile verilenlerin iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

            Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez” hükmü yer almaktadır. Buna göre taraflar arasında imzalanan konut finansmanı sözleşmesine göre, davacıdan kredi borcunun erken kapatılması halinde erken ödediği tutarın % 2’sini geçmeyecek oranda erken kapama ücreti talep edilebileceği hüküm altına alınmış olup, davalı bankanın bu oranı geçmeyecek şekilde erken ödeme ücreti tahsil etmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Dosya içerisindeki belgelerden özellikle erken ödemeler için yapılandırma bedeli olarak kesilen bedelin erken ödeme niteliğinde olmayan yapılandırma bedeli mi yoksa gerçekten erken ödeme mi olduğu net anlaşılamamaktadır....

              Somut olayda, kura neticesinde tamamlanmış konut tahsis edilen ortakların tapu intikali tarihinde “tüm konutlar tamamlanmış gibi kesin maliyet bedeli ve kesin maliyet bedelinin % 10 oranında erken teslim ilave bedeli ve sonraki ortak giderler” için ödeme yaparak ortaklıktan çıkmalarına imkân veren anasözleşmenin 61/e madde hükmünün nispi eşitlik ilkesine aykırı olduğu söylenemez. Anılan anasözleşme hükmüne rağmen ortaklıktan ayrılan üyeden tapunun geri alınması veya verilen konut bedelinin tekrar tahsilinin mümkün olmaması gerekir. Davacı taraf, davalının konutunu teslim alarak anasözleşmenin 61/e maddesi gereğince ödemelerini yapmadığını iddia etmediğine göre; ilk derece mahkeme kararının esastan bozulması gerekirken, “erken dava” gerekçesiyle bozulmasına dair Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine muhalifim....

                Somut olayda, kura neticesinde tamamlanmış konut tahsis edilen ortakların tapu intikali tarihinde “tüm konutlar tamamlanmış gibi kesin maliyet bedeli ve kesin maliyet bedelinin % 10 oranında erken teslim ilave bedeli ve sonraki ortak giderler” için ödeme yaparak ortaklıktan çıkmalarına imkân veren anasözleşmenin 61/e madde hükmünün nispi eşitlik ilkesine aykırı olduğu söylenemez. Anılan anasözleşme hükmüne rağmen ortaklıktan ayrılan üyeden tapunun geri alınması veya verilen konut bedelinin tekrar tahsilinin mümkün olmaması gerekir. Davacı taraf, davalının konutunu teslim alarak anasözleşmenin 61/e maddesi gereğince ödemelerini yapmadığını iddia etmediğine göre; ilk derece mahkeme kararının esastan bozulması gerekirken, “erken dava” gerekçesiyle bozulmasına dair Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine muhalifim....

                  Bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunulabilecektir. Bu durumda mahkemece eldeki davanın erken dava olduğu gerekçesiyle reddi ile masraf ve vekalet ücretinin bu doğrultuda sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmemiştir...'' gerekçesiyle kooperatif aidat borcunun tahsili amacıyla açılan mahkememizin emsal nitelikteki başka dosyalarında mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamı gözetilerek erken açılan davanın reddine karar verilerek davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu