Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davada 1939 tarih 66 numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Bu tapu kaydının 94.500 m2. yüzölçümünde olduğu ve krokiye bağlı olduğu görülmektedir. 4342 sayılı Mera Kanununun 5.maddesi hükmüne göre, tapu kayıtlı bir yerin mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılmak amacıyla mera kapsamına alınması ancak kamulaştırılması halinde olanaklıdır. İddia edildiği gibi taşınmazın çekişmeli bölümü dayanak tapu kaydı kapsamında kalmakta ise bu yer kamulaştırma yapılmaksızın mera kaynakları içerisine alınamaz....
Mahallesinde bulunan ve 6831 Sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan 102 ada 210 parselin, davalıların murisi ... 'nin kullanımında olduğuna ilişkin beyanlar hanesinde şerh bulunduğunu, dava konusu olan 5.085,64 m² yüz ölçümündeki taşınmazın 4.667,77 m² lik kısmının davacı tarafından, kalan 417,87 m2'lik kısmının ise davalıların murisi tarafından kullanılmasına rağmen kadastro tespit çalışmaları sırasında taşınmazın tamamının davalıların murisinin kullanımında olduğu yönünde şerh yazıldığını, bu nedenle kadastro tespitinin hatalı olduğunu belirterek, 102 ada 210 parselin 4,667,77 m² lik kısmındaki davalılar murisi lehine olan kullanım şerhinin iptali ile bu kısmın davacının kullanımında olduğunun tespiti ile beyanlar hanesine şerhini talep ve dava etmiş, 07.09.2018 tarihli dilekçesi ile, tapuda Hazine’den pay satın alan kişilere karşı davasını tapu iptal ve tescil olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir....
Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesine göre, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” Uyuşmazlık konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 26.05.1983 tarihinden dava tarihi olan 03.04.2007 tarihine kadar Kadastro Yasası'nın 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolmuş olduğundan kadastro tespitinden önceki sebepler yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekillerinin kadastro tespitinden önceki sebeplere yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır. Davacı vekillerinin kadastro tespitinden sonraki hukuki sebeplere dayalı olarak açmış olduğu davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; kural olarak, tapu iptali ve tescil davalarında, dava, kayıt malikine, kayıt maliki ölüyse mirasçılarına yöneltilerek açılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, tespitten sonraki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, tespitten sonraki nedene, dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, tespitten sonraki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 09.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, tespitten sonraki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, tapu kaydına dayalı olarak kadastro tespiti sırasında tescil edilen payının tespitten sonra tapuda davalılar adına yapılan yolsuz tescilin iptali ile adına tescil talep etmekle hükmün temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunduğu, ancak 1.Hukuk Dairesince aidiyet kararı verildiği anlaşılmakla görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE 26.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, kadastro sırasında davalı-davacı Hazine'ye çekişmeli taşınmazda malik olarak pay verilmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuşsa da, verilen karar dosya kapsamına ve yasaya uygun düşmemektedir. Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hususu düzenlenmiştir. Davalı-davacı Hazine, çekişmeli 47 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 3.075,00 metrekare ve 51 parsel sayılı taşınmazın 944,00 metrekare miktar fazlasının Hazineye ait olduğu şerhi ile tutanağa geçirilmiş olan hakkının paya dönüştürülmesi istemi ile dava açtığına göre, davası tutanakta belirtilen hakka karşı olmayıp, aksine bu hakka dayalı olarak açılmış bir dava niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve yol olarak terkin istemi ile açılmıştır. Davalılar ..., ..., ... davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı ... ise savunmada bulunmamıştır. Mahkemece davanın kabulü ile,19.04.2010 tarihli fen bilirkişinin rapor ve krokisinde davalılara ait 86 ve 126 parsel sayılı taşınmazların çapı içerisinde kaldığını saptadığı, (A) harfi ile gösterilen 441,35m2 ile (B) harfi ile gösterilen 738,79m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir....