Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı lehine bir, davalılar lehine 1/2 pay ile bir adet maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Yukarıdaki mevzuat hükmü kapsamında, davalılar lehine birlikte bir adet maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken, 1/2 pay sınırlamasının yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

    (muhalif) MUHALEFET ŞERHİ Davacı, maliki ve hissedarı olduğu ... ili, ... ilçesi, ...Köyü, tapunun 23 K-.. pafta, 8165 ada ...nolu parselde kayıtlı taşınmazı ile ilgili olarak dava dışı ölü müteahhit ...ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, kat irtifakı tesisinde 6 dairenin kendisi adına dava dışı ölü müteahhit tarafından tapuda resmi şekil ile yaptığı kat irtifaklı resmi pay ve dağıtım cetveli, yönetim planına göre adına tesis ve tescil edildiğini, 6 adet villa üzerinde hak sahibi olduğunu, tapuların adına çıkartıldığını, kendisinin yaşlı olması, resmi dairelere gidip gelmesinin zor olacağı nedeniyle yeğeni olan davalıya ... .. Noterliğinin 10.3.2005 tarih 7138 yevmiye numarasıyla tapuda adına kayıtlı 8165 ada 31 parseldeki ... blok zemin + 1.kat ...nolu, I. Blok Zemin + 1.kat ...nolu, ayrıca ... 14....

      Uyuşmazlık konusu 372 sayılı parsel bağımsız olarak davalı adına tapuda kayıtlı olup, 183 nolu parsel ise davacı ... miras bırakanı ..., ... ve ... adlarına paylı olarak; tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Tapuda pay sahibi bulunan İbrahim Gürgen ve Ramazan Sorguç tarafından açılmış herhangi bir dava ve istek söz konusu değildir. Sadece ...’in mirasçısı ... tarafından dava konusu yer için dava açılmış bulunmaktadır. Kural olarak; krokide A harfiyle gösterilen miktar gözetilerek 183 sayılı parselin tapudaki tüm paydaşların payları gözönünde bulundurularak yalnızca davacı ...’in miras bırakanı ...’in tapudaki payı oranında A ile ilgili bölüm bakımından iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken dava açmayan diğer paydaşların payı da gözetilerek iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir. HUMK.nun 74,75 ve 76. maddeleri gereğince istek dışına çıkılarak karar verilemez....

        Davacının ya da önceki malikinin kullandığı ve davalıya pay satan paydaşın kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Davacı tarafça; hazırun listesinin gerçeğe uygun düzenlenmediği, TTK nun 426/2.madde ikinci fıkra hükmü uyarınca, hamiline yazılı pay senedinin zilyedi bulunduğunu ispat eden kimse, şirkete karşı pay sahipliğinden doğan hakları kullanmaya yetkili olduğu hükmünün dikkate alınmadığını, davalı Şirketin paylarının hamiline yazılı olduğu, bu pay senetlerinin 36.674 adet payı temsil eden kısmına şahsen, geri kalan 183.326 adet payı temsil eden kısmına ise ortağı ve kısıtlanma tarihinden evvel YK başkanı olduğu ... A.Ş. nam ve hesabına müvekkilinin zilyet olduğu, oy hakkının da müvekkiline ait olduğu , davacının oy oranının 1/10 dan fazla olduğu ileri sürülmüştür. Genel kurulun yapıldığı tarihte davacı kısıtlının şirkette ; 14.982,adet ,davadışı şirketinin de 183.326 adet pay sahibi olduğu,davacının pay oranının %6.81,davadışı şirketin de %83.33 oranda pay sahibi olduğu hesaplanmıştır. Dava dilekçesinde ...'...

            Taşınmazın, 9.9.1999 tarihinde tapuda yapılan intikalle verasette iştirak halinde ...’nin mirasçıları ..., ..., ... ve ... adlarına tapuda kayıtlı görülmüştür. Harici satışın yapıldığı 30.12.1974 tarihinde ... adına bulunan pay tapuda kayıtlı bir pay olup, satışı yapan ...’nin kayıt maliki olmadığı sabittir. Böyle bir satışın geçerli bir hukuki sonuç doğurması ve herhangi bir hak bahşetmesi düşünülemez. ...’in öldüğü 1986 yılında da tapuda herhangi bir intikal söz konusu olmadığından ve bu nedenle ... malik görünmediğinden TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan ölüm hukuki sebebine dayalı olarak iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir....

              Satın alınan hissesinin metrekareye tekabül eden kısmının tesciline karar verilmesi infazda tereddüt oluşturacağından, mahkemece davacının almış olduğu pay oranının uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenmesi ve bu payın iptali ile tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, yerel mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/436 Esas, 2020/1134 Karar sayılı ve 10/11/2020 tarihli kararın KALDIRILMASINA, Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/319 Esas, 2019/815 Karar sayılı 28/11/2019 tarihli kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 12/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Dava dilekçesinde, esas itibariyle, arsa sahipleri ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki paylaşım oranının ihlal edildiği ileri sürülerek, zemin kat 1 numaralı işyerinin, davalı üçüncü kişiye satışının iptali ile bu bölüme ilişkin bir kısım payın davacılar adına tescili istenmektedir. İzah edilen talebin niteliğine göre, uyuşmazlığın çözümü için, tarafların, tapuda, başlangıçtaki sahip oldukları pay durumu ve sözleşmedeki paylaşım oranı dikkate alınarak, kararlaştırılan bu paylaşım oranının ihlal edilip edilmediğinin, edilmişse ne oranda ihlal edildiği ve hangi şekilde kararlaştırılan oranın temin edilebileceğinin araştırılması gereklidir. Hal böyle iken, davadaki talebin niteliğine yanlış anlam verilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. 2) Bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

                  Mahkemece, tapuda paydaş olmayan muhdesat sahibi Halil Kaynak'a satış bedelinden oran kurulmak sureti ile pay verilmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere taşınmazda paydaş ya da ortak olmayan muhdesat sahibi üçüncü kişiye satış bedelinden pay verilmesi mümkün olmadığı halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    Köyü 107 parsel sayılı 277.000,00 m2 yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazdan 10.06.2009 Tarih 1909 yevmiye nolu resmi senet ile dava konusu taşınmazdan pay satın aldığı, buna göre davacının 32.000,11 m² payı olduğu ve bu pay üzerinden bedel ödediği halde, dava dışı hissedarlar tarafından tapuda hatalı pay devri yapıldığı gerekçesiyle açılan ve davacı ...'un davalı olarak yer aldığı tapuda kayıt düzeltim davasında Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/347 Esas-2011/408 Karar sayılı ilamı ile davacının payının 326,46 m2 olarak düzeltilerek tapuya tescil edildiği, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine 10.11.2011 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 27.01.2016 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen sulu arazi niteliğindeki Diyarbakır İli, Bismil İlçesi , ......

                      UYAP Entegrasyonu