Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz üzerinde muhdesat olarak tek katlı 5 adet yapı bulunmaktadır. 15.04.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporundaki tevzi tablosunda tapu paydaşı olan ... belediyesi ve ...’a pay verilmeden, davada taraf olmayan ve tapu paydaşı da bulunmayan ...’a, % 10,0277 oranı ile ve ...’e, % 3,9871 oranı ile hem arsadan hem de muhdesattan pay verilmiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde davada taraf ve tapuda paydaş olmayan üçüncü kişi durumunda bulunan ... ve ...'e taşınmaz üzerindeki yapıları nedeniyle satış parasından pay verilmesi mümkün olmamasına karşın oran kurulmak suretiyle satış parasından pay verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

    Hal böyle olunca; davacı tarafın dayandığı 28.09.1970 tarih ve 147 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte mahalli Tapu Müdürlüğünden ve eski tarihli kayıtlar var ise Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı’ndan sorulup getirtilmeli; bundan sonra dosya tapu işlerinden anlayan uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek ve gerektiğinde tapu sicilleri üzerinde araştırma yapma yetkisi de verilmek suretiyle yöntemince ve denetime uygun olarak pay raporu alınmalı, bu yolla davacı adına kayıtlı pay bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile dayanağının ne olduğu hususları netleştirilmeli, tapuda davacı adına kayıtlı pay bulunması halinde davacının tapudaki payı oranında davanın kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir....

      TMK’nın 733/3. maddesi gereği taşınmazdaki pay satışının alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesinden sonra üç aylık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Satış işleminin noter aracılığıyla bildirimi dışındaki bir yolla paydaşların satışı öğrenmesi TMK’nın 733/3. maddesindeki üç aylık hak düşürücü süre başlangıcı olarak kabul edilemez. Yasanın bu amir hükmü karşısında davacının pay devrine ilişkin noter aracılığıyla bildirim dışında bir yolla bilgisinin bulunduğu savunması yasaya uygun düşmeyecektir. 15.0.2012 tarihinde tapuda yapılan satış işlemi noter aracılığı ile davacıya bildirilmediğinden davacının pay satışından bilgisi bulunduğuna ilişkin mahkeme gerekçesi de yerinde değildir....

        Dava tarihi itibariyle davacıların Hasan ve Muharrem’den intikal eden paylarına ilişkin mülkiyet hakkı bulunmadığı anlaşıldığından bu yönden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, 2-Kök muris Halil hissesi yönünden; taşınmazların tapu kayıtlarında 1/12 pay sahibi Halil: Hasan ve 72/5760 pay sahibi Halil adında hissedarların olduğu, davacıların 1/12 pay sahibi Halil’in kendi kök murisleri olduğunu beyan ederek dava açtıkları anlaşılmıştır....

          Paylı mülkiyet rejimine tabi olup sayı ve pay çokluğu ile kiralanan eşya sebebiyle paylı maliklerin her biri kiracıya karşı sorumludur. Görülüyor ki, paylı mülkiyet rejimine tabi eşyanın kiraya verilmesi paylı mülkiyetin yarısından fazlasına sahip olan ve sayı itibarıyla çokluk teşkil eden paydaşlar tarafından birlikte yapılabilir. Kural budur. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın taksimi ancak resmi biçimde yapılan sözleşmeyle mümkün olduğundan, taksimin varlığı tanık sözleriyle kanıtlanamaz. O halde dava konusu taşınmazın pay ve paydaş çoğunluğu ile davacılardan Durmuş’a kiralandığının kabulü zorunludur....

            İdare Mahkemesinin, 27.09.2013 tarihli ve 2012/478 Esas, 2013/722 sayılı Kararı ile hisse oranının 811/2400 pay olması gerektiği belirtilerek imar uygulaması, şüyulandırma ve tescile esas dağıtım cetvelinin iptaline karar verildiği, kararın belediyeye tebliğ edildiği ve sanıkların söz konusu karardan haberdar olmalarına rağmen mahkeme kararını dikkate almayarak Ali Yılmaz adına 12.11.2013 tarihli yapı ruhsatı düzenledikleri kabul edilerek icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiştir. IV. GEREKÇE Sanık ...'...

              Şu açıklamalardan anlaşıldığı üzere, tapuda isim düzeltilmesi davalarındaki amacın tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesine yönelik olması karşısında; kaydı düzeltilmesi talep edilen kişinin nüfusta kayıtlı olması gerektiği, her türlü duraksamadan uzaktır.   Genel ilke bu şekilde açıklandıktan sonra; somut olayda dava konusu taşınmaz 439 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşmuş olup Mayıs 307 tarihli ve 12 sıra numaralı tapu kaydına istinaden tespit ve tescil edilmiştir....

                üzerine yazıldığını, taşınmazdaki hissesinin 835 m² olması gerekmekte olduğunu ve Sivas İli, Zara İlçesi, Karşıyaka Mahallesi Küçükgeçe Mevkiide bulunan tapuda 227 ada 1 parselde adına kayıtlı olan arsa vasıflı taşınmazdan eksik kısmını davalılar adına yazıldığını ve hisse hatasının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Koyulhisar Asliye Hukuk ile Koyulhisar Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapuda soyadı düzeltilmesi istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 1 ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazın aynına ilişkin davalarda görevli mahkeme taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Dosya kapsamından, dava değeri 1300.00.- YTL. olarak gösterilip 11.10.2005 tarihinde dava açıldığı anlaşılmakla, H.Y.U.Y.’nın 8. maddesinde 21.07.2004 gün ve 5219 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik gözetilerek dava değeri 5.000.- YTL.’yi geçen davada uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu saptanmıştır....

                  Önalıma konu payın bulunduğu taşınmazda davalının 10.9.2007 tarihinde 21.000 TL bedelle pay satın aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tapuda gösterilen bedel harç ve masrafları toplamı 21.912.70 TL üzerinden önalım hakkı tanınmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu