Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki farkın istenebilmesi için uygulama yada teamül aranmaz.Hal böyle olunca mahkemece yabancı para cinsinden düzenlenen faturalar yönünden davacının kur farkı talebi yönünden TL cinsinden yapılan ödemeler dikkate alınarak uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken akdi ilişkinin yorumunda hataya düşülerek, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.”gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....

    Aynı şekilde 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun 24. maddesinin I. ve II. Fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında. başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır ( 03.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı ). Somut olayda, davacının 11.02.1983 tarihinde başlayan ve kesintisiz devam eden Oda ve sicil kaydı nedeniyle Bağ-Kur zorunlu sigortalılığına geçerlilik tanınarak 01.06.1985 – 31.04.1991 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı kabul edilmesi yerindedir. Ancak çakışan sigortalılık hallerinde önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa çakışan dönemin tamamında geçerlik tanındığından tespit edilen dönem içerisinde kalan diğer sigortalılık geçerliliğini yitirir....

      24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2/8/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür....

        Dosyadaki kayıt ve belgelerden, vergi kaydına istinaden davacının 09/12/1983 tarihi itibariyle resen 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği ve 09/12/1983-22/05/1989 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin bulunduğu, 09/12/1983-01/01/1985 ve 01/01/1985-22/05/1989 tarihleri arasında vergi kaydı bulunduğu, 17/10/1984-12/04/2004 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmaları bulunduğu, davalı Kurumca çakışan dönem 17/10/1984-22/05/1989 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmasının iptal edilerek, 12/04/2004 tarihli tahsis talebine istinaden davacıya 01/05/2004 tarihinden itibaren 1963 gün Bağ-Kur, 5927 gün SSK, 600 gün askerlik borçlanması olmak üzere toplam 8490 gün üzerinden 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır....

          Davalı vekili, taraflar arasında kur farkı ödeneceğine dair yazılı bir sözleşme olmadığını, davalının fatura karşılığı mal satın aldığını ve bedelinin ödendiğini, davacının fatura bedellerini tahsil ederken kur farkı alacağı hususunda ihtirazi kayıt koymadığını, davacının kur farkı talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....

            sigortalısı sayılır. 24. maddenin II-C/bendi ise, Kanunla veya Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına prim veya kesenek ödeyenler, Bağ-Kur sigortalısı sayılmazlar....

              Davalı vekili cevabında, kur farkı talebinin koşullarının bulunmadığını, davacının alacağını çekle tahsil ettiğini, verilen çekler ödenerek borcun kapandığını, davacının kendi kusuru ile kur farkının doğmasına neden olduğunu, çekleri aldığında bankaya ibraz edip karşılığını tahsil etmiş olması halinde kur farkının da doğmayacağını, çekleri TL olarak alırken herhangi bir itirazı kayıt dermeyan edilmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir....

                zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür....

                  Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 04/10/2000-02/08/2003 tarihleri arasında Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf...

                    24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı, esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu