İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının muhdesat aidiyetinin tespiti istemi yönünden hukuki yararının bulunmadığı, diğer iddialarını ise ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; eksik harcın tamamlatılmadığını, davanın ispatlandığını, müvekkilinin amacının kullanıcı sıfatıyla tapunun beyanlar hanesine adının yazılması ve taşınmazda hukuka aykırı hak iddia edilmesinin önüne geçmek olduğunu beyan ederek ve re'sen gözetilecek sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Dolayısıyla taşınmazlardaki ağaçların davacılar tarafından meydana getirildiğinin ve dikildiğinin tespiti isteğinin kabülüne karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince kabule konu olan muhdesatın tapunun beyanlar hanesine tesciline karar verilmesi isabetsizdir....
çekişmeli taşınmazın kendisinin zilyetliğinde olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmasını istemekte hukukî yararı bulunmadığından, davacı gerçek kişinin dava konusu yerde zilyet olduğunun ve muhdesatların beyanlar hanesine yazılması isteminin reddinin doğru olduğu, ancak; 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve ......
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 515 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 11.05.2015 tarihli raporda A ile işaretlenen 9.409,06m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla .... adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh yazılmasına, zilyetlik ve muhdesata ilişkin isteklerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı .... vekili ve feri katılan ... Turizm İşl. ve Tic. A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla .... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, kendi kullanımında olduğu ve davalı olduğunun, beyanlar hanesine yazılması istemine ilişkindir....
Ancak, kadastro çalışması yapılan taşınmazlarda, tutanakların askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kadastro mahkemesinde açılan davalarda veya bu süre içinde dava açılmamış tutanak kesinleşmişse, Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davada muhdesatın arzdan ayrı olarak beyanlar hanesine yazılması istenebilir. Bir başka anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak, genel mahkemelerde açılan davada, Kadastro Kanununun 19/II. maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi dava edilemez. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı ve davalı adına hükmen tescil ile 15/05/2008 tarihinde tapuda kayıtlı olduğu, tapunun beyanlar hanesinde üç katlı ev ve iki katlı kargir ev ve bahçe niteliğinin yazdığı anlaşılmaktadır....
maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/II. maddesi tapunun beyanlar sütununa şerh verilmesine imkan veren yasal düzenlemelerden bir kısmıdır. Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Hal böyle olunca, tespit olunan muhdesatların tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2-a ve 2-b nolu bentlerde açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
un kullanımındadır", 117 ada ... parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile "müştereken ... evlatları ..., ... ve ...'in ve .../... payı ...'un kullanımındadır", şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı .../B şerhi ile orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tapuya kaydedilen taşınmaz üzerinde miras hakkına dayalı olarak miras payı oranında kendisinin de kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılması istemiyle dava açmıştır. Diğer bir anlatımla talep, mülkiyete yönelik olmayıp kullanma hakkına ve tapunun beyanlar hanesine işlenmesine yönelik bulunmaktadır....
Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, Mahkemece, tespit hükmü verilmekle yetinilmesi gerekirken, bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Ne var ki; bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden temyiz edilen hükmün 1, 2, 3 ve 4. bentlerinin HUMK'un 438/5 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Hükmün, 1. bendindeki; “.......
Ancak, davacı 2/B şerhi ile orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tapuya kaydedilen taşınmazın bir bölümünün kendisinin kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılması istemiyle açmıştır. Diğer bir anlatımla talep, mülkiyete yönelik olmayıp kullanma hakkına ve tapunun beyanlar hanesine işlenmesine yönelik bulunmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T. gereğince belirlenecek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ve harcın da maktu olarak belirlenmesi gerekirken, davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek her iki yargılama giderinin de nispi olarak belirlenmesi isabetsiz olduğu gibi davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre kendini vekille temsil ettiren davalı Hazine lehine de vekalet ücreti takdir edilmemesi dahi isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ve davalı ...'...
ün zilyetliğinde bulunan 131 ada, 6 parselinin sınırlarının 216,44 metrekare olarak tespitine ve düzeltilmesine, (imar uygulaması gerçekleşmediğinden Hazineye ifraz edilecek kısımların düşülmesine gerek olmadığına) ve tapunun beyanlar hanesine bu yüzölçüm üzerinden davalı ... adına zilyetlik şerhi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın beyanlar hanesine kullanım şerhi verilmesi ve taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyaya getirtilen belgelere göre... 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/157 Esas sayılı dosyası ile tapu kaydına dayalı olarak çekişmeli taşınmazla birlikte bölgedeki pek çok taşınmazın mülkiyeti hakkında dava açılmış olduğu ve dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır....