Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne ait Afyonkarahisar İli, Gecek havzası Kütahya yolu 6.km hudutları içerisinde şirkete ait parsel üzerinde bulunan, Salutaris termal otel tesisinde dönerli sistemle kullanabileceği sözleşmede mahalli belirtili olan 1 adet 1/52 hisseli gayrimenkul edinmek isteyen alıcıya, tahsis olunan hisseli gayrimenkulün teslim koşulları ..." şeklinde ve yine "TESLİM ŞEKLİ" başlıklı 5. maddesinde "... A.Ş.'ye ait inşası devam eden satılan hisseli gayrimenkul ..." şeklinde ifade edilen hükümlerle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu (6098 sayılı TBK m.288, Tapu Kanunu m.26, Noterlik Kanunun 60, ve TMK m.706.) ve bu sözleşmeye dayalı olarak tarafların ancak verdiklerini iade edecekleri " gerekçesiyle; davanın kabulüne, 7.850,00 TL'nin 17.02.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

Davacı ile davalı şirket arasında üç adet devre mülk sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin konusunu teşkil eden daireye ilişkin dönem irtifak tapusunun davacıya devredildiği husunda taraflar arasında ihtilaf olmayıp, bu husus mahkemeninde kabulündedir. Mahkemece, sözleşmenin iptal edilmesi halinde tapununda iptalinin gerekeceği, taşınmazın aynına ilişkin değişiklik içerecek davanın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekeceği kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Hemen belirtmek gerekirki, davacıların eldeki davadaki talebi sözleşmenin feshi ile ödediklerini iddia ettiği bedelin tahsiline ilişin olup, yargılama esnasında da taşınmazın aynına ilişkin araştırmayı ve tartışmayı gerektirecek bir husus da yoktur. Bu itibarla, eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin dava gibi değerlendirilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece, görevli ve yetkili mahkemede açılan eldeki davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir....

    Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta, taraflarca 25/8/2012 tarihli hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesi ile davacı tarafça 200,00.-TL peşin, kalan kısmın taksitlerle ödenmesi karşılığında toplam 32,750....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; " ... açılan davanın T2 yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, açılan T5 Şti ve Termal Saray T7 Paz. A.Ş. yönünden kabulü ile; taraflar arasında düzenlenen 21/06/2014 tarihli MİSİN0052 sözleşme numaralı Devre Tatil Üyelik Sözleşmesi, 23/08/2014 tarihli MİSİN0052A sözleşme numaralı Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ve 21/04/2016 tarihli MİSİN0052AA sözleşme numaralı Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmelerinin iptali ile davacı tarafça sözleşme gereğince davalılara borçlu olmadığının tespitine, bu sözleşmeler gereğince verilen senetlerin iptali ile bu senetlerin davacıya iadesine, iptal edilen sözleşmeler gereğince davalı şirketlere ödenen 10.230,00 TL'nin davalı şirketler T5 ile T7 Tur. İnş. Paz. A.Ş.'den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine ... " karar verilmiştir....

      Davacının tatil amaçlı olarak davalı ile imzalanan uyuşmazlık konusu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile tatil amaçlı taşınmaz satın aldığı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına alınmış olup, 6502 sayılı yasanın 3. ve 73. maddeleri gereğince; davacının tüketici, davalının tüketiciye mal sunan satıcı, taraflar arasındaki hukuki işlemin tüketici işlemi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, delillerin esastan değerlendirilmesinde Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Dava dosyası incelendiğinde; davacı ile davalı arasında 17/07/2011 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığı, imzalanan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinde satışa konu taşınmazın ada, parsel ve pafta numaralarının yazılı olmadığı fakat davacıya Afyonkarahisar İli, İhsaniye İlçesi, Yaylabağı Mahallesi, 105 ada 128 parsel G Blok 2....

      Hisseli Gayrşmenkul Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin sözleşmenin konusu başlıklı 2. maddesinde “İş bu sözleşmenin konusu Kuşadası ... İşletmeleri Turizm İnşaat Ticaret Anonim Şirketi’ne ait Yalova İli Termal İlçesi Killi Orman Mevkii ... pafta 424 ada, 23, 24, 25, 26 ve 27 parsellerinin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar” şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre tatil sözleşmesi olduğu, Kat Mülkiyeti’nde düzenlenen devre mülk şeklinde bir sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır....

        A.Ş. arasında imzalanan 19.08.2015 tarihli Yalova Termal Saray Hisseli Gayrşmenkul Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin sözleşmenin konusu başlıklı 2. maddesinde “İş bu sözleşmenin konusu ... İşletmeleri Turizm İnşaat Ticaret Anonim Şirketi’ne ait Yalova İli Termal İlçesi Killi Orman Mevkii ... pafta 424 ada, 23, 24, 25, 26 ve 27 parsellerinin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar” şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre tatil sözleşmesi olduğu, Kat Mülkiyeti’nde düzenlenen devre mülk şeklinde bir sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır....

          Mahkemece, davanın kabulü ile, 05.03.2011 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin feshine, ödenen 6.700,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 05.03.2011 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 05.03.2011 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, bu sözleşme uyarınca davacının......

            - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin akdedildiğini, davacının davalıdan taşınmaz satın aldığını, satın alınan taşınmazın zamanında tamamlanmadığını ve taraflarca belirlenen kesin tarihte teslim edilmediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca geç teslim halinde gecikme tazminatının ödeneceğinin belirlendiğini ileri sürerek 01.06.2012 tarihinden itibaren doğan 20 aylık gecikme tazminatının şimdilik 5.000,00 TL kira kaybına ilişkin miktarının ticari faizi ile ve 3.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenmiş olması nedeniyle Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunmadığından görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, fesih gerekçelerinin gerçeğe aykırı olduğunu, davacının sözleşmeyi imzaladığı sırada ayırt etme gücüne ve her türlü hak ehliyetine sahip olduğunu, şirket yetkilileri tarafından yapılan tanıtımda, satın alınan gayrimenkule ilişkin gerekli tüm bilgilerin verildikten sonra davacının kendi rızası ile imzaladığını, huzurdaki davayı ikame etmesinde hukuki menfaat bulunmadığını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, söz konusu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olmadığını, mülkiyet hakkının devrine ilişkin bir Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olması nedeniyle Tüketici Hukuku mevzuatına göre cayma hakkının kullanılmasının söz konusu olmadığını, sözleşmenin hiç bir satırında kiralama ve satışa...

              UYAP Entegrasyonu