Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda; Davanın KABULÜ ile; Dava konusu edilen ve harita mühendisi Ömür Kadir Gayret'in 24/04/2018 tarihli raporunda ve ekli krokisinde yeşil renkle gösterilen 52.469,52 m2 yüzölçümüne sahip alanın tasarruf yetkisinin T1 VERİLMESİNE, karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davada idari yargının görevli bulunduğunu, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında yerlerde bulunduğunu, denizden doldurularak kazanıldığını, taşınmazın devri yönünde Maliye Bakanlığının takdir yetkisinin bulunduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Hakem sıfatıyla açılan dava; dava konusu dolgu alanının tasarruf yetkisinin davacı kurum üzerinde bırakılması istemine ilişkindir....
Bunlardan birisi iddia edilen ayni hakkın güvence altına alınmasının gerekli olması(TMK m.1011/1), diğeri ise tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanlıkların sonradan tamamlanmasına kanunun olanak tanımasıdır(TMK.m.1011/2). Somut olayda, davacının satış talebi tasarruf yetkisinin kanıtlanamaması nedeniyle karşılanmamıştır. Bu durumda anılan Türk Medeni Kanununun 1011/2 maddesi kapsamında geçici tescil şerhinin verilip verilemeyeceğine kanunen olanak tanınıp tanınmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Tescilin tasarrufa konu taşınmaz malikinin yazılı beyanı ile yapılacağı, tescil için de tasarruf yetkisinin ve hukuki sebebin belgelenmiş olması gerektiği Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş, Tapu Sicil Tüzüğünde de açıkça belirtilmiştir. Tasarruf yetkisine ve hukuki sebebe ilişkin belgeler tamam değil ise tescil istemi reddedilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir (HMK madde 33). Dava dilekçesindeki açıklamalardan, davacının talebinin Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320. maddesi uyarınca duruşma yapılmamasına karar verilmiş ise de, dava, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerden değildir. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır (HMK madde 137/1)....
Mahkemece, davacının taşınmaz üzerinde tek başına tasarruf yetkisinin bulunmaması, taşınmazın el birliği mülkiyet hükümlerine tabi olması, davacının diğer mirasçılarının muvafakatını almaması veya terekeye temsilci tayin edilmemesi ve dava konusu yerin kendisine verilmesini talep etmesi nedeni ile davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar isabetsizdir. Şöyle ki; TMK'nın 683. maddesinde düzenlendiği üzere; ''Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." Davacının 113 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tek başına maliki olduğu anlaşılmakta olup, bu nedenle taşınmaz üzerinde tek başına tasarruf yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur....
Bu hâle göre, toplanan delillerden tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını gerektirir bir olayın varlığı ispat edilemediğinden, davanın reddi yerine, mahkemece kısmen kabulüne karar verilip iki adet taşınmaz yönünden tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf talebinin kabulü ile, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; A) Davalının istinaf isteminin KABULÜNE, ANKARA 11....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, davacı tarafça taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulduğunu ve ilaveten boşanma ve mal rejimi davası dosyasından da yeterli hukuki himaye sağladığını, tasarruf yetkisinin zaten sınırlandırıldığını, Bölge Adliye Mahkemesince taşınmazın tekrardan ve bununla da yetinilmeyip ilaveten taşınır üzerine de tasarruf yetkisinin sınırlandırılması kararı verilmesinin usule, yasalara ve içtihatlara aykırılık oluşturduğunu, maktadır, derdest davada davacının hukuki yararı bulunmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına ve tedbir şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tasarruf yetkisinin sınırlanması kararının verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen 28.11.2013 tarihli beraat kararının Dairemizin 13.03.2018 tarih, 2017/220 Esas ve 2018/3489 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği halde, bozma sonrasında anılan suça ilişkin yeniden verilen 23.10.2018 tarihli beraat kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek, hırsızlık suçuna ilişkin hasren yapılan temyiz incelemesinde; Yukarıdaki anılan bozma ilamımızda, müştekiden sanığa işyerinin anahtarını hangi amaçla verdiğinin, sanığın işyerinde çalıştığı dönem zarfında anahtar ile tek başına işyerini açma yetkisinin, yine bilgisayarlar ve kasa üzerinde tek başına tasarruf yetkisinin bulunup bulunmadığın sorularak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilerek, sübut bulan suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği ve bozma sonrasında dinlenen müştekinin de beyanında, sanığın tek başına işyerini açma yetkisinin olduğunu ancak bilgisayarlar üzerinde tasarruf yetkisinin bulunmadığını söylediğinin...
Taraflar arasındaki tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkili ile davalı ...'...
İlçesi Durugöl Mahallesi 1804 ada 6 parsel, 1.kat, 4 nolu bağımsız bölüm ile Ordu İli Altınordu İlçesi Karapınar Mahallesi 2004 ada 7 parsel, zemin kat 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin olarak TASARRUF YETKİSİNİN TMK'nun 199.maddesi uyarınca SINIRLANDIRILMASINA; fazlaya yönelik talebin reddine,"karar verilmiştir....