"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı ..., çekişme konusu 43 ada 131 parsel sayılı taşınmazda yer alan E blok 31 numaralı bağımsız bölümde Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca davalı ... adına ferdileşme işlemi yapılmasına rağmen tapu kütüğüne tescil işleminin sehven unutulduğunu, taşınmazın sonradan davalı kooperatif adına tescilli olduğunun ve taşınmaz üzerine kooperatifin alacaklısı dava dışı şirket lehine haciz şerhi konulduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, tescil ile tescile esas belgeler arasıdaki uyumsuzluğun ortadan kaldırılması için tapu kaydının haciz şerhiyle birlikte iptali ile davalı ... adına tescilini istemiştir. Davalı ..., davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., davaya karşı bir diyeceğinin olmadığını belirtmiştir. Davalı Kooperatif, savunma getirmemiştir. Asli müdahil şirket, davalı kooperatif aleyhine ... 4....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/206 E., 2021/348 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, kamu haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (3). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2020/446 E., 2021/472 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, kamu haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (3). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/06/2014 NUMARASI : 2013/257-2014/331 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.05.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Gelir İdaresi Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davalı Gelir İdaresi Başkanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İcra müdürünün haciz işlemini gerçekleştirdiği sırada, bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır (HGK. nun 13.6.2001 tarih, 2001/12-461 E. - 2001/516 K.) Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumunu etkilemez. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de taşımadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, taşınmaz üzerine konulan haczin 21/01/2011 tarihli karar doğrultusunda 24/01/2011 tarihinde tapuya işlendiği, ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.10.2005 gününde verilen dilekçe ile vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 1.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, tapudaki vakıf şerhinin sicilden silinmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli parseller paylı mülkiyete tabi olup, davacılar dışında 16/32 pay maliki olan ... isimli bir paydaş daha bulunmaktadır. Bu paydaşın vakıf şerhinin silinmesine dair davası yoktur....
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekilinin karar düzeltme istemine ilişkin dilekçesi ile tüm dosya içindekilerin yeniden incelenmesi sonucunda; dava konusu taşınmaz üzerinde İzmir Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipotek şerhinin olduğu ve bu şerhin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulüne, Dairemizin 13.12.2010 gün ve 2010/11854 E. 15980 K. sayılı düzelterek onama kararının 11. satırındaki "verilmesi" sözcüğünden sonra gelmek üzere "tapudaki ipotek şerhinin bedele yansıtılması" sözcükleri; 15 . satırındaki "iadesine" sözcüğünden sonra gelmek üzere "ve tapu kaydındaki ipotek şerhinin bedele yansıtılmasına" yazılması suretiyle ilamın düzeltilmesine ilamda yer alan diğer hususların aynen muhafazasına, temyiz peşin harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine 24.03.2011...
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Somut olaya gelince, davacının murisi İ...S...'nün dava konusu 1296 ada 22 parsel sayılı 1 no'lu bağımsız bölümü İzmir .. Noterliği'nin 20.08.1975 tarihli düzenlenen vasiyetname ile davacı İ.. Ö..'ye vasiyet ettiği, murisin 21.02.2009 tarihinde öldüğü, muris İhsan'ın mirasçısı dava dışı C.. Ö..'nün borcu nedeniyle 28.04.2009 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerindeki miras payına haciz konulduğu görülmektedir. İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/566 Esas 2011/237 Karar sayılı ilamı ile vasiyetnamenin tenfizi için davacı tarafından 16.12.2009 tarihinde açılan davanın 02.06.2011 tarihinde kesinleştiği ve 07.11.2012 tarihinde taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.01.2021 tarih ve 2020/213 esas, 2021/17 karar sayılı ilamında, sadece iptal ve tescil ile yetinilmiş, hacizlerin kaldırılması ile ilgili bir hükme yer verilmemiştir. İcra müdürü haciz işlemini yaparken bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır. (HGK.nun 13.6.2001 tarih, 2001/12- 461 E.-2001/516 K.) Buna göre haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumu değişmez. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, haczin kaldırılması istemi 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir ve bu karar sebebiyle ihalenin feshine ve satışın durdurulmasına karar verilemez (Benzer şekilde Yargıtay 12....
Kabule göre de, dava konusu 405 ada 13 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın sadece davacının murisinin tapudaki müşterek payına hasren kaldırılması gerekirken HUMK.nun 72.maddesine aykırı olarak davası bulunmayan diğer paydaşları da kapsayacak şekilde parselin tamamı hakkında davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.6.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi...