Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
İlk derece mahkemesinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davacı arsa sahipleri ile davalı şirket arasında yapıldığı, diğer arsa hissedarı Karatay Belediyesi ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedilmediği gibi arsa sahiplerinden Emine Kütük, Nimet Özçelik ile sözleşme yapıldığında ilişkin dosyaya her hangi bir belge sunulmadığı bu haliyle davacılar ile davalı yüklenici arasındaki sözleşmenin TMK'nın 692. maddesi uyarınca geçersiz olduğunun tespitine dair hükmü doğrudur....
Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın temliki” (alacağın devri) sözleşmesidir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin (davacının) arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir....
Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı arsa sahipleri ..., ..., ..., ... ve ... ile yüklenici kooperatif arasında 28.09.2001 tarihinde noter tasdiki yaptırılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Aynı şekilde arsa sahibi ... ile yüklenici kooperatif arasındaki 09.09.2002 tarihinde noter tasdiki yaptırılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Dairemizin 25.05.2006 günlü bozma ilâmında belirtildiği gibi arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmeleri tapuda pay devrini de içerdiklerinden, noterde düzenleme şeklinde yapılmaları gerekir. Bu husus sözleşmelerin geçerlilik şartıdır....
Bu durumda mahkemece öncelikle sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle inşaat yapımı kararlaştırılan taşınmazın tüm arsa sahipleri, paydaşları veya kat maliklerini gösterir tapu kayıtları getirtilip, başka arsa sahipleri, paydaşlar veya bağımsız bölüm sahibi kat malikleri olup olmadığı, varsa bunlarla ayrıca yapılmış arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunup bulunmadığının araştırılarak, başka paydaş, arsa sahibi veya kat maliki bulunup da bunlarla ayrı kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalanmamışsa ... ile ... arasında imzalanan sözleşme geçersiz olacağı, sözleşmenin feshi istemi geçersizliğin tesbitini de içerdiğinden asıl ve birleşen davada sonucuna uygun karar verilmelidir....
Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....
Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 4077 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 4077 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda, davacı vekili, davalı ...'nin maliki olduğu arsa üzerine bina inşa etmek üzere diğer davalı yüklenici ... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince davalı yükleniciye kalan ... Mahallesi ... Cad ... 2 Apt altında bulunan 650 m2'lik dükkanda 450 m2'lik bodrumda ve önlerindeki bahçedeki %50 payı ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı yüklenici vekili, davalı ile müvekkili arasında 20.04.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, buna göre ... İli, ......
Mahkemece, davalılara satışların bizzat davacı tarafından yapıldığı, davacı ile ... arasında yazılı bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı ve davalı ... ... dışındaki davalılar vekillerince temyizi üzerine Dairemizin ......2012 tarih 4268 esas ve 6855 karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Daha önce karara bağlanıp kesinleşen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/103 esas, 2003/584 karar sayılı ve aynı mahkemenin 2002/131 esas, 2003/583 karar sayılı dava dosyalarında dava dışı yüklenici ... ile davacı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu benimsenmiştir. Sözleşmenin feshedildiğine dair dosyada herhangi bir delil de bulunmamaktadır. Eldeki davada ise arsa sahibi, yüklenicinin .... kişilere sattığı iddia edilen payların iptalini istemekte olup, hukuki mahiyeti gereğince esasen bu istek içinde sözleşmenin feshi de vardır....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; davacı 28.05.1998 günlü harici satış sözleşmesine dayanarak ... iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davacının kişisel hakkını sağlayan bu sözleşmenin dayanağı davalı yüklenici ile davalı arsa maliki arasındaki 28.12.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesidir....