Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....
Somut olayda; dava konusu taşınmaz tapuda karşı davacı ... Küçükharman adına kayıtlıdır. Tapu kaydında "krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3 katlı kargir ev ..., ..., ..., ..., ...'lara aittir" şeklinde muhdesat belirtmesi bulunmaktadır. Söz konusu belirtme kadastro tespiti sırasında ... adına yapılmış, ölümü ile de mirasçılarına intikal etmiştir. Karşı davacı, paydaşlarından ...'dan payını alırken evi de satın aldığını savunmuştur. Ancak, resmi senette evin satıldığına dair kayıt bulunmamaktadır. Davacı evi satın aldığına dair herhangi bir belge de sunamamıştır. Yukarıda da açıklandığı gibi beyanlar sütununda gösterilen muhdesat olarak kayıt malikinden başkasına aidiyeti belirtilen ev zemin mülkiyetinden bağımsızdır. Bu kaydın terkini hak sahiplerinin onayı ile mümkündür. Ayrıca zemin mülkiyeti sahibi mülkiyet hakkının kullanımını engellediği iddiasıyla ancak muhdesat bedelini ödeyerek terkini isteyebilir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; Davaya konu edilen ve satışına karar verilen 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında 14/3/2011 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı aleyhine mülkiyetin tespiti ile tapu iptal ve tescil davası açılmıştır. Bu davanın davalılar yararına sonuçlanması halinde bütünleyici parçanın aidiyeti belirlenmiş olacağından satış bedelinin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dağıtılması gerekecektir. Bu durumda mahkemece, muhdesatın aidiyetine ilişkin davanın bekletici mesele yapılarak satış bedelinin buna göre dağıtılması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; dava konusu 2025 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kuyu hakkında davacılar, muhdesatın aidiyeti iddiasında bulunmuştur....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....
Somut olaya gelince; davacı ... tarafından eşi ...’e karşı 05.03.2013 tarihinde açılan 2018/213 Esas sayılı dava dosyasındaki talep, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat şerhinin terkini istemine yöneliktir. Dava konusu 309 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalı eşit pay ile hissedar olup, tapu kaydının beyanlar hanesinde “taşınmaz içindeki bina ...’e aittir” yönünde muhdesat şerhi bulunmaktadır. Davacı ... ilk olarak 16.06.2010 tarihinde 2010/252 Esas sayılı dava dosyası ile taşınmaz üzerindeki 2 katlı ev, ahır ve ağaçların kendisine ait olduğunu ancak taşınmaz üzerindeki şerhte binanın ... adına olduğunun belirtildiği iddiası ile muhdesatın aidiyeti davası açmıştır. Davanın kabulüne yönelik mahkeme kararının Yargıtay 7....
Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa veya muhdesat ile ilgili kesinleşmiş karar var ise muhdesat arzın değerinde de bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir....
Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa veya muhdesat ile ilgili kesinleşmiş karar var ise muhdesat arzın değerinde de bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir....
Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle taraflar arasında muhdesatın aidiyeti konusunda ihtilaf bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....