Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YEREL MAHKEME KARARI: Antalya 3.Tüketici Mahkemesi'nin 2021/257 Esas, 2021/393 Karar sayılı 10/12/2021 tarihli kararı ile; "davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 23/10/2015 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, davacının sözleşme nedeni ile ödediği 19.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklinde karar verilmiştir....

ve anahtar tesliminin yapılmadığını, projelerin tamamlanmamış olması, tesisin halen daha inşaat halinde olması, ortak alan ve sosyal tesislerin olmaması nedeniyle kullanım olanağının bulunmadığını belirterek, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 19077, 19245, 19246, 19361, 21897, 21898, 21899, 21900 sözleşme numaralı sekiz adet sözleşmenin feshi ile iki adet tapunun iptal ve tesciline, müvekkili tarafından ödenen 67.000,00- TL satış bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır. Davacı ile ...... İnş. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan bila tarihli ...... ... Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 3. maddesinde "Sözleşmeye konu devre mülk satıcının Kütahya İli, ......A.Ş. arasında imzalanan 19.08.2015 tarihli Yalova ... Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin sözleşmenin konusu başlıklı 2. maddesinde “İş bu sözleşmenin konusu Kuşadası ......

    Davacı ile davalı şirket arasında 06.01.2011 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin konusunu teşkil eden tapunun davacıya devredildiği husunda taraflar arasında ihtilaf olmayıp bu husus mahkemeninde kabulündedir. Mahkemece, sözleşmenin iptal edilmesi halinde tapununda iptalinin gerekeceği, taşınmazın aynına ilişkin değişiklik içerecek davanın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekeceği kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Hemen belirtmek gerekirki, davacının eldeki davadaki talebi sadece sözleşmenin feshi ile uğradığını iddia ettiği maddi zararlarının tahsiline ilişkin olup, tapu iptal ve tescil gibi taşınmazın aynına ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Öte yandan yargılama esnasında da taşınmazın aynına ilişkin araştırmayı ve tartışmayı gerektirecek bir hususta yoktur. Bu itibarla, eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin dava gibi değerlendirilmesi mümkün değildir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; " ... davanın kabulü ile taraflar arasında düzenlenen MİEMT-1883 sözleşme nolu Yalova T5 Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin ve MİEMT-1883A sözleşme nolu Yalova T5 Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması sebebiyle geçersiz olduğunun tespiti ile bu sözleşme sebebiyle davalıya verildiği anlaşılan 17.530,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı Kuşadası Otel İşl. Tur. T3 vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kuşadası Otel İşl. Tur....

      İlk derece mahkemesince " .....taraflar arasında resmi olmayan şekilde yapılan sözleşme gereğince davacının ödeme edimlerini yerine getirdiği halde davalının taşınmazın teslimine ilişkin edimini yerine getirmediği, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı davaya konu sözleşmenin taşınmaz hissesi devri vaadini de içeren ve yılın bir döneminde konaklama imkanı sağlayan devre tatil sözleşmesi mahiyetinde olduğu, devre tatil sözleşmesinin yükümlülüklerinden kaçınılmak için bu şekilde hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi şeklinde tanzim edildiği, bu şekli ile esasen sözleşmenin batıl olduğu ve her zaman bunun ileri sürülerek ödenen edimin geri istenebileceği, sözleşme geçerli kabul edilse davacı tüketicinin edimini ödeme edimini yerine getirmiş olsa bile uzun süreli yaralanma detaylarının belirsiz olduğu ve bu hususların bir haksız şart mahiyetinde de olduğu, Satıcının herhangi bir şekilde sözleşmeyi yerine getirdiği ispat edilmediğinden celp edilen tapu kaydına göre de davacı adına...

      Ancak taraflar arasında haricen düzenlenen sözleşme sonucunda tapuda devir işlemi yapılmış ise, geçersiz sözleşme geçerli hale gelecektir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanan içtihatlarında da, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı durumlarda sözleşme geçersiz kabul edilmiş, uyuşmazlık konusu devre mülk sözleşmelerinin/hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediği, devredilmişse devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır (Y.13....

      İcra Müdürlüğünün 2018/22608 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptaline, takibin devamına, taraflardan T3 ile yapılmış olan dava konu YLVT0913 nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, taraflardan Termal Saray T6 A.Ş. ile yapılan YLVT0913A nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, taraflardan Termal Saray T6 A.Ş. ile yapılan YLVT0913AA nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, asıl alacak üzerinden hesaplanan 4.088,60 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine..." karar verildiği görülmüştür. Davacının dayanak yaptığı ve feshini istediği sözleşmelerin ikinci maddesinde istinaf talebinde bulunan davalı şirketin taşınmazının sözleşmelerin konusu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından imzalanan sözleşmede taşınmazın malikinin T3 Tur.İnş.Tic.A.Ş olduğu sabittir. Davalının sağlayıcı sıfatının bulunduğu anlaşıldığından husumet yönünden yapılan itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

      Dosya kapsamından, taraflar arasında 27.01.2004 günlü devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ve ödenen paranın tahsili isteğinden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, devre mülk hakkının kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın HMK'nın 12. maddesi uyarınca kesin yetki yönünden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu