ile başvurduğunu, davalı kurumun müvekkilinin başvurusunu incelediğini, aralıksız olarak devam eden tarım bağkur sigortalılığını kabul etmediğini, müvekkilinin aralıksız olarak devam eden Tarım Kredi Koop. ve Ziraat Odası kayıtlarının söz konusu kurumlar tarafından usulüne uygun olarak tutulmaması nedeniyle müvekkilinin üyelik kaydının olmasına rağmen kurumların ve yetkililerinin usulsüzlükleri nedeniyle müvekkilinin Tarım Bağkur sigortalılığının kabul edilmediğini, müvekkilinin 18 yaşından bu yana tarım ve hayvancılıkla iştigal ettiğini beyanla müvekkilinin 01/06/2001 tarihi ile 11/07/2018 tarihleri arasında kesintisiz Tarım Bağkur sigortalısı olduğunun tespitini ,yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğini, davanın kabulünü talep etmiştir....
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması ya da ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir....
Dava; Tarım bağkur sigortalılığının tespiti talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı lehine 01/09/1998 tarihi itibariyle resen tarım bağkur sigortalılığının başlatıldığını, davacının prim ödemelerini yerine getirmediğinden 01/09/1998 tarihi itibariyle sigortalılığının durdurulduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesi gereğince Dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen istinaf nedeni yapılmasını gerektirecek başkaca bir hata bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf sebeplerine hasren yapılan inceleme sonunda: Dava tevkifat belgesindeki bilgilerin davacıya ait olduğunun tespiti ve Tarım-Bağkur sigortalılığının tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince davalı olarak gösterilen komisyoncular hakkında davanın reddine, diğer davalı hakkında 01/05/1998- 31/12/1999 tarihleri arası dönem yönünden kabulüne karar verilmiş, karar davalı SGK vekilince istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince aidiyet talebi yönünden hüküm kurulmadığı ancak gerekçede tevkifat belgesindeki adı geçen kişinin davacı olduğunun kabul edildiği görülmektedir. Talep sonuçlarının her biri hakkında hüküm kurulması HMK 297. maddesi gereğidir. İlk derece mahkemesince bu gerekliliğe uyulmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 01/09/2011- 31/12/2011 tarihleri arasında 2926 sayılı kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, belirtilen süreler yönünden aksine kurum işleminin iptaline, fazlaya ilişkin süreler yönünden tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ve aksine kurum işleminin iptali taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi kararı davalı kurum vekilince istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkin davada Kartal 3.İş ve İstanbul 15.İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,Bağkur Sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Kartal İş Mahkemesi'nce,yetkiitirazında bulunulduğu ve davacının dava konusu yaptığı ve çalışmalarının geçtiği iddia edilen yerin İstanbul yargı alanında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul İş Mahkemesi ise, iş yeri adresinin ve faaliyet alanının Kadıköy olduğu,Şişli de yapılan herhangi bir işleminde yapılmadığı gerekçesiyle, yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Davaya konu somut olayda; davacı, ...'in davalı kurumun ......
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı Kanun'un 79/10. ve 5510 sayılı Kanun'un 86/9. maddesinde açıklanan hizmet tespiti davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemesi ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının öngörülmesi karşısında, tescil veya iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı öncesine ait dönem yönünden tarımsal faaliyet ve buna dayalı Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti söz konusu olamayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır....
Mahkemece yapılacak iş; Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitine karar verilen (01.05.1998-30.11.1998), (31.12.1998-22.8.1999), (23.10.1999-8.10.2001) ve (29.12.2001-15.06.2011) sürelerin açıkça belirtilerek davalı Kurumdan bu sürelerin bağkur sigortalı olarak kabul edilmesi durumunda prim borcu olup olmadığının sorularak, prim borcunun varlığı halinde, prim borcunun ödenmesi için davacıya mehil verilerek, ödenmesi sağlandıktan sonra yaşlılık aylığına karar verilmesi gerekir. Ayrıca, hüküm kurulurken çakışan kısa süreli hizmet aktine tabi çalışmalarının dışlanması gerekir. Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava, tarım bağkur sigortalılığının tespitiyle tespit edilecek dönem yönünden yapılandırma hakkı bulunduğunun tespiti isteklerinden ibarettir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüyle davacının 01/01/1997- 31/12/2002 tarihleri arası dönem yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı kurum vekilince istinaf edilmiştir. Davacı 01/06/1995- 31/12/1996 tarihleri arası dönemde kurumca 2926 SY kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiştir. Kabul kararına dönem yönünden de ürün teslimi ve tevkifat söz konusudur. Bu husus gerek ilgili kuruluşun dosyaya sağlanan belgeleri gerekse kurum nezdindeki davacı dosyasıyla gönderilen belgeler içerisinde bulunan tevkifat aktarım listelerinden açıkça anlaşılmaktadır....