Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemeninde kabulünde olduğu üzere bir uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketici Kanunu hakkında kanun kapsamında kaldığının kabulü için tarafların aynı yasanın 3.maddesinde belirlenen satıcı ve tüketici tanımı kapsamında kalması, mal ve hizmet satışına ilişkin geçerli bir sözleşmenin olması gerekir. Taraflar arasında tapulu taşınmazın harici satışına ilişkin bir sözleşme mevcuttur. Kural olarak TMK. 706, BK. 213, TK. 26.maddeleri gereğince tapulu taşınmazın satışına ilişkin harici sözleşme geçersizdir. Ne var ki, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenici sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirdiğinde kendisine bırakılan dairenin adına tescili için kişisel (şahsi) hak kazanır. Kişisel hak ise alacaklının onayı aranmaksızın yazılı olmak koşulu ile 3.kişiye temlik edilebilir. Somut olayda davacı ile davalı arasında 25.8.2004 tarihli daire satışına ilişkin bir sözleşme, dava dışı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine ait yönetim kurulu karar defteri içeriğinden ... İnşaat Ltd....

    HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2.6.maddelerinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar ,Taşınmaz üzerinde bulunan yapı, ağaç ve benzeri muhtesatın aidiyetinin tespiti istemiyle açılan her türlü davalar sonucunda genel mahkemelerce verilen hüküm ve kararlar, " şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.04.2011 gün ve 43/71 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava dilekçesinde; 358 ada 73 sayılı parsel içerisinde kalan 500 m2’lik taşınmazı 24.05.2004 tarihli harici satış senediyle davalıların miras bırakanı ...’den satın aldığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında sözü edilen parselle birlikte davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, üzerinde ev yapmak için temel attığını açıklayarak anılan parselin tapu kaydının 500 m2 miktarında iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....

      Dava konusu 164 ada 6 parsel, 90-91 yoklama tarih ve 8 numaralı tapu kayıtlarına istinaden Hasan oğlu ... adına kayıtlı olduğu, kayıt malikinin çok seneler önce öldüğü ve mirasçılarının bilinemediğinden bahisle 16.4.1947 tarihinde Hasan oğlu Mehmet adına tespit görmüş ve itirazsız kesinleşerek 5.7.1947 tarihinde bu kişi adına tapuya tescil edilmiştir.- 2 -2011 / 4324 - 2012 / 1084 Davacı taraf, dava dilekçesinde, kayıt maliki ve mirasçılarının bilinmediğini belirtmekle birlikte, kayıt malikinin öldüğünü ve taşınmazın kayıt maliki mirasçısından haricen satın alındığını da ileri sürmektedir. Dava, harici satış, TMK.nun 713/2 maddesinde düzenlenen malikinin kim olduğunun bilinmemesi ve ölüm nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalara, mirasçıdan satın alma iddiasına ve tapu kaydındaki bilgilere göre, kayıt malikinin bilinmeyen kişi olduğundan söz edilemez....

        Davacılar, aralarında imzalanan harici satış sözleşmeleri kapsamında dava konusu taşınmazları davalıların murisinden haricen satın aldıklarını açıklayarak tapu kaydının iptali ve adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişler ise de; Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini amaçlayan harici satışına ilişkin sözleşmeler resmi şekilde yapılmadığı için, TMK’nun 706, BK’nun 213 ( TBK’nun 237 ), Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Geçersiz bir harici satışa dayanılarak da tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Geçersiz sözleşmede herkes verdiğini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyip alma hakkına sahiptir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava konusu taşınmazın belirtmiş olduğu kısma dair tapu iptal ve tescilini mümkün olmaması halinde güncel değerinin tespit edilerek müvekkiline ödenmesini talep ettiğini, mahkemenin tapu iptal ve tescil talebinin reddi ile 36.870,88 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmettiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu köy senedinin 1973 Yılında düzenlenmiş olduğunu, Kocahıdır Köyünde Kadastro işlemlerinin 1964 yılında tamamlandığını ve tapulamasının sona erdiğini, buna göre düzenlenen köy senedinin bir geçerliliği bulunmadığını, muhtar senedi-köy senedi olarak düzenlenen evrakların kadastro görmediğini ve tapusu bulunmayan yerlerin satışına ilişkin olduğunu, bu bakımdan davanın reddi gerektiğini, tebliğ edilen bilirkişi raporunda davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu 1073 parsel ile müvekkillerinin hiçbir bağlantısı bulunmadığını, davacı tarafın keşif...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2019/51 E, 2020/114 K DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : Burdur 2....

        nun 16.06.2010 gün ve 2010/14-290 Esas, 2010/328 Karar) Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmeler resmi biçimde yapılmadıkça geçersizdir. (TMK m.706, BK m.213, Tapu Kanunu m. 26 ve Noterlik Kanunu m.60, 89) Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak elde edilen kazanımlar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebilir. Ancak bu durumda, taraflar arasında geçersiz de olsa bir sözleşme olduğundan dava, sözleşme zamanaşımı süresine tabidir. TBK’nın 146. maddesinde (818 sayılı BK m.125) sözleşmeye dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Yine 10.07.1940 tarih ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, harici satışın hüküm ifade etmemesi halinde taraflar, satışın kanıtlanması durumunda verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebilirler....

          Tapulu taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı BK'nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartı bir ispat şekli olmayıp bir geçerlilik şartıdır. Bu nedenle davacı tarafın dayandığı resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu bakımdan Mahkemece tapu iptali ve tescile ilişkin isteğin esastan reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, davacı, iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedel, sözleşmeden dönülmesi halinde kararlaştırılan cezai şart ve taşınmaza yaptığı faydalı masraflar yönünden tazminat talebinde bulunmaktadır....

            Çekişmeli taşınmazın dava tarihinden önce idari yoldan Hazine adına tapu kaydının oluşturulduğu, eldeki dava, tapu kaydının oluşmasından sonra tescil istemli olarak açılmış ise de çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, tescil isteminin aynı zamanda tapu iptali istemini de içerdiği, ıslah yoluna başvurulmasına gerek olmadığı, davanın nitelendirilmesinin hakime ait olup, somut olayda da mahkemece davanın tapu iptali ve tescil istemi olarak değerlendirilip yargılama yapıldığı ve sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu