Yapılacak iş, davacının ürün teslimi tarihleri gözetilerek son ürün tesliminin olduğu yılın sonuna kadar 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğuna karar vermekten ve davacının yaşlılık aylığı hakkında değerlendirme yaparak sonuca gitmekten ibarettir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.'' (T.C. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas N: 2019/5697 Karar No: 2020/2835) Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması ya da ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir....
Dava, 2926 sayılı yasa kapsamında tarım bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kabulü ile tarım bağkur siğortalılığının tespitine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince, özel kuruluş tarafından yapılan tevkifat kesintileri kuruma intikal etmediği gerekçesiyle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verildiği, kararın Dairemizce, özel kuruluş tarafından yapılan tevkifat kesintisinin kuruma intikal etmemesinin tarım bağkur siğortalılığının tesciline engel olmayacağı gerekçesiyle bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince, özel kuruluş tarafından yapılan kesintilerin kuruma intikal etmemesi durumunda geçmişe yönelik tarım bağkur sigortalılık süresi tespiti olanağı bulunmadığı gerekçesiyle önceki kararında direnilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmakta olup bozma ilamı gerekçesindeki açıklamalar gözetildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince verilen direnme kararı yerinde görülmediğinden talebin Yargıtay Hukuk Genel...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, tarım bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanun'da, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79. ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....
Dava; Tarım bağkur sigortalılığının tespiti talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava; Tarım bağkur sigortalılığının tespiti talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Davalı kurumca davacının muafiyet belgesine göre 2009/1.döneminde muafiyet kapsamında olduğu ve bu nedenle tarım bağkur sigortalısı olarak kabulü mümkün olmadığı gerekçesiyle Tarım bağkur sigortalılığının geçerli sayılmadığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi "... tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği" bildirilmiş, 5510 sayılı Yasa'nın 6/1- ı maddesinde; "Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere; tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/375 KARAR NO : 2022/593 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORDU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2021/140 ESAS - 2021/749 KARAR DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacının 01/06/1999 tarihinde 2926 bağ-kur sigortalısı olduğunu, yine aynı tarihte SSK'ya bağlı olarak da çalıştığını, ancak davacının kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunduğu döneme ilişkin olarak tarım bağ-kur sigortalılığının SSK ile çakışması nedeniyle 01/06/1999 tarihi itibariyle davalı kurum tarafından iptal edildiğini belirterek davacının 4- b sigortalılığının, çatışma nedeniyle 4- a sigortalılığının bittiği tarih olan 27/06/1999 tarihi itibariyle başlatılarak, çatışan tarihler dışında ziraat odası kaydının silindiği 30/10/2017 tarihine kadar devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı....
Ayrıca, mahkemece davacının tarım bağkur sigortalılığının tespitine yönelik oluşturulan kararda, ... sigortalılığının hangi tarihe kadar devam ettiğinin belirtilmeyip tespite ilişkin sürelerin hangi tarihler arasında geçtiği açıkça gösterilmediğinden infazı mümkün olmayacak şekilde oluşturulmuştur. Hüküm bu haliyle infaza elverişli değildir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan ve bildirimsiz kalan sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına eşdeğer bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır. Somut olayda; mahkemece 1995 Haziran ayındaki tevkifatın davacıya ait olduğunun tespiti her ne kadar doğru ise de verilen hüküm hatalıdır....