"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından kesinleşen yenileme kadastrosu ile taşınmazda oluşan miktar eksikliğinin giderilmesi istemi ile dava açtığı, böylece genel kadastro sonucu oluşan tapu kaydının tespitten önceki tapu kaydına dayanılarak iptali istenmediği anlaşılmakla 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi görevi Dairemize ait bulunmayıp 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1478 KARAR NO : 2020/1192 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOZOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2019/472 2020/90 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....
kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu Bursa ili, Mustafakemalpaşa ilçesi, Güllüce mahallesi, 2819 (eski 478) parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalıların adına önceki tapu kaydı ve mirasçılık hisseleri oranında tesciline) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın dava konusu edilen yeri keşifte gösterdiğini ve davalının bu yere müdahale ettiğini belirterek, talep sonucunu davalının müdahalesinin menine karar verilmesi olarak değiştirdiğini, dolayısıyla davanın tapu iptali ve tescil davası olmayıp müdahalenin meni davası olduğu, yapılan keşifte dava konusu yapılan yerin davalı adına kayıtlı 138 nolu parselin içerisinde kaldığının anlaşıldığı, davalının kendi adına kayıtlı taşınmaza tecavüzünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar S.. A.. ve N.. A.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, kadastrodan önceki hukuki nedene dayanarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında özet olarak vergi kaydı ve zilyetliğe dayanılarak 25.10.1988 tarihinde H.. Ş.. ve müşterekleri adına paylı olarak tespit edilmiş, tutanak 11.07.1989 tarihinde kesinleşmiştir....
Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart yerine getirilmeden işin esasına girilmesi isabetsiz olduğu gibi, mahkemenin ... çalışmalarının 1999 yılında kesinleştiği, taşınmazın tescil harici bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık sürenin dolmadığı ve davanın makul sürede de açılmadığı şeklindeki gerekçesi de usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı, tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, asli müdahiller ise irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmışlardır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında ... tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmeyeceği gibi gerek ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındakiç kamulaştırma Kanununun 36.maddesi uyarınca kamulaştırmadan sonra alınan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 36.maddesi uyarınca kamulaştırmadan sonra alınan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmazın teknik bilirkişinin 19.09.2011 havale tarihli rapora ekli krokisinde kırmızı renk ile gösterilen 44,32 metrekare yüzölçümlü bölümünün yol olarak terkinine, taşınmazın kalan bölümünün eşit hisselerle ... ve ... adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın nizalı bölümünün fiilen yol olduğu ve söz konusu bölümün uzun yıllardır da yol olarak kullanıldığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/133 KARAR NO : 2021/127 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15.12.2020 NUMARASI : 2019/476 ESAS - 2020/186 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı), KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali ve Tescil (Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı), Yol Olarak Terkin" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Bu durumda, dava sırasında tespit tutanağının kesinleşmediği ve tespitten önceki haklara dayandığı anlaşılmakla, davanın kadastro mahkemesinde bakılıp sonuçlandırılması gerekir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Havza Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.03.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı vekili; müvekkilinin, Elmadağ Satış Memurluğu'nca yapılan 08.11.1991 tarihli ihaleden satın almış olduğu 2356 parsel sayılı taşınmazın davalı idarenin tek taraflı yazılı talebi üzerine Tapu Sicil Müdürlüğü'nce tapudan yol olarak terkin edildiğini, idarece ikmal edilmiş bir kamulaştırma işlemi bulunmadığından bedeisiz terkin işleminin yolsuz olduğunu ileri sürerek, kamulaştırması el koyma nedeniyle uğranılan zararın tazmin hakkı saklı kalmak kaydıyla, yolsuz olarak tapudan terkin edilen 2356 parsel sayılı taşınmazın tapusunun eski hale getirtil meşine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava tarihi itibariyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinde öngörülen 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiğini savunmuştur....