Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, 839 numaralı parselde ... adına kayıtlı olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adına zilyetlik şerhi düşülmesine, davacının muhdesat aidiyeti talebinin atiye bırakılması nedeni ile muhdesatın aidiyeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve ... bu karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili Hazine ile ...ve Arpacık Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapusuz taşınmaz tescili davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.04.2010 gün ve 45/226 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili ... ile ... ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapusuz taşınmaz tescili davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.01.2012 gün ve 451/80 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... Temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j. maddesi uyarınca ...'den harç alınmasına mahal olmadığına 05.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz taşınmaz tescili ... ile Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapusuz taşınmaz tescili davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.05.2012 gün ve 611/178 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca Hazine'den harç alınmasına mahal olmadığına 13.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/408 E sayılı dava dosyasında, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların aidiyeti için dava açtıklarını beyan etmiş buna rağmen mahkemece taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatlara ilişkin bir değerlendirme yapmadan taşınmazın üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar vermiştir....

          Somut uyuşmazlıkta davalı vekiline 25.03.2021 tarihli celsede muhdesat aidiyeti davası açmak üzere süre verildiği, belirtilen sürenin kesin olduğunun ara kararda belirtilmediği görülmektedir. Hâkim tarafından verilen ve kesin olduğu belirtilmeyen bu sürede davalı tarafından muhdesat aidiyeti davası açılmadığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı taraf 29.04.2021 tarihli celsede yeniden muhdesat aidiyeti davası açmak üzere süre talep etmiştir. Buna göre ilk verilen sürenin kesin olduğunun belirtilmemesi karşısında, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilecektir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Buna göre davalı tarafa muhdesat aidiyeti davası açmak üzere kesin süre verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilerek davanın esası hakkında karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

          Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmişlerdir. 1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davaya konu taşınmazlardan 640, 648, 901, 924, 1522, 1700 ve 1791 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2) 634 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan incelemede ise; Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

            Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azıda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. 2. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir....

                Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....

                  UYAP Entegrasyonu