Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2019 NUMARASI : 2019/70 ESAS - 2019/485 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) KARAR : Ceyhan 2....

Hukuk Dairesi         2011/7539 E.  ,  2011/7132 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, her ne kadar kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak açılmış olsa da, davacılar vekili 18.10.2011 ve 22.03.2013 tarihli dilekçeleri ile, davanın, tapulu taşınmaz hakkında TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğunu açıkça beyan etmiş, mahkeme gerekçesinde sözü edilen kanun maddesi tartışılıp değerlendirilmiş ve davacılar vekilinin TMK’nın 713/2. maddesinde belirtilen koşulların oluştuğu hususunun ileri sürmüş olması karşısında, bu nitelikteki davayı temyizen inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca 8. Hukuk Dairesi'ne ait olup, Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 27.11.2019 tarih ve 2019/1009-1068 Esas-Karar sayılı kararı ile dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay 8....

      HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

      Köyü'nün davasının takip edilmediği gerekçesi ile açılmamış sayılmasına; davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 106 ada 684 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan tapu iptal ve tescil davasının, temliken tescil davasının ve muhdesatın aidiyetinin tespiti ile beyanlar hanesine şerh edilmesi isteminin ayrı ayrı reddine; hükme esas alınan 02.03.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm içerisinde bulunan ev için hesaplanan 3.932,28 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosya kapsamından dava konusu Beykoz ilçesi Çayağzı(Riva) mah. 198,199,200 ve 201 parsel sayılı taşınmazların 1970 yılında tapulama yoluyla davacıların murisi Fakma Zihniye Onan ile dava dışı tespit malikleri adına müştereken tescil edildiği, taşınmazların orman tahdidi içinde bulunması sebebiyle Hazine tarafından açılan tapu iptal davası sonucu Beykoz Asliye Hukuk mahkemesinin 1983/537 esas 1989/935 karar sayılı ilamı ile tapusunun iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün temyiz aşamasında geçerek 16/11/1990 tarihinde kesinleştiği, ancak hükmün tapuda infaz edilmediği, tapunun kayıt malikleri adına devam ettiği, 2014 yılında taşınmazların orman sınırları içinde kaldığı ve kesinleşmiş mahkeme ilamı bulunduğuna ilişkin tapuya şerh verildiği, davacılar tarafından tapunun bedelsiz olarak iptal edilmesi nedeniyle 30/12/2020 tarihinde elde ki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK'nun 1007....

        Bu durumda, açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 2. birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtildiği üzere; “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları” ve “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” kapsamında, idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 25.02.2019 tarihli ve 2018/820 Esas, 2019/117 Karar ve 28.05.2020 tarihli ve 2020/56 Esas, 2020/309 Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır. Buna göre; davacının, ilk talebi olan tapu iptal ve tescil talebi bakımından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın tapu iptal ve tescil talebi hiç yokmuş gibi tazminat talebi ile ilgili karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Zira tapusu iptal edilen ve kendisine bedel (tazminat) ödenmeyen vatandaşlarımızın AİHM’de açtıkları davalarda AİHM’ince devletimiz daha yüksek oranda tazminat veya yargılama giderine mahkum edilmektedir. Bu sonuçta, devletin fazla ödenmeden dolayı zararına yol açmaktadır. Sonuç olarak; Hatalı ve yanlış olarak verildiği düşünülse dahi yasalar gereğince devlet kurumları tarafından vatandaşlar lehine tesis ve tescil edilen taşınmazlar ile kesinleşmiş mahkeme kararları gereğince vatandaşlar lehine tescil edilen taşınmazlara ait tapu kayıtları, özel mülk halini alma suretiyle kazanılmış hak oluşturacaklarından hiçbir gerekçe ile “yok hükmünde ve geçersiz” sayılmaz. Tapu kayıtları bedelsiz olarak iptal edilmez. Her nasılsa tapu kayıtlarının iptal edilmesi üzerine açılan bedel (tazminat) davaları reddedilemez. Aksi düşünce hukuk devletinin güvenirliliği ve devamlılığı ilkesi ve yargı organının yasalara aykırı olarak karar vermemesi ilkesine aykırılık teşkil eder....

            "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uzunköprü Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.10.1995 gün ve 1995/413 E-650 K.sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 27.6.1996 gün ve 1996/1187-6537 sayılı ilamiyle; (...Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasının yargılaması sonucunda; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık dava açma süresi geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmişlerdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapulama tesbitinden kaynaklanmamaktadır. Davada MK.nun 639/2. maddesine dayanıldığına göre bu davalar süreye tabi olmaksızın koşullarının oluşması halinde her zaman açılabilir. Bu itibarla süresi geçtikten sonra açılan davanın reddine dair verilen karar doğru değildir....

              Mahkemece, davacının belli sürelerle dava konusu taşınmazı kullandığı, ancak dava dışı kişilerin de taşınmazı kullandığı ve davacının zilyetliğinin kesintiye uğradığı, davacının malik sıfatıyla kesintisiz olarak 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığı, ayrıca TMK'nın 713/2. fıkrasında yer alan; “ ölmüş ” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği, yürürlükte olmayan yasa maddesine dayanılarak hak iddiasında bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesi, mahkemenin kabulü ve tüm dosya kapsamına göne dava; TMK'nın 713/2. fıkrasında yer alan; “ … maliki 20 yıl önce ölmüş …” hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nın 713/1-2. fıkraları gereğince açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir....

                UYAP Entegrasyonu