Hukuk Dairesinin 13.12.2022 tarih ve 2022/5803 Esas, 2022/10148 Karar sayılı ilamı ile; "çekişmeli taşınmaz hakkında Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü tarafından, eldeki dava tarihinden önce Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemiyle dava açıldığı, Mahkemece 10.05.2011 tarihli ve 2010/1026 Esas ve 2011/673 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare (Hazine) adına tapudan yol olarak terkinine karar verildiği, terkin ve tescil yönünden kararın kesin olarak verildiği, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmasının dava şartı olduğu, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği" belirtilerek karar bozulmuştur. C....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali tescili istemine ilişkindir. 3.2. Hukuki Sebep 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Çekişmeli 362 ve 1171 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitleri 09/01/1967 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı taraf 29/12/2014 tarihli dava dilekçesi ile kadastro öncesi nedene dayalı olarak 10 yıllık sürenin geçmesinden sonra tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. V....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 18.10.2023 tarihli ve 2022/1335 Esas, 2023/1348 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil, bu talep kabul edilmezse ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince tahsili talebiyle açılan davanın yargılaması sonunda; davacının 11.03.1987 tarihinde dava konusu taşınmazdaki davalı hissesini satın aldığını iddia ettiği dava konusu taşınmaz hakkında, 30.10.1990 tarihinde kadastro tespit tutanağı düzenlendiği ve kadastro tespitinin 03.11.1994 tarihinde kesinleştiği, kadastro öncesi satın alma sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talepli davada, mahkemece, dava tarihi itibariyle 3402 Sayılı Yasanın 12/3 üncü maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiği ve tapu iptali ve tescil talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddedildiği tarihte işlemeye başlayacak satış bedelinin iadesi talebinin ise 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetli...
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : İstinaf incelemesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, tapu iptal ve tescil davasıdır.Dava konusu gayrimenkulle ilgili 2009 yılında kadastro çalışmaları yapıldığı, kadastro tespitlerinin 22/07/2009 tarihinde kesinleştiği, davanın 11/11/2019 tarihinde ikame edildiği, davacı vekilinin davasını kamilen ıslah ederek belirsiz alacak davasına dönüştürdüğü ve tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Hükmünü havidir....
Dava, 2/B niteliğiyle tespit ve tescil edilen taşınmazın, hak sahibi olarak belirtilen davalıya 6292 sayılı Yasa uyarınca kayden satılmasından sonra yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte, Hazineye ve şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerektir....
Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Dava konusu 172 ve 173 parsel sayılı taşınmazlar Mera Komisyonu çalışmaları sonucu mera olarak tahdit ve tespit edilmiştir. Dava 21/02/2011 tarihinde Mera Kanununun 21.maddesinde belirtilen 5 yıllık süre içinde açıldığından davacının mülkiyet iddiası incelenerek ve delilleri toplanarak istemin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken davanın süresinde açılmadığından bahisle reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı ... kendi belde sınırları içinde kalan ve beldenin kadimden beri kullandığı 113 ada 3 parsel sayılı 35.000 m2 alana sahip meranın Mera Tahsis Komisyonunun kararı ile davalı köy tüzel kişiliği adına tahsis edildiğini belirterek dava konusu taşınmazın davalı köy tüzel kişiliğine tahsisine ilişkin 24.09.2004 tarihli mera komisyonu kararının iptali için dava açmıştır. İptali istenen Mera Komisyonu kararı 24.09.2004 tarihli 30 numaralı karar olup, 18.10.2004-17.11.2004 tarihleri arasında askı ilanının yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, eldeki dava 26.09.2008 tarihinde açılmış olduğundan 30 günlük askı ilan süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı ... kendi belde sınırları içinde kalan ve beldenin kadimden beri kullandığı 113 ada 3 parsel sayılı 35.000 m2 alana sahip meranın Mera Tahsis Komisyonunun kararı ile davalı köy tüzel kişiliği adına tahsis edildiğini belirterek dava konusu taşınmazın davalı köy tüzel kişiliğine tahsisine ilişkin 24.09.2004 tarihli mera komisyonu kararının iptali için dava açmıştır. İptali istenen Mera Komisyonu kararı 24.09.2004 tarih 30 numaralı karar olup, 18.10.2004-17.11.2004 tarihleri arasında askı ilanının yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, eldeki dava 23.09.2008 tarihinde açılmış olduğundan 30 günlük askı ilan süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Şöyle ki; Mahkemece verilen önceki kararın bozma ile ortadan kalktığı düşünülmeksizin yeniden terkin hükmü kurulmaması, Doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu Bursa İli, Yenişehir İlçesi, Cihadiye Köyü, 152 ada 6 parsel sayılı taşınmazda 22.06.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen sarı renk ile boyalı 1.255,05 m²’lik kısmın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı kurum adına tapuya kayıt ve tescili ile yol olarak tapu kaydından terkinine,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/741 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığını ve mahkemenin 1997/879 karar sayılı ilamı ile 1539 parsel sayılı taşınmazda el atılan 596 m²'lik bölümün davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı belediye adına yol olarak terkinine karar verildiğini, ancak mahkeme ilamının gereği bugüne değin terkin işlemi gerçekleştirilmediğini, dava konusu Kayseri İli Talas İlçesi Erciyes Mah. 1539 parselde kayıtlı taşınmazın 596 m²'lik bölümün davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili Belediye adına yol olarak terkinine, masraf ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....