Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapudaki şerhin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 13/04/2021 gün ve 2021/519 Esas, 2021/2732 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapudaki şerhin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 23/02/2022 gün ve 2021/7679 Esas-2022/1328 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, ilamımız usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08/01/2021 tarihinde verilen dilekçeyle tapudaki şerhin terkini talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 13/07/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair verilen kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/11/2012 gününde verilen dilekçe ile tapudaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/07/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu 346 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki beyanlar hanesinde yer alan "...’in işgalindedir." şerhinin kaldırılmasını, dava konusu taşınmazı müvekkilinin uzun yıllardır malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığını, şerh nedeniyle tapuda işlem yapamadığını belirterek terkinini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davacının davasının reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin tapudaki şerhinin terkini talebine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan şerhin usulsüz olmadığını, keza KMK md.10/son hükmü uyarınca ayrı bir mülkiyet konusu olan parselin veya bağımsız bölümün malik hanesine toplu yapı bünyesindeki bağımsız bölümlere ilişkin ada, pafta ve bağımsız bölüm numarası yazılarak eşyaya bağlı mülkiyet niteliğinde ortak yer meydana getirilebileceği, eşyaya bağlı mülkiyette kişi bir malın maliki olduğu için başka bir şeyin de kendiliğinden maliki haline geldiğini, bu sebeple ne bu taşınmazda ortaklığın satış yolu ile giderilmesinin ne de şerhin terkinin mümkün olduğunu, TST md.29/f.4 uyarınca bütün maliklerin talepleri olmadıkça bu taşınmazların paylı mülkiyete dönüştürülemeyeceğini, bu yönde alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığını, TMK md.698/1 ve TST md.29 uyarınca taşınmaz sosyal tesis olarak kullanılmak üzere sürekli bir amaca özgülendiğinden, eşyaya bağlı mülkiyet olduğundan, tapudaki tescil işlemi mevzuata uygun gerçekleştiğinden davacının taleplerinin haksız olduğunu, tapudaki methal kaydının usulsüz...
İdaresi vekilinin davacılar adına müstakilen kayıtlı 4108 sayılı parselle ilgili tüm temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi yine dava konusu 3342 parselle ilgili sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Ancak, dava tapudaki vakıf şerhinin sicilden silinmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 3342 parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyete tabi olup, davacı dışında diğer paydaşların vakıf şerhinin silinmesine dair davası yoktur. Bu itibarla, vakıf şerhinin sadece davacıların payına hasren kaldırılması gerekirken HUMK.nun 72. maddesine aykırı olarak taşınmazın tamamı üzerinden şerhin terkini yasaya aykırı olduğu gibi ayrıca dosyadaki davacılar adına müstakilen kayıtlı 1646 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerinde vakıf şerhleri yazılı değildir. Bu nedenle 1646 sayılı parselin üzerinde vakıf şerhlerini gösteren tapu kaydı idareden getirtildikten sonra inceleme neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde tesis edilen hükmün bozulması gerekmiştir....
KARAR : Davanın kısmen kabulüne Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, şerhin terkini ve elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince, tapu iptali ve tescil ve şerhin terkinine ilişkin talep yönünden hükmün onanmasına, elatmanın önlenmesine ilişkin talep yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, tapu iptali ve tescil, şerhin terkini talepleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın, gerçeği yansıtmayan tapudaki şerhin iptaline ilişkin olduğu kabul edilerek davanın kabulüne, çekişmeli taşınmaz üzerindeki şerhin iptaline karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz üzerinde, Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın Ek-.... maddesi gereği kullanım kadastrosu yapılmıştır. 26.04.2012 tarihli 28275 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun'un .... maddesinin .... bendi ile; "Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar .../B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur." hükmü getirilmiştir. Somut olayda Hazine, 6292 sayılı Kanun'un yürürlüğünden sonra 03.07.2014 tarihinde, taşınmazın kullanıcısız olduğu iddiasıyla kullanıcı şerhinin terkini istemiyle dava açmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava tapudaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Bölge Adliye mahkemeleri faaliyete geçmeden önce verilen kararlara uygulanan HMUK 427/2. madde de kesinlik sınırı yönünden taşınır mal ve alacak davalarından söz edilmekle birlikte HMK 341/2. madde malvarlığı davası ibaresini kullanmış olduğundan taşınmaz mallar bakımından da bir istisna öngörülmemekle taşınmaz malvarlığına ilişkin davalarda da değer itibari ile kesinlik sınırı belirlenmelidir. Karar tarihi itibari ile mahkemece belirlenen değer kesinlik sınırının altında olup verilen karar kesindir. Dava dilekçesinde dava değeri 5.000,00 TL gösterilmiş ve bu miktar üzerinden 1/4 peşin harç yatırılmış, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. HMK 341/2 maddesi uyarınca 8.000,00 TL'ye kadar verilen hükümler verildiği tarih itibariyle kesin olduğundan istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....