WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir. Somut olayda davalılardan ... vekili takibe konu olan senetlerin tasarruf tarihinden sonra tanzim edildiğini öne sürmüş, dosya içeriğinden de davacı alacaklının ... icra müdürlüğünün 2008/1048 sayılı dosyası ile icra takibine giriştiği, takibin dayanağının 21.03.2008 tanzim tarihli bono olup davaya konu edilen taşınmazın ise borçlu tarafından davalılardan ...’a 17.01.2008 tarihinde satıldığı, Duran tarafından da 09.05.2008 tarihinde diğer davalı ...’a satılmış olduğu, böylece tasarruf tarihinin borcun doğum tarihinden önce olduğu anlaşılmıştır....

    Bunlardan birisi iddia edilen ayni hakkın güvence altına alınmasının gerekli olması(TMK m.1011/1), diğeri ise tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanlıkların sonradan tamamlanmasına kanunun olanak tanımasıdır(TMK.m.1011/2). Somut olayda, davacının satış talebi tasarruf yetkisinin kanıtlanamaması nedeniyle karşılanmamıştır. Bu durumda anılan Türk Medeni Kanununun 1011/2 maddesi kapsamında geçici tescil şerhinin verilip verilemeyeceğine kanunen olanak tanınıp tanınmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Tescilin tasarrufa konu taşınmaz malikinin yazılı beyanı ile yapılacağı, tescil için de tasarruf yetkisinin ve hukuki sebebin belgelenmiş olması gerektiği Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş, Tapu Sicil Tüzüğünde de açıkça belirtilmiştir. Tasarruf yetkisine ve hukuki sebebe ilişkin belgeler tamam değil ise tescil istemi reddedilecektir....

      Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı İdarenin aciz belgesi sunma zorunluluğu bulunmamasına rağmen 21.2.2012 tasarruf tarihi itibarıyla takip konusu borcun 91,73 TL olup 5.5.2014 tarihli yoklama fişinden borçlunun iş yerinde 400.000 TL'lik menkul olduğunu davacı tarafından tespit edilmiş olmasına, ayrıca borçlu adına kayıtlı 12 taşınmaza da davacı tarafından haciz konulmuş olması nedeniyle davalı borçlunun tasarruf tarihine kadar olan borcu karşılamaya yeterli malının bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 29/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi....

        şeyin tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir....

          edilmesi, şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden her hangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşullarında (alacaklının zarar görmesi ve borçlunun tacir olması) gerçekleşmesi halinde oluşacağı konusunda gerek uygulamada gerek öğretide herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması ve somut olayımızda bu eylemden dolayı şikayetçinin zarar gördüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 13.08.2013 tarihli yazısında sanığın 27.04.2011-27.04.2012 tarihler arasında münferiden müdür seçildiğinin bildirilmesi ve suç tarihi itibariyle sanığın borçlu şirketi temsil yetkisinin devam edip etmediğinin dosya içerisinden anlaşılamaması karşısında; öncelikle suç tarihi itibariyle cezai sorumluluğun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi amacıyla sanığın borçlu şirketi temsil yetkisinin devam edip etmediğinin, şirket ana sözleşmesinin getirtilerek incelenmesi suretiyle tespitinden sonra delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun...

            Davacı vekilinin vekaletnamede feragat etmeye ilişkin yetkisinin olduğu görülmüştür. Feragat, 6100 sayılı HMK'nın 307 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda davacının, kayıtsız ve şartsız olarak talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davacı feragat beyanı kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurarak ve davaya son verir. Davanın, yasanın 307.maddesinde zikredildiği haliyle tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalardan olması nedeniyle davacının feragat beyanı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle davalı borçlu aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/5377 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun, alacaklarını karşılayacak oranda malının bulunamadığını davaya konu malını ise kötüniyetli olarak ve kendilerinden mal kaçırmak amacıyla devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki bu aleyhlerinde olan tasarrufun iptali ile bu tasarruf işlemine konu mal üzerinde alacaklarının tahsili yönünden satış ve haciz yetkisi isteyebilme yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle davalı borçlu aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/5377 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun, alacaklarını karşılayacak oranda malının bulunamadığını davaya konu malını ise kötüniyetli olarak ve kendilerinden mal kaçırmak amacıyla devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki bu aleyhlerinde olan tasarrufun iptali ile bu tasarruf işlemine konu mal üzerinde alacaklarının tahsili yönünden satış ve haciz yetkisi isteyebilme yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  AŞ ile davalı (borçlu) T7'ün ortağı olduğu asıl kredi borçlusu Kürüm Demir Sanayi Dış Ticaret AŞ arasında organik bağın bulunduğu; nüfus kayıtlarına göre ise, T7 ve Ticaret AŞ'nin tek hissedarı olan Ersin Uğur Nalbantoğlu ile davalı (borçlu) T7arasında sıhri akrabalık (davalı (borçlu) T7'ün amcasının oğlu Muzaffer Nabi Kürüm'ün kızı Neslihan Nalbantoğlu ile davalı Ersin Uğur Nalbanoğlu'nun evli olmaları) bulunduğu; iptale tabi tasarrufun konusunu oluşturan 7 adet taşınmazın devri esnasında, T7 ve Ticaret AŞ'ye vekaleten işlem yapan Şerafettin İsmail Kirpikli'nin, 19/10/2015 tarihli resmi senede göre, aynı zamanda davalı (borçlu) T7'ün sahibi olduğu asıl kredi borçlusu Kürüm Demir Sanayi Dış Ticaret AŞ'ye vekaleten bazı taşınmazları dava dışı üçüncü kişilere devrettiği, yine 01/08/2011 tarihli vekaletname ile davalı (borçlu) T7 olarak tayin edildiği anlaşılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir (HMK madde 33). Dava dilekçesindeki açıklamalardan, davacının talebinin Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320. maddesi uyarınca duruşma yapılmamasına karar verilmiş ise de, dava, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerden değildir. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır (HMK madde 137/1)....

                    UYAP Entegrasyonu