itibaren kesintisiz tarımsal faaliyeti bulunduğundan tarım bağkur hizmetinin tespiti ile bu hizmetin yaşlılık aylığı bağlanmasına yeterli bulunduğunun ve iade edilen 37.469,81 TL ihya borcüunun davacıdan alınarak 23.07.2018 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Sonuç olarak, davacının sigortalılığı 09/01/2009 tarihi itibariyle durdurulduğundan artık 5510 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılıkla çakışan bir tarım bağkur sigortalılığı kalmadığından davacının13/01/2009- 28/02- 2011tarihine kadar mevcut 5510 sayılı yasa kapsamındaki 4/1- a sigortalılıkları geçerli olacaktır. Davacının tarım bağkur çakışması ortadan kalktığından kurumca yapılan işleminin iptaline ve davacıya 01/02/2018 tarihinden itibaren 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık sigorta kolundan aylığa hak kazandığının tespitine" Davanın kabulüne karar verilmiştir....
Yukarıdaki ilkeler ışığında verilen hüküm değerlendirildiğinde davacının tarım bağkur sigortalılığının iptali ile aylık bağlanması talebinde bulunmasına rağmen tarım bağkur sigortalılığının iptali ile ilgili müspet veya menfi bir hüküm kurulmuş değildir. Öncelikle talebi davacıya tam olarak açıklattırılıp sonucuna göre taleplerden tümü hakkında bir hüküm kurulmalıdır. Kabule göre de kurumun 14/06/2019 tarihli yazısına değinilerek verilen karar hatalıdır Zira kurum cevabi yazısında 01/01/2005- 12/10/2013 tarihleri arasındaki bağkur sigortalılığı iptal edilip 03/04/2009- 21/01/2010 tarihleri arasındaki 4/a kapsamındaki sigortalılığa değer verildiğinde aylığın bu kapsamda bağlanabileceği belirtilmesine rağmen mahkemece kurum yazısı 4/a lı çalışmaların tek başına yeterli olacağı şeklinde yanlış değerlendirilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Oysa 190 günlük 4/a lı süre tek başına ölüm aylığına hak kazanmaya yeterli değildir. 2829 Sayılı yasanın 8....
Dava; kurum işleminin iptali, tarım bağkur sigortalılığının tespiti ve aylık bağlanması talebine ilişkindir....
Tarım bağkur tespiti ve kurum işleminin iptali istemine ilişkin davada; dosya arasından, uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli belgelerin bulunmadığı anlaşılmakla; Davaya konu tüm döneme ilişkin olarak tevkifat bulunup bulunmsdığı kurumdan sorulup, varsa mevcut kayıtlardaki tevkifatların da kuruma intikal edip etmediği hususu ayrıca sorularak, ilgili kurum kayıtları ve ilgili belgelerin okunaklı suretlerinin dosya arasına celbedildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 10/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi TÜRK MİLLETİ ADINA K A R A R 1- Davalı kurumdan, davacının bağkur sigortalılığını iptal eden ilgili müfettiş raporunu istemek, 2- ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi' nin 2007/23E. 2010/9 K. sayılı dosyası ile yine 2013/13 E. 2016/234 K. sayılı dosyasını istemek, 3- Davacının tarım bağkur hesabına aktarılan ve tahsis talebinden önceki 1479 s.k. hizmet ödemelerinin tarım bağkur sigortalılığının başlangıç tarihinden itibaren hangi tarihe kadar olan süreyi karşıladığı, davacının askerlik borçlanması da dikkate alınarak yaşlılık aylığına esas sigorta başlangıç tarihini davalı kuruma sorup tüm bu hususlarının eksiksiz bir şekilde ilgili yerlerden getirtildikten ve tüm dosya ekleri de eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.03.2019 gününde oy birliği ile karar verilmiştir....
I-İSTEM: Davacı vekili, müvekkiline yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti, aksi yönde Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının yasal faizi birlikte iadesini talep etmiştir. II-CEVAP: Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI “1-Davanın Kısmen Kabulü ile ... bağ numarasında kayıtlı davacı ...’ın 01/11/2007-31/12/2007 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında zorunlu tarım bağkur sigortalısı olduğunun TESPİTİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, kalan diğer tüm taleplerin REDDİNE,” şeklinde karar verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2019 NUMARASI : 2018/105 Esas - 2019/247 Karar DAVA KONUSU : Tarım Bağkur Sigortalılığının Tespiti KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2002 yılından bu yana İzmit İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne kayıtlı olarak çiftçilikle uğraştığını, bu hususun kayıtlarda da açıkça görüldüğünü, davacının 09.06.2016 tarihli dilekçe ile 2002- 2011 yılları arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescili talep edildiğini, kurumun 17.06.2016 tarihli cevabi yazısı ile talebinin reddedildiğini, bu nedenle davacının 01.01.2002- 31.12.2011 tarihleri arasında tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı SGK istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, Bafra Ziraa Odası tarafından düzenlenen 20/01/2009 tarihli kaydın muafiyetli kayıt olduğunun tespitine istinaden davacının zorunlu tarım bağkur sigortalısı sayılamayacağından sigortalılık sürelerinin iptaline yönelik kurum işleminin mevzuata uygun olduğunu, yetersiz bilirkişi raporu ile sonuca gidildiğini, davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; zorunlu tarım sigortalılığının tespiti ve aksine kurum işleminin iptali talebine ilişkindir....
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Somut olayda, davalı ...' ın dosyadaki hizmet cetvelinden uzun yıllar Tarım Bağkur sigortalısı olduğu anlaşılmakla uzun yıllar Tarım Bağkur sigortalısı olan bir kişinin yıllar sonra tekstil işinde ayak işlerinde çalışmak üzere tarım bağkurluluğunu sonlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca müfettiş tutanağının aksinin eşdeğer kuvvette delillerle ispatlanmadığı, dinlenen tanıklar çalışması bulunmayan davalı ...' un da çalıştığını beyan ettiklerinden soyut olan bu tanık beyanlarına itibar etmenin mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın tümden reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi isabetsizdir....