Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun'un 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır. Önemle belirtilmelidir ki tarımsal faaliyete kabul edilebilir (makul) süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır....

Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanun'da, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79. ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....

Dava; Tarım bağkur sigortalılığının tespiti talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Dava; Tarım bağkur sigortalılığının tespiti talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Ayrıca, mahkemece davacının tarım bağkur sigortalılığının tespitine yönelik oluşturulan kararda, ... sigortalılığının hangi tarihe kadar devam ettiğinin belirtilmeyip tespite ilişkin sürelerin hangi tarihler arasında geçtiği açıkça gösterilmediğinden infazı mümkün olmayacak şekilde oluşturulmuştur. Hüküm bu haliyle infaza elverişli değildir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Davalı kurumca davacının muafiyet belgesine göre 2009/1.döneminde muafiyet kapsamında olduğu ve bu nedenle tarım bağkur sigortalısı olarak kabulü mümkün olmadığı gerekçesiyle Tarım bağkur sigortalılığının geçerli sayılmadığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi "... tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği" bildirilmiş, 5510 sayılı Yasa'nın 6/1- ı maddesinde; "Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere; tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/375 KARAR NO : 2022/593 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORDU İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2021/140 ESAS - 2021/749 KARAR DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacının 01/06/1999 tarihinde 2926 bağ-kur sigortalısı olduğunu, yine aynı tarihte SSK'ya bağlı olarak da çalıştığını, ancak davacının kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunduğu döneme ilişkin olarak tarım bağ-kur sigortalılığının SSK ile çakışması nedeniyle 01/06/1999 tarihi itibariyle davalı kurum tarafından iptal edildiğini belirterek davacının 4- b sigortalılığının, çatışma nedeniyle 4- a sigortalılığının bittiği tarih olan 27/06/1999 tarihi itibariyle başlatılarak, çatışan tarihler dışında ziraat odası kaydının silindiği 30/10/2017 tarihine kadar devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı....

    Kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan ve bildirimsiz kalan sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına eşdeğer bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır. Somut olayda; mahkemece 1995 Haziran ayındaki tevkifatın davacıya ait olduğunun tespiti her ne kadar doğru ise de verilen hüküm hatalıdır....

      Davacı, bozma sonrası talebini açıklayarak komisyoncuya teslim edilen ürünlerden dolayı 01.12.1999-22.04.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun 5510 sayılı Kanunun 4/1,b maddesi kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ve aksine Kurum işleminin iptalini talep etmiş olup, Mahkemece, açılan davanın kabulüne, davacının ilk prim tevkifatını takip eden ayın başı olan 01.12.1999-22.04.2011 tarihleri arası kesintisiz ve sürekli tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Mahkemece, 1999 ve 2000 yılları muhtelif aylara ait faturalarda ......

        Mahkemece, davanın kabulü ile davacının prim kesintisinin yapıldığı ayı takip eden aybaşı itibarı ile 01.04.2001 tarihinden 25.11.2005 tarihine kadar (Esnaf Bağkur sigortalılığı dışında kalan sürelerde olmak üzere) 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım ... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davacının 14.11.1988-4.6.2001 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında ve 5.6.2001 – 31.10.2001 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının bulunduğu, 12.3.2001 tarihli prim kesintisi nedeniyle Tarım ... sigortalılığının 506 sayılı Yasa kapsamındaki zorunlu sigortalılığın 31.10.2001 tarihinde sona ermesinden sonra 01.11.2001 tarihinde başladığı, 25.11.2005 tarihinde başlayan 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık nedeniyle Tarım ... sigortalılığının 24.11.2005 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu