Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oysa tapuda bağımsız bölüme pay ayrılabilmesi için fiilen inşaatın ruhsatına, plân projesine uygun şekilde yapılmış bağımsız bölüm bulunması gereklidir. Rapordaki bu çelişkinin nereden kaynaklandığı anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak (C) Blokta kaç bağımsız bölüm bulunduğu belirlenerek, adedi kadar tapuda kat irtifakı kurulması icab ederken tapuda pay verilen toplam bağımsız bölüm adedi 56 olup toplam payın da 56/56 olması gerekirken toplamda 58/56 pay verilecek şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kabulüyle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 07.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 18.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 7.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 18.10.2005 tarihinde 5.500 YTL değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde 1464 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki ismin düzeltilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece, 5.560YTL geçmeyen davalara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kaldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda hisse düzeltimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1176 sayılı parselde paylı malik olduğunu, davalının tapuda işlem yaptığı sırada gerçekte 1839 payı olmasına rağmen tapu idaresi tarafından kendisine 3678 pay verildiğini, payının haksız yere çoğaltıldığını belirterek, payının düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu doğrultusunda dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

        Dosya kapsamına göre; 57 parselin ifrazı ile oluşan 548 parselin davacı idare tarafından kamulaştırıldığı, parsel maliklerinden ... ve.... mirasçılarının davacı idare ile uzlaşarak paylarına düşen kamulaştırma bedellerini aldıkları ve ferağ verdikleri, uzlaşmadan sonra dava konusu parselde 5/20 pay maliki ....’le birlikte davacı idarenin 15/20 paydaş olduğu, ....’nin gerçek isminin de .... olduğu ve mirasçılık belgesi ibraz edilerek mirasçıları davaya dahil edilmiş ise de, tapuda isim tashihinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda değinildiği üzere; 1) Dava konusu taşımazda paydaş olan ....mirasçıları davacı idare ile anlaşarak paylarını davacı idareye devrettiklerinden, adı geçenler yönünden davanın konusuz kaldığı gözetilmeksizin, payları oranında bedel tespitine hükmedilmesi, 2) Paydaşlardan ....’ün isminin düzeltilmesi için taraflara süre verilerek, tapuda isim tashihi yapılmadan mirasçıları lehine bedel takdirine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

          e 130/2481 er pay (260/2481) ...'a 200/2481 pay, ...'ya 100/2481 pay olmak üzere toplam 560 m² karşılık pay satılmış olup, satış tarihindeki rayiç değer m² si 650,00 TL den 364.000,00 TL olabilecekken dört adet pay toplam 738.000,00 TL bedelle satılmış gösterilerek devredilmiş, davacı taraf önalım hakkının kullanılmasını engellemek için bedelin yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 734. md. gereğince tapuda gösterilen satış bedeli ve satış giderlerinin davalılara ödenmek üzere nakden yatırılması için 07/07/2015 tarihli oturumda davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmiş, ara kararı yerine getirilmezse davanın reddedileceği anlatılmış, önalım bedeli yatırılmamıştır. Önalım bedeli ödenmediğinden davanın reddine, 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesine, karar verilmiştir....

            Bununla birlikte, tapuda kayıt düzeltimine ilişkin davada mahkemenin görevi, davaya konu taşınmazın toplam değeri üzerinden belirlenir. Somut olayda, dava tarihi itibariyle taşınmazların pay değerlerinin toplamına göre uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı 335 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 5/35 pay maliki “...” kaydının “... Toptaş” olarak düzeltilmesini istemiştir. Dosyada mevcut kadastro beyannamesinin edinme sebebi sütununda, 5.8.1938 tarih 157 numaralı tapu kaydı ile 1/7 pay sahibi ... oğlu ... ...'a pay verildiği belirtilmiş, hak sahibi sütununda ise “...” soyadı sehven yazıldığı stafa Toptaş olup Nüfus Müdürlüğünden ... kaydı bulunup bulunmadığı sorulmuş, cevaben davacı murisinden başka ... oğlu ... bulunmadığı bildirilmiştir....

                "İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı pay oranının tespiti ..... ile .... ve müşterekleri aralarındaki katkı pay oranının tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...... Aile Mahkemesi'nden verilen 19.09.2013 gün ve 322/564 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ..... ve müşterekleri (..... ve ..... hariç) tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davacının 11.05.1979 tarihinde miras bırakan ..... ile evlendiğini, davalıların da .....'ın çocuksuz ölümü nedeniyle mirasçıları olduklarını, davacının eşi ile birlikte 1980 ile 1983 yılları arasında yurt dışında çalışarak edindikleri Eskişehir ....... Mah. ..... İlçesi 881 ada 446 parselde kayıtlı 229,94 m2'lik 67 m2'lik ev, Eskişehir..... 3........'ta bulunan 53 m2'lik arsa (70 pafta 12 parsel), ..... İlçesi ........

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargıtayca onanan 2010/168 esas-2011/163 sayılı kararı dikkate alınarak muhdesat oranının muhdesat sahibi paydaşa, arz değerinin ise paydaşlara tapudaki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı ... muhdesattan pay verilmesi doğru görülmemiştir....

                    Mahallesi 276 ada 2 parselde 1/2 pay maliki ... kızı Seyde'nin soyadının "..." olarak yazılmasını istemiş, yargılama sırasında tapuda isim düzeltilmesi davası tefrik edilmiş, anne adının değiştirilmesine yönelik davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, ölü annenin murisinin isminin değiştirilmesi istenilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 27.maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden bu değişikliği isteme hakkının ilgili kişiye ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ölü olduğu da anlaşılan anneannenin ve bu bağlamda davacıların annesi ...'nın ve dayıları ...'...

                      UYAP Entegrasyonu