Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil veya temliken tescil olmadığı takdirde muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Davacının terditli talepleri dikkate alınarak her bir talep yönünden istinaf değerlendirmesi ayrı ayrı yapılmıştır. Davacının ilk ve öncelikli talebi harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil isteğidir. Bilindiği üzere; Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez....

Ancak, iptal edilinceye dek böyle bir kayda değer verilmesi gerekir. Az önce de açıklandığı üzere; davacı vekili, taşınmazın tapulu olduğunu öğrenmesi üzerine iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, tescil isteği iptali de kapsar. Bu tür durumlarda, ikinci bir davanın açılmasına gerek bulunmamaktadır. Tescil davasına açıklık getirilmek suretiyle davanın iptal vetescil davası şeklinde sürdürülmesi mümkün iken, ikinci kez açılan iptal ve tescil davasıyla aynı sonuca ulaşılmıştır. Tescil konusu taşınmazın 1969 yılında yapılıp 1970 yılında kesinleşen orman sınırlandırma hattının dışında kalan orman sayılmayan bir yer olduğu ormancı bilirkişi tarafından gerekçeli olarak açıklandığına göre, Orman Genel Müdürlüğü vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir....

    Davacı Hazine, davalı ... aleyhine açtığı 1996/ 375 Esas, (bozma üzerine 2009/184 Esas) sayılı dava dosyasında, çekişme konusu taşınmazın tescil harici bırakılan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup davalı ...’nın ev ve ahır yapmak suretiyle haksız kullanıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma, hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş yargılama sırasında dava konusu taşınmazın 1332 parsel numarası ile ... Belediyesi adına tescil edildiğinin saptanması üzerine ilgili Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi isteğini bildirmiş, davalı ... ve .... belediyesi aleyhine açtığı birleşen 1998/331 Esas sayılı dava dosyasında ise, yargılama sırasında taşınmazın 1332 parsel olarak Okurcalar Belediyesi adına yazıldığını sonradan da tahsisen davalı ... adına tescil edildiğini, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde olup ayrıca davalı ...’nın hak sahibi olma koşullarını taşımadığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini, davalı ......

      davacıya satılıp satılmadığı yerel bilirkişi ve tanıklara ayrı ayrı sorularak kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çıkacak çelişkilerin taşınmazın başında dinlenerek giderilmesine çalışılması, ondan sonra toplanmış ve/veya toplanacak delillere göre dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi, ancak senet tarihinde taraflardan birinde mirasçılık sıfatının olmaması fakat senet altındaki imzanın davalıya ait olması durumunda ise, davanın (bu kez) harici satış senedine dayalı iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat istemine yönelik olduğunun gözetilmesi, dava konusu edilen eski 9 parsel sayılı taşınmazın harici satışın gerçekleştiği iddia edilen 06.09.1977 tarihinde tapuya kayıtlı olması nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmış olan satış sözleşmesinin geçersiz kabul edilerek şartların varlığı halinde (davacının) terditli talebine yönelik mahallinde keşif yapılarak yukarıda izah edilen ilkeler çerçevesinde bir değerlendirme yapılması...

        Davacılar, çekişme konusu 77 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının mirasbırakanları ... adına kayıtlı olduğunu, davalının taşınmazın tamamını haksız olarak ekip biçtiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalı, kayıt maliki ...'un payını 10.9.1970 tarihinde dava dışı babasının haricen satın aldığını, ölünceye kadar onun, öldükten sonra da kendisinin taşınmazı kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Davanın pay oranında kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "Hemen belirtilmelidir ki, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 13/B-b maddesinde öngörülen hal dışında tapulu olan bir taşınmazın T.M.K.'nun 706, B.K.'nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddesi hükmü uyarınca haricen yapılan satışına değer verilemez.Ancak, harici satış olgusu 1940 tarih 2/77 sayılı İ.B.K. uyarınca satın alana, satış bedeli kendisine ödeninceye kadar kişisel hak niteliğindeki taşınmazı alıkoyma hakkı bahşeder....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 22/01/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 1- İlk derece mahkemesinin, ilgili kararını kesin olarak verdiğini, ancak, kesin olarak verebilecek kararların kanunda tahdidi olarak sayıldığını, işbu davanın, terditli olarak açılan tapu iptal ve tescil, kabul görmemesi halinde de alacak istemine ilişkin olduğunu, ilk derece mahkemesinin tapu iptal ve tescil taleplerini incelemeye dahi almadığını, işbu davaya ilişkin bildirdikleri hiçbir delilin toplanmadığını, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp, taşınmazın değerinin dahi belirlenmediğini, 2- Davaya konu taşınmazın zilyetliğin devri ve satış sözleşmesi tarihinde tapusuz bir taşınmaz olduğunu, dosya arasına alınmasını talep ettiklerini, tapu ve kadastro kayıtları ile ispat edildiğini, hal böyleyken tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devrine ilişkin harici devir ve satış sözleşmeleri uyarınca satışın geçerli olacağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ve yine seri içtihatları uyarınca kabul edildiğini...

          Mahkemece, 322, 323 ve 324 nolu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, ...mirasçıları vekili davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve harici satın alma hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır....

            Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz..." (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2018/879 Esas 2021/2587 Karar sayılı 07/04/2021 tarihli kararı) Taşınmaz satışına ilişkin yasal mevzuat ve yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere tapulu taşınmazın satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Resmi memur önünden yapılmayan işleme dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulması kural olarak mümkün değildir. Dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın satışı konusunda davalı taraf ile adi yazılı anlaşma yapıldığı açıklanarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulmuş olup, geçersiz şekilde yapıldığı iddia edilen sözleşmeye dayalı olarak talep edilen tapu iptal ve tescil isteği yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 3.2....

              Mahkemece; dava konusu taşınmazın adına toplulaştırma işlemi ile oluştuğu, idari işlem iptal edilmeden bu davanın dinlenemeyeceği, bu yönde açılmış bir dava da bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kadastro Müdürlüğünce dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde kadastro çalışmalarının 27.01.1961 tarihinde kesinleştiği, daha sonra toplulaştırma çalışmaları yapıldığı ve dava konusu taşınmazın 114 ada 6 parsel numarasını aldığı, her iki çalışmada mera olarak tespit edildiği belirtilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydı da incelendiğinde 03.02.2003 tarihinde toplulaştırma ile oluştuğu görülmektedir. Davacı vekili dilekçede, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında taşlık olarak tescil harici bırakıldığını ve 1970'li yıllardan itibaren müvekkili tarafından imar ve ihya edilerek 20 yılı aşkın zamandır kullanıldığını ileri sürmüştür....

                UYAP Entegrasyonu