Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; Tarafların bozmadan sonra alınan beyanlarında taşınmaz üzerinde bulunan binanın giriş ve zemin katının tüm paydaşlara, 2 ve 5. katın... mirasçılarına 3. katın ...’a 4. kat ve çatı katın ...’a aidiyeti hususunda ittifak ettikleri halde, mahkemece; bozmaya uyulup bozma gerekleri yerine getirilmeden, muhtesatın arzın değerinde bir artış meydana getirmediği gerekçesi ile; dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir....

    zilyetliğindeki muhtesatın bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatın aidiyeti hususunda dava açarak, söz konusu muhdesatın sahibinin mahkeme kararı ile belirlenmesi halinde muhdesat sahibine kamulaştırma bedelinin ödenmesine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava, ... de davalı olarak gösterilmek suretiyle açıldığı halde ... yönünden mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

      Somut olaya gelince; davacı tarafından, muhdesat iddiası ileri sürülmüş olup, muhdesat iddiasının kabul edilip edilmediği hususunda tüm tarafların beyanları alınmamıştır....

        Bu durumda mahkemece, öncelikle tüm tarafların muhdesat iddasını kabul edip etmediklerine dair beyanlarının tespit edilmesi, muhdesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhdesat iddiasında bulunan davalı ...’a muhdesatın aidiyeti konusunda dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, tüm tarafların muhdesat iddiasını kabul etmesi veya muhdesatın aidiyeti davası açılıp da muhdesatın davalı ...’a aidiyetine karar verilmesi halinde; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bilirkişiden rapor alınmak suretiyle satış bedelinden ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuşcasına davaya devam edilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeden...

          Ancak, davalı T5 vekilinin 11/03/2016 tarihli keşifte dava konusu taşınmaz üzerindeki inşai yapının müvekkilinin babası tarafından inşa edildiğini bildirerek muhdesat iddiasında bulunduğu, davacı vekilinin ise 10/03/2016 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin muhdesatın aidiyeti iddiasının bulunmadığını, davalıların iddiasını kabul ettiklerini bildirdiği görülmüştür. Mahkemece muhdesat iddiasında bulunan davalı vekiline muhdesat iddiaları ile ilgili olarak muhdesatın aidiyeti davası açmak üzere süre verilmiş, davacı vekili bir sonraki celsede müvekkilinden talimat alamadığı için muhdesat iddiası ile ilgili dava açmadıklarını beyan etmiş, bunun üzerine mahkemece davanın muhdesat iddiası yokmuş gibi kabulüne karar verilmiştir....

          Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde muhdesat mevcut olup, muhdesatın aidiyeti konusunda tapuda şerh olduğu ve bilirkişiye muhdesata ilişkin oranlama yaptırıldığı halde, mahkemece hükümde satış bedelinin dağıtılmasında bu muhdesat oranlarının gösterilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olaya gelince; mahkemece 124 parsel sayılı taşınmaz yönünden taşınmaz içinde bulunan havuz ve çitlerin davalıya ait olduğu kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında muhdesatın oranının yüzde olarak gösterilmemesi, 418 parsel sayılı taşınmazdaki muhdesat yönünden davalının muhdesat iddiası olduğu göz önüne alındığında muhdesatın aidiyeti davası açması için usulüne uygun süre verilmemesi ve dava konusu menkul niteliğindeki traktör yönünden ayrı maktu harç alınması gerekirken nispi harç alınması doğru görülmemiş bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili, muris Fatma Kaya adına kayıtlı Manisa ili Alaşehir ilçesi Şeyh Sinan Mah. 975 Ada 10 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın mümkünse aynen taksim, bu mümkün olmazsa satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T5 vekili, taşnmaz üzerindeki iki evden birisinin müvekkili tarafından inşa edildiğini savunarak, muhdesat iddiasında bulunmuştur. Davalı T4 davalı İbrahim’in muhdesat iddiasını kabul ettiğini beyan etmiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satış parasının mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında taraflar arasında paylaştırılmasına karar verilmiştir. Davalı T5 vekili muhdesatın aidiyeti konusunda dava açmaları için yeterli süre verilmediğini belirterek kararı istinaf etmiştir....

              Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

                Davalı T7 vekilinin 11/03/2016 tarihli keşifte dava konusu taşınmaz üzerindeki inşai yapının müvekkilinin babası tarafından inşa edildiğini bildirerek muhdesat iddiasında bulunduğu, davacı vekilinin ise 10/03/2016 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin muhdesatın aidiyeti iddiasının bulunmadığını, davalıların iddiasını kabul ettiklerini bildirdiği görülmüştür. Mahkemece muhdesat iddiasında bulunan davalı vekiline muhdesat iddiaları ile ilgili olarak muhdesatın aidiyeti davası açmak üzere süre verilmiş, davacı vekili bir sonraki celsede müvekkilinden talimat alamadığı için muhdesat iddiası ile ilgili dava açmadıklarını beyan etmiş, bunun üzerine mahkemece davanın muhdesat iddiası yokmuş gibi kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu