Dava, tapulu taşınmazın haricen satışı ve TMKnın 713/2 fıkrasında öngörülen “..maliki yirmi yıl önce ölmüş..” hukuki sebebine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Kadastro çalışmaları sırasında; dava konusu 2,3,10 ve 11 parsellerin senetsiz yerlerden olup 288 tahrir nolu vergi kaydı ile ... oğlu ...’in zilyetliğinde iken 30 sene önce vefatı ile karısı ... ve çocukları ..., ..., ..., ... ve ...’e terk ettiği ve halen de bu mirasçılarının nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliğinde olduklarının mahalli bilirkişiler ve muhtar tarafından bildirilmesi üzerine 19.03.1955 tarihinde 7/28 hissesi ... adına, 3/28 şer hissesi ise ... evlatları ..., ..., ..., ... ve ... adına tespit edilmiş tespitin itirazsız kesinleşmesinden sonra, 10.09.1955 tarihinde tapuya tescil edilmiş ve dava tarihine kadar tapu kaydı intikal görmemiştir. Davalılardan ...tarafından açılan ... 5....
tespit edilmesi hâlinde; a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki temyize gelen uyuşmazlık, asıl dosyada mülkiyet hakkına dayanılarak açılan tapulu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleşen dosyalarda ise haricen satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde TMK'nun 724. maddesine dayalı muhik tazminat karşılığı tapu iptali ve tescil, diğer dosyada ise tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.02.2015 gün ve 2014/14560 Esas-2015/1909 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nun 713/1. fıkrasındaki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve 2. fıkrasında yer alan, “…maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır....
Davacı, uyuşmazlık konusu taşınmazda davalıya ait olan paylarını kadastro çalışmalarından sonra ve fakat kesinleşmeden önce, taşınmazlar hakkında dava devam ederken 1995 yılında satın ve zilyetliğini devraldığını, ancak o tarihte tapusuz bulunması sebebiyle tapuda işlem yapılamadığını ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 40. maddesi uyarınca satış işleminin resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 10.12.1995 tarihli senet içeriğinde, davalıya ait olan 138 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların davacıya satılıp bedelinin alındığı, zilyetliğin devredildiği ancak taşınmazlar hakkında devam eden dava sebebiyle tapuda devir işleminin yapılamadığının açıklandığı görülmektedir....
Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden ve daha sonra esastan reddine yönelik karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Olağanüstü Zamanaşımını Dayalı (TMK. 713/2) Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir....
Hukuk Dairesi 2017/5140 E. , 2017/7132 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, kadastrodan sonraki nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil .. ve müşterekleri ile.. ve müşterekleri aralarındaki Tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.02.2013 gün ve 336/102 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, miras payının devri sözleşmesine dayanarak, 120,143,144,157,278,326,352,353,358,482,736,992,998 ve 1114 parsellerde bulunan 1/64 oranındaki ’a ait payların iptali ile miras payları oranında vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
Anılan kanun maddesi uyarınca, on yıllık hak düşürücü sürenin tespit sonrası nedenlere dayanarak açılan iptal ve tescil davalarına uygulanması söz konusu olamayacağından, yerel mahkemenin ret gerekçesi yerinde değildir. Dava, TMK.nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir....
Dava konusu taşınmazlar kadastro sonucu senetsizden 20 yılı aşkın süredir ...’ın zilyetliğinde olduğu açıklanarak davalıların murisi Hakkı Pınarbaş adına tespit ve tescil edilmiştir. Dava, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine dayanılarak açılan iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Anılan kanun maddelerinde davacının kazanmayı sağlayan zilyetliğinin malik sıfatı ile olması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Davacı taşınmazları kendi nam ve hesabına zilyet ettiğini ileri sürmüş ise de davalı taraf davacının zilyetliğinin malik sıfatı ile olmadığını “emanetçi” sıfatı ile olduğunu ibraz ettikleri 07.06.1983 tarihli anlaşma senedi başlıklı belgede de bu durumun belirlendiğini savunmuştur....