Mahallesi çalışma alanında bulunan 2423 ada ... parsel sayılı ....685,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen evin ... ..., (B) harfi ile gösterilen evin ... ... ait olduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiş, 2010 yılında yapılan ifraz işlemi neticesinde taşınmaz 2423 ada ..., ..., ..., ... parsellere ayrılmış, dava konusu 2423 ada ... parsel sayılı ....350,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi düşülerek arsa vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ......
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli yeni 112 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki "ve Köy Tüzel Kişiliği kullanımındadır" şerhinin terkini ile tapunun beyanlar hanesine taşınmazın tarla olarak 1990 yılından beri davacı ... ve ... oğlu 03.02.1953 doğumlu ... TC kimlik numaralı ...'in kullanımında olduğunun" şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 14.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
Köyü 1192 sayılı parselin 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını ve tapuda Hazine adına kayıtlı olduğunu, ... yıllardır kendisinin zilyetliğinin bulundu halde, tapu kaydını beyanlar hanesine kendi zilyetliğinde olduğunun yazılmadığını, Muğla Kadastro Müdürlüğünce kadastrosu yapılan yerler için düzenlenen bilgi formunda kendisinin kullanımında olduğunun yazıldığını ancak bu kaydın tapunun beyanlar hanesine yazılmadığını, taşınmazın üzerindeki narenciye ağaçlarının kendisine ait olduğunun ve taşınmazın kendi kullanımında olduğunun taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmasını istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, ... İlçesi ... köyü ... mevkiinde yer alan tapuda Hazine adına kayıtlı 1192 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının şerhler hanesine, ... oğlu ...’ın zilyetliğindedir ve üzerindeki narenciye ağaçları ... oğlu ... aittir” şeklindeki şerhin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
Davadaki istem, 608 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın kütüğün beyanlar sütununda gösterilmesine ilişkindir. 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda, muhdesatdan, bir arazi üzerinde arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır. (Türk Medeni Kanunun m:722, 724, 729). Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanunun 19/II. maddesi imkan sağlamaktadır. Gerçekten, anılan hüküm uyarınca “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir”....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davaların reddine, çekişmeli 25779 ada 7 parsel sayılı taşınmazın çekişme konusu edilen kadastro komisyon tutanağı ve sınırlandırma krokisinde (A) harfi ile işaretli 215 metrekare yüzölçümlü bölümünün tespit gibi "kullanımsız" olarak beyanlar hanesindeki şerhinin aynen korunmasına, dava konusu edilmeyen diğer kısımlar yönünden kullanıcı ve muhdesat şerhlerinin aynen korunarak, çekişmeli taşınmazın arsa vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Mahkemesinin 2013/940 esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini ve bu davada verilen 04/07/2013 tarih 2013/940 esas 2013/596 karar sayılı karar ile davanın kabulü ile tapunun iptaline, taşınmazın beyanlar hanesine " taşınmaz davacı T3'ın kullanımındadır" şerhi verilmesine karar verildiğini, bu kararın 10/09/2013 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili ve davalının bu davaya konu edilen 73 parselde kayıtlı taşınmazın kullanımlarında olduğunun tespiti talepli davalar açtıklarını, öncelikle müvekkilinin dava ikame ettiğini, aynı taşınmazın ayrı iki davada ayrı iki tarafın kullanımında olduğuna dair iki ayrı hüküm tesis edildiğini, aynı taşınmaza ilişkin verilen iki ayrı mahkeme kararı ile bu taşınmazın zilyetlik hakkının iki ayrı tarafa verilmesi nedeni ile HMK 375....
Davacı, taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen kadastro sırasında hatalı olarak davalı kişi lehine kullanım şerhi verildiği iddiasıyla, tapunun beyanlar hanesinde davalı kişi lehine kurulan kullanım şerhinin iptali ile yerine lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davalı gerçek kişinin davayı kabul etmesi gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu .... Mahallesi 39 ada 48 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki "İş bu taşınmaz 15 yıldan beri ..... kızı ...’ün fiili kullanımındadır” ibaresinin kaldırılarak" İş bu taşınmaz bahçe, 15 yıldan beri ..... kızı ...’un fiili kullanımındadır” şeklinde şerh verilerek Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda, dava konusu yer tapunun 13.04.1998 tarihli, cilt 190, sayfa 25 ve 2. sırasında kayıtlı olup zeytinlik vasfıyla Hazine adına kayıtlı iken, bölgede yapılan kadastro çalışması sonucu görülmekte olan dava bulunması nedeniyle malik hanesi boş bırakılmış, yargılama sonunda 14.02.2012 tarihinde Hazine adına tescil edilmiş, tapunun beyanlar hanesinde ise her bir muhdesatın ayrı ayrı davalılar tarafından yapıldığı belirtilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muhtesat aidiyetinin tespiti ile muhdesatın, tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesi istemine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Davacı taraf, murislerinden intikal eden dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı muhdesatın 1996 yılında murisleri Halil Harşıt tarafından yaptırıldığını ve taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davası bulunduğunu beyan ederek, üç katlı binanın muris Halil Harşıt tarafından yaptırıldığı ve muhtesatın müvekkillerine aidiyetin tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerhi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Kadastro Mahkemesi'nce davacının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi talebi yönünden 2019/648- 197 esas ve karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderildiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın Kadastro Kanununun 12/3maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....