Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; dava konusu 101 ada 16 parsel sayılı taşınmaz tapuda "... oğlu ... ..." adına tam pay ile kayıtlıdır. Davacının kimlik bilgileri nüfus kaydında "...oğlu ..." olarak yeralmakta olup davacı sadece soyadının düzeltilmesini istemiş, mahkemece soyadının düzeltilmesi ile yetinilmiştir. Kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında amaç tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirilmesidir. Tapuda yeralan kimlik bilgileri baba adı ile birlikte bir bütündür. Dosya içerisindeki nüfus kaydına göre davacının gerçekte " ... ... oğlu ... ..." olarak nüfusa kayıtlı olduğu anlaşıldığından mahkemece, tapu kaydının malik hanesinin baba adı da düzeltilmek suretiyle nüfus kaydına uygun hale getirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu nedenle daha önce kararın bozulması gerekirken sehven onandığı anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle “Cebri İcra suretiyle yapılan satış sonucu alıcının satın aldığı 252 m2'ye göre taşınmazın tamamının yüzölçümü olan 122.500 m2 üzerinden 252/122.500 pay verilmesi yerine; satışa konu hisse miktarı olan 9.187 m2 üzerinden verilen 252/9187 payının tapuya tescili sonucu hatalı pay dağılımı yapıldığı ve bu hata sonucu gerçekte 252 m2 olması gereken payın karşılığının tapuda 3360,18 m2'ye tekabül ettiği ve davacının da hatalı tescil edilen payı satın almak suretiyle zararının oluştuğu anlaşılmakla tapuda hatalı olan payın düzeltilmesi doğru olduğu gibi, 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından mahkemece davalı ... yönünden tazminatın tahsiline ve tapuda hatalı olan payın düzeltilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; ...)...

      ün 10.01.1976 tarihinde ölen pay maliki ...'ün mirasçısı olduğu, anılan davacıya, ... 1. (Sulh Hukuk Mahkemesi) Satış Memurluğu'nun 2010/28 sayılı satış dosyasından taşınmazın maliklerinin veraset ilamını almak üzere 27.01.2015 tarihli yetki belgesinin verildiği sabittir. Bilindiği üzere; tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin aktif dava ehliyeti vardır....

        Somut olayda; davacı 28/720 pay sahibi “...” adlı kişinin tapu kaydından silinmesini payın diğer maliklere verilmek suretiyle düzeltilmesini istemiştir. Yukarıda da açıklandığı gibi kimlik bilgilerindeki yanlışlıkların düzeltilmesi tapu kaydında isim düzeltme davalarının konusu olabilir. Davacı ise tapu kütüğündeki ismin yanlış yazıldığını değil, hayatta olmayan bir kişi adına tespit ve tescil işleminin gerçekleştiğini belirterek hissenin iptalini istemektedir. Mahkemece dava kabul edilerek 28/720 pay maliki "..."nin payı tapu kaydındaki diğer müşterek maliklerin payına eklenerek tapuya tesciline karar verilmiş ise de; davacının isteminin tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davası ile çözümlenmesi mümkün olmayıp ancak bir tapu iptali tescil davasına konu olabilir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek mülkiyet nakli oluşturacak şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili tarafından süresi içinde verilen istinaf dilekçesinde özetle; işbu davada bilirkişi raporu alınmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi hesap hatası yapmış olup, pay oranlarını hatalı olarak tespit edildiğini, Ziya T2'in pay oranının 93551/5644800 olması gerekirken 154141/5644800 olarak hesaplandığını, T2'in pay oranının 93551/5644800 olması gerekirken 154141/5644800 pay hesabı yapıldığını, T4'ın 5503/940800 olması gerekirken pay oranının 16509/2822400 olarak yanlış hesap edildiğini, toplam hisse oranlarının mahkeme kararı ile tapu kaydının birbirini tutmadığı için kararın tapu kaydına işlenmesinin mümkün olmadığını, işbu nedenle yanlış verilen hesap hatası ile tapu kaydına işlenemeyen kararın düzeltilmesi için mahkemeye başvurulmuş ise de, mahkemece kararın tashih edilemeyeceği nedeni ile reddine karar verildiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde tashih talebi yönünden verilen ret kararının...

          un kaydının düzeltilmesi istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği... öte yandan 118 parsel yönünden tapu kaydında yanlış kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteminde bulunulduğu halde talep dışına çıkılarak tespit kararı verildiği... o halde tapu kaydındaki kimlik bilgileri düzeltilmesi istenilen ...'un nüfus kaydı da bulunduğuna göre davacılardan İsmail'in talebi doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi şeklinde bir karar verilmesi gerekirken tespit kararı verilmiş olmasının da doğru olmadığı..." gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada; dava konusu 84 ve 118 parsel 92064/5050368 pay sahibi ... olarak yazılan malikin ... (... oğlu) olarak düzeltilmesi talebinin husumet yönünden reddine, dava konusu 118 parsel 368256/5050368 pay sahibi olarak ... olarak yazılan malikin 1895 doğumlu ... (... oğlu) olarak düzeltilmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, Kozbeyli Köyü 426 parsel sayılı taşınmazda 16/48 pay sahibi “... ...”in malik bilgilerinin “... oğlu ... ...” olarak, 4/48 pay sahibi“...”in malik bilgilerinin “... oğlu ...” olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Hükmü davacılar ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 26.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.7.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kayıt bilgilerinde yer aldığı halde tapu kütüğünün malik hanesine yansıtılmayan baba adının tapu kütüğüne eklenmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece 1578 parselde 4/24 pay maliki ...’in nüfus kayıtlarına uygun biçimde baba adının ... olarak yazılmasına karar verilmiştir. Hükmün davalı idare temyiz etmiştir....

                Davacıların davadaki talebi az yukarıda açıklanmış olup, çekişme konusu parsellerde 1/2 pay maliki ...’ın baba isminin düzeltilmesi istenmiştir. Oysa, hükümde aynı taşınmazların diğer 1/2 pay maliki ...’ın baba isminde düzeltme yapıldığı görülmektedir. Davacıların bu yönde bir talebi bulunmadığı gibi ...’ın baba ismi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/212 – 294 esas ve karar sayılı kararı ile “...” olarak düzeltilmiş ve temyiz üzerine hüküm Dairemizce 26.06.2008 tarih, 2008/7513 – 8482 sayılı kararı ile onanmıştır. Mahkemece, açıklandığı şekilde talep konusu olmadığı halde kayıtlarda ...’a ait baba isminin düzeltilmiş olması ve davacılar tarafından düzeltme istenen hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş bulunması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 18.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede; Davacı dava dilekçesinde "68/512 pay maliki olarak görünen Hüseyin kızı Havva'nın, yine 68/512 pay maliki olarak görünen Hüseyin kızı Şerife'nin annesi olduğunu, Şerife'ye bu payın eşinden intikal edip annesi olan Havva'nın ise tapuya sehven yazıldığını ve Havva kaydının iptal edilmesi gerektiğini, Şerife'nin baba adının ise gerçekte Osman olup düzeltilmesi gerektiğini" ileri sürmüştür. Buna göre davadaki istek; hem "tapu kaydında baba adı düzeltilmesi", hem de "tapudaki malik kaydının iptali" yönünde olup, çözümlenmesi gereken uyuşmazlık iki ayrı istekten oluşmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu