WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

devredildiği, bağış sözleşmelerinde muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği, 103 ada, 36 parsel sayılı taşınmazın kadastro öncesi satış yoluyla devredildiği, kadastro tespiti sırasında ...............’nın muvafakati alınarak beyanının imzası ile teyit edildiği, kadastro teknisyeni huzurunda taşınmazın satışına muvafakat edilmesi ve tespit tutanağına geçen beyanın imza ile teyit edilmesi ile şekil koşulu tamamlanmış olduğundan muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği, 01.04.1974 tarih, ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı, 141 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın ise senetsizden davalı adına tespit ve tescilinin yapıldığı, muvazaa iddiasının ancak tapulu taşınmazlarda dinlenebileceği, 102 ada, 23 parsel sayılı taşınmazın ise tapu kaydına dayalı olarak kadastro tespitinin yapıldığı, anılan parsel yönünden muvazaa olgusunun gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar; davacılar tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi...

    Mahkemece, tapulu taşınmazın harici satımının geçersiz olduğu, 1968 yılındaki kadastro çalışmalarında taşınmaz üzerindeki evin ...’a ait olduğunun tapuya şerh edildiği, 10 yıllık süre içinde ...’nin şahsi hakkını kullanmadığı, taşınmaz malikinin belli olduğu, taşınmazın zilyetlikle edinimi mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nin 713/2. maddesinde yazılı "ölüm" hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde harici satış nedeniyle önceki zilyedin zilyetliğine dayanan tapu iptal tescil davasıdır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir....

      Mahallesi 7602 ada 1, 2, 8, 9, 10, 11, 12 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapu siciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince, tapulu bir taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Taraflar arasındaki davanın konusu harici satım niteliğindeki sözleşmeye dayalı taşınmazın devrini içeren tapu iptali ve tescil talebidir. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin naklinin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için sözleşmenin TMK’nın 706., BK’nın 213. (TBK'nın 237....

        Tapusuz taşınmazların harici satışı menkul satışı hükmünde olması itibariyle taşınmazın zilyetliğinin de devri halinde harici satış sözleşmeleri geçerli ise de, tapulu bir taşınmaz malın mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmelerin geçerli sayılması, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60 ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve doğrudan gözönünde tutulur. O halde harici satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın satış tarihi olan 26.10.2003 tarihi itibariyle tapulu olup olmadığı kesin olarak anlaşılamadığından, mahkemece öncelikle bu hususta araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir....

          Dava öncelikle Türk Medeni Kanunun 713/1 maddesine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde TMK.nun 724.maddesinde düzenlenen bedeli karşılığında tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere ve kural olarak; yasal istisnalar haricinde tapulu taşınmazların haricen satışı geçerli değildir (TMK.m.706, BK.213,Tapu Kanunu 26). Kaldı ki, dava konusu yer harici satış tarihi itibariyle elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Bu nedenle, iştirakçilerden birinin haricen satışı hukuki sonuç doğurmaz. Öte yandan, TMK.nun 724. maddesi uyarınca çaplı taşınmazın haricen satışı nedeniyle bina bedelinin arsa bedelinden fazla olması davacı lehine sonuç doğurmayacaktır. Bu durumda, tapulu taşınmazı haricen alan kişinin dava konusu yere yapmış olduğu inşaat nedeniyle gerçek bedel, asgari levazım bedeli ve enkaz bedeli isteme hakkı yoktur. Ne var ki, mahkemece, 6794 TL levazım bedeline hükmedilmesi doğru değilse de temyiz edenin sıfatı nedeniyle bozma sebebi yapılmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 07.07.1972 tarihli satış senedine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı ve davaya dahil edilen kayıt malikleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Davada dayanılan 07.07.1972 tarihli sözleşme, taşınmaz satış vaadine değil tapulu bir taşınmazın satışına ilişkindir. Tapulu taşınmazların satışı, Türk Medeni Kanununun 705. ve Borçlar Kanununun 213.maddeleri gereğince tapu sicil müdürlüğünde yapılacak resmi sözleşmeyle mümkündür....

              İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, terditli olarak öncelikle harici satış nedenine ve TMK'nin 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan ölüm ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil talebine, mahkemece yerinde görülmemesi durumunda harici satış bedeline dayalı alacak talebine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Davacının TMK’nin 713/2. maddesine dayanan tapu iptal ve tescil talebine gelince; Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir....

                Davalılar cevap dilekçesinde; tapulu taşınmazın harici satışının hukuken geçerli olmadığını ve ayrıca temliken tescil şartlarının da olayda gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece, davacıların tapulu taşınmazda harici satış sözleşmesiyle pay satın aldıkları ve tapuda kayıtlı bir taşınmazın TMK 706, 818 sayılı BK’nun 213 ve 6098 sayılı TBK’nun 237 ve Tapu Kanununun 26. madde hükümleri karşısında geçersiz olduğu ve davacılar lehine herhangi bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf talebinde bulunmuş; Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                  Dava, TMK 713/1 ve 713/2 maddesinde yazılı bulunan “ölüm” hukuki nedenine dayalı mülkiyet aktarımına yönelik tapu iptali ve tescil davasıdır. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 253 parsel sayılı taşınmazın kadastro ile 04.10.1932 tarihinde davalılar murisi '... Veresesi' adına tapuya tescil edildiği, 24.11.1988 tarihinde taşınmazın murisin mirasçılarına intikal ettiği, dosyasına sunulan ...'nın İskenderun Sulh Hukuk Mahkemesinin 1974/783 Esas 1975/384 Karar ve 09.06.1975 tarihli veraset ilamında murisin ölüm tarihinin tam olaak belirtilmediği ancak 50 yıl önce vefat ettiğinin belirtildiği, davacılar vekilinin, muris ...’nın bir kısım mirasçıları tarafından 23.6.1950 ve 14.2.1952 tarihli harici senetlerle dava konusu taşınmazı dava dışı... ve ...’a satıldığını, onlardan da vekil edenlerinin miras bırakanları ......

                    Dava; kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı satın alma yoluyla tapu iptal ve tescil, ayrıca tapu malikinin ölüm nedenine dayalı TMK 713/2 de tarif edilen olağanüstü zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Kadastrodan önceki hukuki sebep yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu 12/3 maddesi gereğince mahkemece hak düşürücü süreden verilen karar doğru olduğu gibi tapulu taşınmazların haricen satışı doğru olmadığından satın alma olgusuna dayalı tapu iptal ve tescil isteğinin de reddine karar verilmiş olması doğrudur. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde tapu malikinin öldüğünü belirtmek suretiyle tapu iptal tescil isteğinde de bulunmuş olmakla TMK md. 713/2 ölüm nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu