Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Resmi şekilde düzenlenmemiş olan ve geçerli olmayan tapulu taşınmaz satış sözleşmesine istinaden tapu iptali ve tescil talep edilemez. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının resmi şekilde düzenlenmemiş geçersiz (şifahi) sözleşme nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği gözetilmelidir. Tapulu taşınmazların harici satışı geçersiz olup geçersiz sözleşme gereğince taraflar aldıklarını iade ile yükümlüdür. Davanın dayanağı sözleşme geçersiz olduğundan davacı taraf sözleşmeye konu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tahsilini ve ödenmesini talep edemez. Geçersiz sözleşmeye dayanarak taşınmazın gerçek değerinin ödenmesine karar verilemez. Bu nedenle davacının taşınmazın bilirkişilerce tespit edilen dava tarihindeki bedelinin ödenmesine ilişkin talebi sözleşme geçersiz olduğundan kabulü mümkün değildir....

Birleşen davada davacılar 24.09.1979 tarihli harici satış sözleşmesi ve daha sonra düzenlenen ikinci bir harici satış sözleşmesine dayandığına, dava konusu taşınmaz 1950 tarihinden önce tapuya kayıtlı bulunduğuna, tapulu taşınmazın haricen satışı geçersiz olup taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuki bir değeri bulunmadığına ve asıl davada tapu kaydına dayalı olarak meni müdahaleye hükmedildiğine göre birleşen tapu iptali ve tescil davasının davacıları vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün, tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesine ilişkin kısmının ONANMASINA, Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava konusu taşınmazın 564/1373 hissesi davacı ... adına ve 81/ 1373 hissesi ... adına kayıtlıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, tapulu taşınmazın hakkında harici satış ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay ( 8.) Hukuk dairesine ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği anlaşıldığından yeniden inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 15.02.2012 gün ve 71/37 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı .... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili; 177 parsel nolu taşınmazın davalıların murisi... tarafından davacıların murisi...'e satılıp bedeli ödenerek teslim edildiğini, taşınmazın 47-48 yıldan beri önce davacıların murisi... ve onun ölümünden sonra da davacılar tarafından kullanıldığını, ihmal nedeniyle tapuda devrin bir türlü yapılamasa da satıcı...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.07.2009 gün ve 88/80 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... dava dilekçesinde kendisine ait taşınmazın her nasılsa 294 nolu parsel içerisinde kaldığını ve 294 nolu parsel iptal edilince taşınmazın tescil harici bırakıldığını, bu taşınmazı 20 yılı aşkın bir süreden itibaren malik sıfatıyla kullandığını belirterek adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Kişiliğini temsilen köy muhtarı ...; tapunun doğru veya yanlış yazıldığını bilmediğini, davanın ispatlanması gerektiğini, takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Harici Satıma Dayalı Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa Ödenen Bedelin Tahsili istemine ilişkindir. Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nin 706, 6098 sayılı TBK'nin 237, 818 sayılı BK'nin 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nin 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. (Bknz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2016/22020 Esas, 2019/2254 Karar sayılı dosyası) HMK'nın 308 ve 311....

          adına olan hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmadığında taşınmazın dava tarihindeki değerinin, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, iptal ve tescili istenen taşınmazın 1968 yılında yapılan kadastro çalışmalarında tapulu hale getirildiğini, dava dilekçesine ekli senedin harici satışa ilişkin olup, bu satışın TMK.nun 634, TK.nun 26 ve BK.nun 213 maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, tazminat davasının ise BK.nun 66.maddesi uyarınca bedelin ödendiği ve sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Mahkemece, davanın kabulüne, 1487 parselde davalı adına kayıtlı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan 29,34 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına dair verilen ilk kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece, hükme esas alınan krokide iptal ve tescil harici bırakılmasına karar verilen 29,34 m²'lik yerin gösterilmediği, hükmün bu hali ile infaza elverişli olmadığı, Mahkemece, iptali ile sicilden silinmesine karar verilen miktarın gösterildiği krokinin fen bilirkişi tarafından çizdirilmesinin sağlanmasından sonra karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek bozma kararı verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, 1487 parselde kayıtlı taşınmazın 12.11.2018 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan 3.648,43 m²’lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verilmiştir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacı tarafın iddiasının ileri sürülüş şekline göre davanın TMK.nun 713. maddesine dayalı kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik ve tapulu taşınmazın haricen satın alınması hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu, davacı tarafın kadastro tespit öncesi ve sonrası devam eden zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu, dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının 704 nolu parsel yönünden 13/02/1978 tarihinde, bunun dışındaki taşınmazlar yönünden 14/11/1975 tarihinde kesinleştiği, davacının dayandığı 1968 tarihli harici satış sözleşmesinin kadastro tespitinden önceki tarihe dayandığı bu cümleden olarak 3402 sayılı yasanın 12/3. maddesinde yer alan 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra işbu davanın açıldığı, ancak; davacı tarafın aynı zamanda kadastro tespit sonrası zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde de bulunduğu, kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda...

              DELİLLER: Tapu kaydı, keşif, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satışa dayalı tapu iptal tescil ve bedel istemine ilişkindir. TBK 237. Madde (eski BK 213) uyarınca taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi şarttır hükmünü düzenlemiştir. Tapulu taşınmazlar TMK 706, BK 237 ve TK 26. maddeleri uyarınca tapu memuru önünde yapılacak resmi işlem ile devredilir. Bu şekil taşınmazların devrinin geçerlilik şartı olup tapu dışı satışlara taşınmazın mülkiyetinin devri yönünde hukuki değer vermez. Geçerlilik şartı olan bu hükme aykırı düzenlenen sözleşmeler geçersizdir. Bu nedenle tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesi ile devri mümkün değildir. (Yargıtay l.HD 01.07.2008 gün 3589- 8256 sayılı kararı) TMK 730 TK 26 Noterlik kanunu 60 ve 89.maddeler de benzer düzenleme içermektedir....

              UYAP Entegrasyonu