Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. Taraflar arasında “Yalova Termal Saray Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi” düzenlendiği satıcının Termal Saray Otel T3 Şirketi, alıcının davacı olduğu, sözleşme konusunun “Yalova ili Termal İlçesi Kirli Olma Mevkii 424 ada, 23, 25 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışı” kapsamında adi nitelikte düzenlendiği anlaşılmaktadır. Devremülk hakkı 634 sayılı KMK'nın 57. ve devamı maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadini de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile Türk Medeni Kanun'un 706, TK'nın 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 89 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir....
Mahkemece, davanın kabulü ile; davacı ile davalı firma arasında imzalanmış olan Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshine, davacının sözleşme peşinatı olarak davacının ödemiş olduğu 980,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının sözleşme kapsamında imzalayarak davalıya ödemiş olduğu toplam 56 adet 37.450,00 TL bedelli senetlerin iptaline, bu senetler ilgili davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; davacı taraf 06.01.2016 tarihli tavzih talebi 11.01.2016 tarihli ek kararla reddedilmiş, tavzih talebinin reddine dair ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve bakiye senetlerin iptali talebine ilişkindir....
Davalı Royal Doğa vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki savunmalarını tekrarla, davacı ile imzalanan sözleşme hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin tapu pay devrini içerdiğini ve tapu devri ile birlikte sözleşmenin geçerlilik kazandığını, bu durumda sayın mahkeme gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı hususunda bir inceleme yapmalıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi (devre mülk satış sözleşmesi)nden kaynaklanan sözleşmenin feshi ile menfi tespit ,istirdat davasıdır. Davacı , davalı ile 01/12/2015 tarihinde devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, buna istinaden 38.825,00 TL bedelli sıralı senetler halinde davalıya ödendiğini, dava konusu devre mülkün 21 iş gününde teslim edilmesi gerektiğini, belirtilen süre içerisinde teslim edilmediğini, 19/08/2018 tarihinde davalıya sözleşmeyi feshettiğine dair ihtarnamenin gönderildiğini ifade etmiştir. . Taraflar arasındaki 1.12.2015 tarihli sözleşme incelendiğinde, tapu pay devrini içeren bir sözleşme olduğu, tapu kayıtlarına göre taşınmazın Kuşadası Otel İşletmeleri A.Ş ye ait Yalova ili Termal İlçesi Killi Orman Mevkii G22D14C2D pafta 424 ada 23,24,25,26 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin 38.825,00TL bedelle satışa konu edildiği anlaşılmıştır....
Diğer yandan devre mülk sözleşmeleri tecrübe ve muayene koşuluna bağlı sözleşmeler olduğundan cayma hakkı mal ve hizmetin tecrübe ve muayene edilmesinden sonra başlayacaktır, yine istikrar kazanmış Yargıtay İçtihatlarında kabul edildiği üzere; resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olan harici gayrimenkul satış sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra sözleşme konusu taşınmazın alıcıya tapuda devredilmesi halinde tarafların sözleşmeye geçerlilik tanıdıklarının kabulü gerekir. Davalının istinaf talebinin incelenmesinde; taraflar arasında devremülk satışına ilişkin sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2019 NUMARASI : 2019/660 ESAS - 2019/565 KARAR DAVA KONUSU : Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin Feshi ve İstirdat KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacının dava dilekçesinde özetle; davalı şirket elemanlarının düzenledikleri organizasyon ile satıcı kimliğindeki T2 İnşaat Paz. ve T2 üzerinden kendisini arayarak "size hediye tatil çıktı" diyerek yapımı bitmiş olan Yalova Termal Tesisine götürdüklerini; yapımı bitmiş Yalova Termal Palace tesislerinden gösterdikleri daireler üzerinden "devre mülk vereceğiz" diyerek adi sözleşme ile değerli bir mal yerine, değersiz bir mal olan hisseli arsa payı satmış olduklarını; işbu davayı...
Taraflar arasında 04/09/2016 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin konusu olarak Yalova Termal 424 ada 23,25 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışını kapsadığı, sözleşmenin fesih şartlarının düzenlendiği ve ödeme şeklinin belirlendiği, dava konusu 424 ada 27 parselde kayıtlı 6 numaralı bağımsız bölümün 7/3650 payı yönünden 20.10.2016 tarihinde tescil işlemleri yapılarak, tapuda davacı adına kayıtlandığı tanlaşılmaktadır....
ASLİYE (TÜKETİCİ) HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmiş ise de bu isteğin miktar itibariyle reddi ile temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı şirket ile 13.04.2014 tarihli ve 10.260,00 TL bedelli devremülk satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme karşılığında tapu masrafları dahil toplam 10.796,54 TL ödeme yaptığını belirterek sözleşmenin iptali ile ödediği bedelin faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile; 13/04/2014 tarihli taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine, sözleşme konusu daire bedeli 10.260,00....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu olduğunu kabul etmediklerini, davalı şirketin tapuda ve resmi kurumlar önünde bizzat tapu devri gerçekleşen davacının sözleşmeyi tam irade ile yaptığı inancında olduğunu, davacının iradesinin sakatlandığı iddiasını somut ve kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde ispat etmesi gerektiğini, ancak dava dilekçesi ile birlikte davacı asilin iddiasının elverişli herhangi bir delil bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen devre mülk hisseli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden sonra tapuda dava konusu taşınmazın mülkiyetini nakleden satış akdini yaptıklarını, geçerli olan taşınmazın satım sözleşmesinin mevcut olduğunu, taraflar arasındaki akdi bağın bundan ibaret olduğunu, tüketicinin korunması hakkında kanun hükümlerinin uygulanma olanağının ve davacının bu kanundan doğan cayma dönme hakkının bulunmadığını savunmuştur. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; "-Asıl ve birleşen davanın kabulü ile -Taraflar arasında düzenlenen 17/12/2017 tarihli, AD01- 12502 nolu, 13.050,00- TL bedelli, 2+1 Kırmızı Dönem (1 hafta), Terma City Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme, 20/12/2017 tarihli, AD01- 12502A nolu, 8.100,00- TL bedelli, 4+1 Kırmızı Dönem (1 hafta), Terma City Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme, 05/01/2018 tarihli, AD01- 12502AA nolu, 5.050,00- TL bedelli, 2+1 Yüksek Kırmızı Dönem (1 hafta), Terma City Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme, 23/02/2018 tarihli, AD01- 12502AAA nolu, 2.500,00- TL bedelli, 6+1 Kırmızı Dönem (1 hafta), Terma City Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme, 26/06/2018 tarihli, AD01- 12502AAAA nolu, 8.500,00- TL bedelli, 4+1 Yüksek Kırmızı Dönem (1 hafta), Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme,14/09/2018 tarihli, AD01- 12502AAAAA...