Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme yargılama sırasında, dava konusu taşınmazın iştirak halinde mülkiyete tabi olması nedeniyle davacı vekiline terekeye temsilci atanması için süre vermiş, kesin süre ve ihtarata uyulmaması üzerine davanın TMK'nin 640/2. maddesi gereğince aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nin 33. maddesi uyarınca hakim Türk Hukuku'nu re'sen uygular. Bu ilke uyarınca olayları belirlemek taraflara, bu olayların hukuki sonuçlarını tayin etmek hakime düşer. Dava konusu taşınmazların sahibi ve tarafların kök murisi olan ...’un dosyada bulunan veraset belgesinin incelenmesinde; davacı ve davalıların mirasçı olduğu saptanmış olduğundan dava, mirasçılar arasında açılıp yürüyen, miras payının satışına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. TMK'nin 677/1....

    Dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın satışının tespit sonrası kesinleşme öncesi, taşınmazın tapuya tescilinin ise 07/02/1997 tarihinde hükmen yapıldığı anlaşılmakta ise de, taşınmazın öncesinin tapulu olup-olmadığı, hükmen tescil dosyası ve tapulama tutanağı Yargıtay geri çevirme kararına rağmen temin edilemediğinden her türlü teredütten uzak bir şekilde tespit edilememiş olup, mahkemece de, bahsi geçen hükmen tescil dosyası ile taşınmazın öncesinin tapulu olup-olmadığı hususunda, hüküm kurmaya yeterli derecede araştırma ve inceleme yapıldığını söylebilme olanağı yoktur. O halde, mahkemece yapılacak iş; yukarıda bahsi geçen ... 1....

      Mahkemece, tapulu bir taşınmazın veya üzerindeki bağımsız bölümün haricen satış ve devrinin geçerli olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu bağımsız bölümün üzerinde yer aldığı 836 ada 87 parsel davalı Mehmet ile davada taraf durumunu almayan 3. kişiler adına paylı olarak tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Davacı vekili, bu parsel üzerinde yapılan binada yer alan bağımsız bölümü satın aldığını ileri sürerek İptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Tapulu taşınmaz üzerindeki bir bina ve bağımsız bölümler TMK.nun 684. maddesi hükmü uyarınca bütünleyici parça niteliğindedir. Aynı Kanunun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükümlerine göre; tapulu bir taşınmazın devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır. Resmi memur önünde yapılmayan sözleşme hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.07.2009 gün ve 81/57 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava konusu 370 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında ...adına tespit edildiğini, 1968 yılında öldüğünü, ... tarafından önce 1968 yılında ...’ye, ondan 1973 yılında ...’e haricen satıldığını, daha sonra taşınmazı satın alan Necati Yeşil tarafından 1977 yılında davacıların miras bırakanı Mevlüt Aksoy’a tapu dışı yolla satıldığını, taşınmazın tarla vasfında olduğunu, 30 yıldan beri ... ve mirasçıları tarafından kullanıldığını açıklayarak tapu kaydının iptali ile Mevlüt Aksoy mirasçıları adına...

          İdare Mahkemesinin 2017/153 Esas sayılı dosyasıyla yürütmenin durdurulması kararı verildiğini ve İdare Mahkemesi tarafından kentsel dönüşümün iptal edildiğini, davalı şirketin bir kısım köy sakininin işbirliğiyle durumu bilerek satın aldığını, köyün sorunu araştırılmadan, harici satışları ve eklemeli zilyetlikleri değerlendirilmeden karar verildiğini, zilyetliğin taşınmazın tespite itiraz dosyası kapsamıyla da sabit olduğunu, hükmen kayıt maliki olanların köyde hiç oturmadıklarını, duruma mirasçılarının da itirazı olmadığını ve bildikleri halde devir yapıldığını, davalıların kötü niyetli olduğunu, kayıt maliklerinin ölümünden itibaren 40-50 yıl geçtiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; harici satış sözleşmesi ve kazandırıcı zilyetliğe dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 Sayılı Kanunun 634. ; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Yasa hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir; burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle doğrudan göz önünde tutulur. Ancak davacı yanın harici sözleşme yanında taşınmazın zilyetliğini fasılasız nizasız elinde bulundurduğu iddiası da yer almaktadır....

            Mahkemece, dava konusu taşınmazın 22.08.1991 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları ile kayıt maliki ... adına tescil edildiği, davacının Kadastro Kanununun 12. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra eldeki davayı açtığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir. Dava, harici satın alma ve TMK'nin 713/2. fıkrasında (maliki tapu kütüğünden anlaşılamama ve ölüm nedenine dayalı) açıklanan hukuki sebeplere dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Tüm dosya içeriğine göre, davada ayrıca TMK'nin 713/2. maddesinde yazılı "ölüm" sebebine de dayanılmış olup, Mahkemece, ölüm hukuki sebebine dayalı olarak bir araştırma yapılmamıştır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalılar-birleştirilen davada davalılar aleyhine 22.09.2010 ve 23.09.2010 günlerinde verilen dilekçeler ile temliken tescil, birleştirilen davada harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 13.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine; birleştirilen dava ise harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

                Bu nedenle resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Ancak geçersiz sözleşmeden dolayı ödenen satış bedelinin uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları, tefe-tüfe endeksleri, altın, döviz fiyatlarındaki artış oranları, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar ile 10.07.1940 tarih ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar, 07.06.1939 tarih ve 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı YİBK Kararlarının kapsamları da gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin istenmesi mümkündür. Başka bir ifadeyle tapulu taşınmazın harici satışına değer verilemez ve mülkiyetin naklinin sebebini teşkil etmez....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/142 esas 2018/598 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava harici satış işlemine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Bilindiği üzere; Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 sayılı Kanunun 634.; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu