Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK md. 722, 724 ve 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. 3. Paylı ya da elbirliği mülkiyetine konu olan taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesat, pay sahiplerinden biri tarafından meydana getirilebileceği gibi, pay sahibinin bayii ya da miras bırakanı tarafından da meydana getirilmiş olabilir. Muhdesatın, davacı pay sahibi tarafından meydana getirilmesi durumunda, muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verileceği gibi, davacı pay sahibinin bayii ya da murisi tarafından meydana getirilmesi durumunda da muhdesatın davacıya aidiyetine karar verilmesinde bir duraksama bulunmamaktadır. 4....

    Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m).22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda, muhdesattan, birarazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklindedikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. 2. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır....

      Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir(Yargıtay8. HD. 2018/10660 E. 2018/132294 K )Aidiyet tespiti davasında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için davaya konu edilen muhtesatın kim tarafından, kime ait olmak üzere, bir başka deyişle kimin adına ve hesabına yaptırıldığının duraksamasız belirlenmesi zorunludur. Başka bir ifade ile muhtesat yapılırken emek ve parasal yönden katkıda bulunulması aidiyetin tespitinde önemli olmayıp, muhtesatın kime ait olmak üzere, kimin adına ve hesabına yaptırıldığının belirlenmesi zorunludur....

      "İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti .. ile Hazine ve .. aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.12.2012 gün ve 687/1256 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili ile davalı .. vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dışı 118 ada 29, 30 ve 40 parsel sayılı taşınmazların bitişiğinde bulunan ve ... sulama kanalı projesi kapsamında kalan dava konusu tapulama harici alanda bulunan ağaçların vekil edeni tarafından yetiştirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ... vekili ve Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

        Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad.l 14/1- h, 115) Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir Muhdesatın tespiti davalarında, husumetin muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın muhdesat aidiyetini kabul etmeyen malik ya da maliklerinin tümüne karşı, taşınmazın tapusuz olması halinde ise Hazine ile ilgili Köy veya Belediye Tüzel Kişiliğine karşı yöneltilmesi zorunludur. Dosya içeriği ve toplanan delillerden her ne kadar T7nce sunulan cevap ve sonrasındaki istinaf dilekçesinde; "Dava konusu taşınmazın davacıya ait hissesinin kamulaştırma işlemleri Kamulaştırma Kanunu'nun 8....

        Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22/12/1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

        Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku'nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....

          Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 .//.. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bağşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

            "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tescil talebinin reddine, muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair verilen 18.10.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan özellikle, temyiz edenin sıfatına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Hukuk Dairelerinin görevlerine ilişkin düzenlemeye göre muhdesatın aidiyetinin tespiti istemi ile açılan "her türlü davalar" sonucunda verilen kararların temyiz inceleme görevi 8. Hukuk Dairesine aittir. Dairemiz ise sadece tapuda yazılı "şerhin kaldırılmasına" ilişkin davalar sonucu verilen kararların temyiz incelemesi ile görevli olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay (8.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay (8.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu