Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Aydın Kalender vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı ile davalılardan Doğan Acar Yapı arasında 23/09/2016 tarihinde arsa Payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, söz konusu sözleşme ile satıcı Doğan Acar Yapı Sivas ili Merkez ilçesi Alibaba Mahallesi 1261 ada 22 parselde bulunan ana taşınmazın 1 nolu bağımsız bölümünü 14/08/2018 tarihinde satın aldığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bir tür inşaat sözleşmesi olup, TBK'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kural olarak yüklenici yapacağı inşaattan bir kısım bağımsız bölümü arsa sahibine vermeyi, arsa sahibi ise arsanın bir miktar hissesinin tapusunu yükleniciye devretmeyi üstleneceğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, edimin yerine getirilmesiyle borcun sona ermesi aynı anda gerçekleşeceğini, bu tür sözleşmelerde taşınmaz satımı ve eser sözleşmesinin bir arada bulunmakta olduğunu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden...

Noterliğinde düzenlenen 09.03.2021 tarih ve 4621 yevmiye nolu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedilmiş olup davalı kooperatife aynı taşınmazın hissedarlarınca tapuda satış adı altında yapılan temliklerin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası için yapıldığı, dolayısıyla gerçek anlamda satış iradesinin bulunmadığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği sözleşmenin taraflarından birinin edimini yerine getirmemesi halinde devredilen payın her zaman geri istenebileceği gözetilerek satış amacı bulunmayan bu temliklerde önalım hakkının kullanılamayacağı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin önalım hakkını bertaraf etmek için muvazaalı yapıldığı da ispat edilemediğinden ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf istemi yerinde değildir....

Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir. Bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....

    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan üç adet bağımsız bölümün satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, kademeli olarak ise tazminat isteğine ilişkindir. Davalı arsa malikleri, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde temlik yasağı olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemişlerdir. Davalı yüklenici .... San. Lmt. Şti., çekişmeli bağımsız bölümlerden bir tanesinin kendilerine bırakılmadığını ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde de temlik yasağı bulunduğunu savunmuştur. Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde temlik yasağı olduğu gerekçesi ile tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat isteminin ise yüklenici yönünden kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

      Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

        Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....

          Belediyesi'nin 16.03.2010 tarihli yazısında inşaat ile ilgili yapı kullanım izin belgesinin bahçede yapılacak sığınağın tamamlanması halinde değerlendirileceğinin bildirdiği, buna göre davalının sözleşme ve ek protokole uygun davranmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 36.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davalı yüklenici ile davacının da aralarında bulunduğu arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve buna bağlı ek protokol düzenlenmiştir....

            Şti. önalıma konu pay satışının taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmesi amacıyla yapıldığını, gerçek bir satış olmadığını savunmaktadır. Burada yasal önalıma ilişkin ilkelerin ve öncelikle de davalıya yapılan pay satışının gerçek bir satış olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Birlikte mülkiyete konu taşınmazlarla ilgili olarak yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin tüm arsa malikleriyle yapılması gerekir. Aksi halde ifasının mümkün olmadığından sözleşme geçersizdir. Burada yeni yüklenici Konsorsiyum basiretli bir tacir gibi davranarak ve öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak istediği taşınmazın tüm malikleriyle bir protokol düzenleyerek tapu kaydına inşaat sözleşmesi şerhi verilmesini, bu şekilde tüm maliklerin onayını alması gerekirdi....

              Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi anlaşmasının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasıda düzenlenen 10.02.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkili yüklenicinin, taşınmaz anlaşmaya uygun olmamasına rağmen, temel güçlendirmesi yaparak inşaata başladığını ve bir takım imalatlar yaptığını, fakat ekonomik olarak zor durumda olduğu bir dönemde davalı arsa sahiplerinin baskısı ile fesih sözleşmesi imzalamak zorunda kaldığını, bu sözleşmedeki edimler arasında aşırı dengisizlik olduğunu, inşaatın geldiği seviyenin ve müvekkilince yapılan harcamaların gözetilmediğini ileri sürerek 26.09.2013 tarihli fesihnamenin iptaliyle eski hale dönülmesini talep ve dava etmiştir....

                Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu